Dünya siyaseti Chp'li kader'i konuşuyor!

Dünya siyaseti Chp'li kader'i konuşuyor!

ABD'de yayınlanan siyaset dergisi 'Diplomatic Courier' ile küresel lider organizasyonu YPFP'nin (Young Professionals in Foreign Policy) belirlediği 'Dünyada, 33 Yaş Altı En Etkili 99 Dış Politika Lideri' listesine CHP Avrupa Birliği Temsilcisi Kader Sevin

Brüksel’de CHP’nin Avrupa Birliği Temsilciliği’ni kuran ve yöneten, aynı zamanda da Avrupa Parlamentosu’nda siyasi danışmanlık görevinde bulunan Sevinç, Diplomatic Courier dergisi tarafından "En Etkili Dış Politika Liderleri" arasına seçildi. 

Washington’daki ünlü uluslararası ilişiler okulu SAIS’de akademi üyesi olarak çalışmalarını Transatlantik ilişkiler alanında sürdüren Sevinç, “Alanlarında çok başarılı birçok uluslararası isim ile beraber bu listeye girmek benim için onur verici. Özel sektör, akademi ve Avrupa Parlamentosu’ndaki deneyimlerimi birleştirerek CHP Avrupa Birliği Temsilciliği’ni kurdum. Bugüne kadar benimle beraber benzer bir hayale inanan arkadaşlarımla beraber Türkiye için en iyiyi ve en ilerici olanı hedefledik, bunun için çalıştık. Anlayışımız dış politikayı insan odaklı bir anlayışla uygulayabilmenin mümkün olduğu” diye konuştu. 

“TÜRKİYE’Yİ AB’YE BENİM KUŞAĞIM ÜYE YAPACAK”

Türkiye’nin AB üyelik sürecinin ‘uzun, ince bir yol’ olarak tanımlandığını belirten Sevinç, “Maalesef kötü yönetim ve Türkiye karşıtı gruplara verilen malzemeler nedeniyle bu yol gittikçe uzadı. Antidemokratik uygulamaların sahipleri Türkiye’yi uluslararası alanda ayağından vurdu. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının, hepimizin ve gelecek kuşakların daha iyi bir gelecek hayalimize tehlikeye düşürdü. Türkiye demokratikleşme gündemine dönmeli ve AB reformlarında hızla ilerlemelidir. Bu da yeni bir anlayış, ilerici bir zihniyet ve yenilikçilik gerektiriyor. Türkiye’yi AB’ye benim kuşağım taşıyacak.”

"TRANSATLANTİK ALANI SADECE TİCARET ORTAKLIĞI DEĞİL"

"ABD ile AB arasında oluşmakta olan Transatlantik alanı sadece bir ticaret ortaklığından ibaret görmek olanaksızdır" diyen Sevinç, sözlerine şöyle devam etti: 

"Batının bir parçası olarak Türkiye’nin buradaki gelişmeyi doğru tahlil etmesi çok önemli. Batının kendini yeniden yapılandırdığı yepyeni bir döneme giriyoruz. Brüksel’de CHP olarak Türkiye’nin bu müzakerelerin bir parçası olması için bir çok girişimde bulunduk. Bunun anlamı herhangi bir ikili ticaret anlaşmasının ötesinde önem taşıyordu. Maalesef hükümet en kolayı seçerek ABD ile ikili ticaret anlaşması yapma yolunu seçerek büyük resmi kaçırdı. Böylece Gümrük Birliği’nden kaynaklanan üçüncü ülkelerle AB’nin yaptığı serbest ticaret anlaşmalarına dahil edilmememiz durumunu da kabullenmiş olduk. Hem de önümüzde bunu kırma imkanı oluşmuşken. Dış politikada yalnızca elde edebileceğinizi istemek değil istediğinizi elde edebilmekte asıl hüner."