Cüneyt Özdemir'in kabusu cadı avı!

Cüneyt Özdemir'in kabusu cadı avı!

Özdemir, Radikal'deki köşesinde mitingler sonrasında hükümetin başlatacağı olası "cadı avını" ve hedef alınacak isimleri listeledi...

 'Bir odada oturuyoruz. Karşımızda Halk TV açık. Hemen birkaç metre ötemde oturan Başbakan Erdoğan sabahtan bu yana 6 mitingde giydiği lacivert ekose ceketi üzerinden çıkarmamış. Biraz ötede Suat Çelik, aynı ekose ceketin bir ton açık rengi üzerinde olmasına rağmen elinde telefonundan twit'leri kontrol ediyor. 'Melih Başgan' da yanımızda, yüzünde her zamanki joker gülümsemesiyle televizyondaki olaylara bakıyor. Ben koltuğun ucuna ilişmiş, tedirgin bir şekilde oturuyorum. Üzerimde her zaman yayında giydiğim siyah ceket ve kravat var. Fırsat bulup Başbakan'a ceketinin markasını soracağım ama yeri mi değil mi tartamıyorum. O sırada Halk TV'de 59 TL'ye ulusalcı kit reklamı başlıyor. Başbakan merakla bana dönüp 'Bu da nedir yahu?' diye soruyor. Şaşırıyorum. 'Şey' diyorum. 'şey işte, ulusalcı şeyi..' Tam o sırada kapı açılıyor. Elinde çayların bulunduğu bir tepsi ile paytak paytak yürüyerek bir penguen içeri giriyor...'

İşte o an uyanıyorum...

KAN TER İÇİNDE BIRAKAN KABUS

Cüneyt Özdemir kendisini 'kan ter' içinde bırakan kabusun gerekçesini 'Herhalde aynı gün içinde 6 Başbakan mitingi seyretmenin bir sonucu olarak kâbus görmüşüm' diye yorumluyor. 

Özdemir, Radikal'deki köşesinde mitingler sonrasında hükümetin başlatacağı olası "cadı avını" ve hedef alınacak isimleri listeledi:

LİSTENİN TEPESİNDE SERMAYE GRUPLARI VAR

İsterseniz en tepeden, yani faiz lobisinin olağan şüphelilerinden, ‘zenginlerden’ başlayalım. 


Listenin tepesinde Türkiye’nin ana sermaye gurupları bulunuyor. Mesela Doğuş Grubu hem medya hem bankacılık alanında hükümet ile ilişkilerinde yepyeni bir devreye girdi diyebiliriz.

İkinci hedef Cem Boyner oldu. Başbakan’ın gözalıcı ekose ceketinin markasının Beymen olmadığı böylece netleşti. 

ÜÇÜNCÜ HEDEF ÜNİVERSİTELER

Üçüncü hedef Koç ve Sabancı üniversiteleriydi.
 Gezi Parkı baskınından sonraki basın toplantısında TOMA’lardan sıkılan gaz ve sudan yaralanan göstericilere Divan Oteli’nde ilkyardım yapmanın bile bir bedeli olabiliyormuş anlayacağınız. 

YALAN DÜNYA YALAN OLURSA ŞAŞIRMAM

Sonra sıra eyleme katılan sanatçılara geldi. O sanatçıların başlarına nelerin gelebileceğini ertesi sabah Yeni Şafak’taki Mehmet Ali Alabora manşetiyle anladık
. Halit Ergenç’siz bir Muhteşem Süleyman nasıl olacak bilmiyorum ama Cem Yılmaz’ın çok geç olmadan müzik kabiliyetini gösterip Şahan’ın bıraktığı yerden devamla ikinci bir ‘yüzünü asma öyle 2’ şarkısı yapmasının tam sırası!  Yakında Yalan Dünya yalan olursa, Yılmaz Erdoğan âkil adamlıktan atılırsa, Sezen Aksu vergi cezalarıyla tanışırsa sürpriz olmayacak. 

GÜNAH KEÇİSİ MEDYA UNUTULMADI

Elbette günah keçisi medya unutulmadı. Gezi eylemlerine destek veren gazetecilerin bir liste halinde medya patronlarının önüne konulup tek tek sessizce işlerinden atılmalarının istenmesi artık haber değeri taşımıyor! 

Ancak Başbakan Erdoğan asıl sürprizi en sona saklamıştı. Gezi Parkı’ndaki gençlere şefkatle seslendi, 'Ya eylemlere artık son verin ya da anladığınız dilden konuşacağım' diyordu.'

Cüneyt Özdemir'in köşesinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.