DEVLET REHİN ŞOFÖRLERİ UNUTTU

DEVLET REHİN ŞOFÖRLERİ UNUTTU

Rehin şoförlerin aileleri tedirgin ve kızgın.

 Al Jazeera Türk, IŞİD'in Musul'da rehin aldığı TIR şoförlerinin aileleriyle konuştu. Aileler bir kez telefonla görüştükleri çocuklarının küçük bir odada aç susuz hapsedildiğini söylüyor.

Irak'ta görev yapan 31 Türk şoför, dört gündür Musul kentini ele geçiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün elinde. Dışişleri Bakanlığı, şoförler ve konsolosluk çalışanları dahil toplan 80 Türk rehinenin sağlık durumlarının iyi olduğunu öğrendiklerini açıkladı. Ancak aileler tedirgin. Çaresizce çocuklarının kurtarılmasını, onlardan gelecek umutlu bir haberi bekliyor. 

Şoförlerden 28 yaşındaki Mustafa Tezdönen'in ailesi, Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Başak köyünde yaşıyor. Yedi kişilik ailede kardeşlerin en büyüğü olan Tezdönen beş yıldır Irak'ta TIR şoförlüğü yapıyor.

Tezdönen'in babası ve iki amcası olayın ardından Irak'ın Zaho kentine gitmiş, gelişmeleri buradan takip ediyor. Kızıltepe'de bulunan diğer amcası Mehmet Sait Tezdönen, dört gündür yaşadıklarını Al Jazeera Türk'e anlattı:

Mustafa dün (perşembe) bizi telefonla aradı. Çok sessiz konuşuyordu. Küçük bir odada 20 kişi ile beraber rehin olduğunu söyledi. "Bize yemek, su verilmiyor. Etrafımız silahlı adamlarla çevrili. Bizi kurtarın dedi." Mustafa önce bir süre TIR'ın içinde saklanmış ama sonra onu da bulmuşlar ve diğerlerinin yanına götürmüşler."

Mustafa Tezdönen’in yakınları, Irak’taki dostları ile yaptıkları telefon görüşmelerinde rehinelerin serbest bırakılması için örgütün yüklü miktarda fidye istediğini öğrendiklerini belirtiyor. 

Tezdönen'in ailesi devlet yetkililerine sitem ediyor. Sadece konsolosluk personeli ile ilgilendiklerini, şoförleri gözardı ettiklerini savunuyorlar.

'Ayda 1200 lira kazanıyordu'

IŞİD'in elindeki şoförlerden bir diğeri Mehmet Sait Çobanoğlu. O da Kızıltepeli. Bu işe başlayalı daha bir yıl olmuş. Önceleri inşaatlarda çalışıyormuş, ancak 15 nüfuslu aileye inşaattan gelen gelir yetmeyince, 1200 lira maaşla TIR şoförlüğüne başlamış.

Çobanoğlu’nun görme engelli babası Kemal Çobanoğlu dört gündür büyük üzüntü içinde olduklarını ve ne yapacaklarını bilmediklerini söylüyor:

Oğlumun eşi günlerdir sinir krizleri geçiriyor. Doktorların verdiği ilaçlar ile uyutuluyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yetkililerden yeterince bilgi alamadık. Bizim tek derdimiz ekmek kazanma telaşı iken, şimdi can derdine düştük. Devletimizin gireceği bir savaşta ölmeye hazırız, fakat bizimle ilgisi olmayan bu savaşın bedelini ödemek ağırımıza gidiyor.

Anne Remziye Çobanoğlu ise yemeden içmeden kesildiklerini ve evlerinde yas olduğunu anlattı:

Günlerdir evimiz dolup taşıyor ama devlet yetkililerinden hiç kimse kapımızı çalmadı. Bizlere hiçbir açıklama yapılmadı, bu duyarsızlık nereye kadar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen anne, çocuklarının kurtarılması için yardım istedi.

'Bağdat'taki firmadan bilgi alamıyoruz'

Rehin şoförlerin dördünün bağlı olduğu yükleyici firma Sarıboğa Lojistik’in Müdürü Osman Sarıboğa kaygılı olduğunu söylüyor:

Yükleyici firma olmamıza rağmen Musul’da rehin tutulan şoförlerimiz için girişimlerde bulunuyoruz. Fakat bu duyarlığı bağlı olduğumuz, merkezi Bağdat’ta olan ana firma, Somo Baghdad Company ve Power Trans lojistik şirketleri göstermiyor.

Sarıboğa, şoförlerin Irak’ın Musul şehrine bağlı Geyara ilçesindeki elektrik santralinde araçları ile birlikte rehin alındıklarını söyledi. Örgütün fidye isteyip istemediği yönündeki sorumuza ise, kendilerine bu yönde bir bilgi gelmediği yanıtını verdi. Rehinelerin hala aç ve susuz olduğunu söyleyen Sarıboğa, devletin ve bütün sivil toplum kuruluşlarının, rehinelerin serbest bırakılmaları için seferber olması gerektiğini söyledi.

Kaynak:Haber Kaynağı