'Erdoğan Başkan, PKK şampiyon'

'Erdoğan Başkan, PKK şampiyon'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, pratisinin grup toplantısında konuştu.

'Erdoğan Başkan, PKK şampiyon'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, pratisinin grup toplantısında konuştu.

ANKARA
12.02.2013 12:49
 
 
 Bahçeli, "Başbakan Erdoğan başkan olabilmek, tek adam olarak hanedanlığını kurabilmek için Türkiye'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü satışa çıkarmış, milli birliğini devretmek için bölücü terör şebekesine çağrıda bulunmuştur. Artık bundan sonra 'Erdoğan Başkan, PKK şampiyon' sözleri işitilirse hiç kimse 'bu da nerden çıktı dememeli' ve hiç kimse bunu garip karşılamamalıdır. Başbakan Erdoğan başkanlık ümidini İmralı canisine bağlamış, bunun karşılığında vermeyeceği hiçbir ödünün olmayacağını göstermiştir" diye konuştu.
 
Hatay'ın Reyhanlı ilçesi Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki personel lojmanlarının yakınında, Suriye plakalı bomba yüklü bir aracın infilak etmesi olayına değinen Bahçeli, "Patlamaya konu olan aracın amaç ve hedefinin ne olduğu, azmettiricileriyle beraber tüm ihtimaller hesaba katılarak incelenmeli ve arkasından da kamuoyu aydınlatılmalıdır. Görülmektedir ki sınırlarımız barut fıçısına, ateş topuna dönüşmüştür.Suriye'deki kör dövüşün Türkiye'ye maliyeti yıkıcı, neden olduğu sonuçları yakıcı olmaktadır.Esad yönetiminden kaçarak ülkemize sığınan mülteci akının boyutu gittikçe vahim bir hal almaktadır" dedi. 
 
"İSTİKRARSIZLIK DALGALARI TÜRKİYE'Yİ DOĞRUDAN ETKİLEMEKTEDİR"
 
Sınır hatlarımızdaki güvenliğin ağır şekilde zedelendiğini belirten Bahçeli, "Esad yönetimiyle muhalifler arasındaki kanlı hesaplaşma uzadıkça mevcut tablo her gün biraz daha içinden çıkılmaz hal almıştır. Sınır bölgelerimizdeki vatandaşlarımız korku ve derin kaygıya kapılmışlardır. Suriye'den yayılan istikrarsızlık dalgaları ülkemizi doğrudan doğruya etkilemektedir.PKK'nın uzantısı PYD ise sınırımızın yakın yerlerinde kendi hakimiyetinde noktalar oluşturmakta ve gün geçtikçe mevzi elde etmektedir. Başbakan Erdoğan'ın, muhalif güçlerin PYD'yi Kamışlı ve Haseke'ye doğru sıkıştırmaya başladığını söylemesi ise kalıcı bir netice doğurmamıştır. Bu arada Irak'ın kuzeyindeki peşmerge yönetimi de, Irak ve Suriye arasındaki sınırı açmış ve karşılıklı geçişleri mümkün kılmıştır" diye konuştu. 
 
"KAOS ORTAMI TÜRKİYE'NİN BEKASINI TEHDİT ETMEKTE"
 
Bahçeli "Suriye'nin batısında PYD ve uzantılarının kontrolünde bulunan bazı yerleşim alanlarına BDP'li bölücülerin başını çektiği kalabalıklar, 'Suriye Kürdistan'ı ile Dayanışma Platformu' adı altında Nusaybin üzerinden yardım sağlanmışlardır. AKP hükümeti İmralı canisinin yörüngesine tutunmuşken, Suriye'ye giden bölücü mihraklar,'Özgür Kürtler Sınır Tanımıyor' pankartlarıyla gövde gösterisi yapmışlar ve gerçek hedeflerini açık etmişlerdir. Esad rejimi ölüm kalım mücadelesi verirken, bunun Türkiye'ye yansıması her anlamda olumsuz olmaktadır. Suriye'de dökülen kan, sürekli mesafe alan kaos ortamı Türkiye'nin bekasını üst seviyede tehdit etmekte, sınırlarımızda ve mücavir alanlarda şaibeli oluşumların kök salmasına yuva işlevi görmektedir. Bu arada, Suriye muhalefetinden gelen kafa karıştırıcı açıklamalar ve bir gün Şam yönetimiyle uzlaşma arayışları, diğer gün bunun yalanması tam bir kısır döngünün varlığına işaret etmektedir" dedi. 
 
"SURİYE BÖLÜNMEMELİ, BÖLÜCÜLERE BIRAKILMAMALIDIR"
 
Bahçeli "Esad yönetiminin ise bir bakanı aracılığıyla, Suriye Ulusal Konseyi dahil, tüm muhalefetle önşartsız masaya oturma iradesini duyurması yanı başımızda gösterimde olan kâbus filmine ara verileceği ümidini uyandırmıştır. Bizim için öncelikli konu Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlama alınarak, uyumlu, kontrollü ve dengeli bir şekilde demokratik ortama kavuşması ve iç savaşın bu ülkede sonlanmasıdır. Suriye güven ve huzura ulaşmadan, sınır bölgelerimizin istikrar bulması, bölücü emellerin rahat durması mümkün olmayacaktır. Bu itibarla Suriye bölünmemeli, bölücülere bırakılmamalıdır. AKP hükümeti, ABD'nin ağzına bakarak tüm politikalarını Esad'ın gitmesine bağlamamalı, uzlaştırıcı ve yatıştırıcı bir rol takınmalıdır. Ve elbette sınırlarımızdan kimlerin girip çıktığını iyi kontrol etmeli, Esad muhaliflerini desteklemek adına, canlı bombalara ve El Kaide türevlerine fırsat vermemelidir" diye konuştu.
 
"VİCDANİ DEĞERLER ADETA KARABORSAYA DÜŞÜRÜLDÜ"
 
Bahçeli, "Ülkemiz öyle bir dönemden, öyle bir devirden geçmektedir ki, yargılanmayan, çiğnenmeyen ve köreltilmeyen bir değerimiz neredeyse kalmamıştır.Tehlikeli bir kumpasın, çok aktörlü ihanet kampanyasının iz ve belirtileri her tarafta boy vermiş, her seviyede belirginlik kazanmıştır. Aziz milletimiz her yönden, her türlü kirli vasıtayla baskı altına alınmış, aklı karıştırılmıştır. Milli ve manevi, insani ve vicdani değerler adeta karaborsaya düşürülmüş, sanki defolu bir mal konumuna indirilmiştir. Olanlar, başımıza gelen fecaatler; akıl ve mantıkla izah edilemeyecek kadar çarpık bir hal almış ve yoğunlaşmıştır" dedi. 
 
"TÜRKİYE HER TARAFINDAN DÖKÜLMEKTE, HER TARAFINDAN SU ALMAKTADIR"
 
"Türkiye her tarafından dökülmekte, her tarafından su almaktadır" diyen Bahçeli şunları söyledi: "Başbakan ve hükümeti bunun için yıkım ustalığına talip olmuş ve son sürat işe koyulmuştur. Böylesi bir ortamda, millet varlığı aşındırılmakta, milliyetçilik AKP talimatlı devşirilmiş ve dününe sırt çevirmiş gafiller tarafından suçlanmaktadır. Başbakan Erdoğan Türk milliyetçiliğine karşı sert, tahammülsüz ve düşmanca mesajlar vermekte, Türk milletinin tarih şuurunu ve benlik davasını kırmak için bu mensubiyet kalesini yıkmak istemektedir. Milleti anlamamış, milletin sırrına erememiş bedevi bir anlayışla, milliyetçiliği bozguna uğratacağını düşünen bu zihniyet elbette yanılacak, elbette şaşkına dönecektir. Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyleyen Başbakan ve ona ideolojik payandalık yapan çürümüşler, milliyetçilikle millet arasındaki derin sosyolojik rabıtayı koparacaklarını zannedecek kadar küçülmüş ve zeka geriliğinin içine batmışlardır. Hatta Türk milliyetçiliğinin görevini tamamladığını ve devrinin kapandığını söyleyecek ölçüde densizliğin çamuruna saplanmış, çelimsizliğin seline kapılmış olan yüzsüzlere de epey tesadüf edilmektedir. Bunların düpedüz maksatları bellidir. Aslında bunlar için millet görevini tamamlamış ve bölünmesinin vakti gelmiştir. İmralı misyonerliği, Kandil elçiliği ve AKP oyuncağı olan bu sefalet içinde çırpınan şahsiyetlerin, milliyetçiliğe, dolayısıyla millete doğrulttukları namlu eninde sonunda kendilerine dönecektir. Nasıl olmuşsa bir dönem aramızda bulunma talihini yaşamış bazı simaların, içinden geçtiğimiz zaman aralığında türlü oyunlarla bölücülüğün ateşine odun taşıyarak milliyetçiliğe ve Türklük değerlerine saldırmaları anlamsız kalmaya mahkûm olacaktır. Nihayetinde yel kayadan hiçbir şey koparamayacaktır."