Ali Rıza Aydın

Ali Rıza Aydın

çArşı

Sarı sendika olur ama sarı çArşı olmaz.

çArşı, “her şeye karşı” olduğunu ilan etmiş. 1 Mayıslara katılmış, Haziran Direnişi’nin ve devamının en etkin katılımcıları arasında olmuş. Siyasal ve toplumsal yaşamı ilgilendiren önemli olaylar için pankartını açıp mesajını vermiş. “Nerede ezilen, haksızlığa uğrayan var, onların yanındayız” demiş.

Haziran Direnişi’nin örgütsel anlamda homojen olmayan katılımcıları arasında şiddete karşı olmuş, eylemin barışçıl hedefi uğruna çaba sarf etmiş. Kimliğiyle ortaya çıkmış, saklanmamış, sahtesiyle kendi yanına çekmek isteyenlere yanıtını vermiş.

AKP, çArşı’yı susturmak için seferber olmuş; çArşı örneğinden hareketle, spor alanlarında siyaseti -özünde AKP ve sömürü karşıtlığını- yasaklamak için elinden geleni ardına koymamış.

Beşiktaş’ın futbol takımına sosyalist bir teknik direktör gelmiş. Sosyalist bir takım kurduğunu söylemiş ve ligdeki ilk dört maçını kazanmış. çArşı, takımının gidişatını ve hocasını sevmiş. Önceki maçlarda olduğu gibi, “her yer Taksim her yer direniş”, “bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarını son maçta da ısrarla devam ettirmiş, “susturamazsınız, sınırlayamazsınız” demiş. Ve maçın bitimine yakın, bir azınlık “allah allah” nidalarıyla sahaya inmiş, olay çıkarmış, maç tatil edilmiş. Olay çıkaranlar, kendilerini, organize hareketlerini ve amaçlarını saklamak için seferber olmuşlar.

İçişleri Bakanı, “e-bilet uygulaması”, Gençlik ve Spor Bakanı “polis” önlemini önermiş.

Beşiktaş futbol takımına da, seyircisine de en ağır cezalar verilecekmiş. Bu olay ,tüm maç izleyicilerine ders olacakmış. çArşı ele geçirilecekmiş. Bundan böyle, Emniyet güçleri onaylı alanlar dışında, tezahüratın yasaklanması düşünülüyormuş. Arada bir, “en büyük Erdoğan, en büyük AKP” sloganları atılabilirmiş…

Oyun üstüne oyun…

Haziran Direnişi’ndeki polisli, palalı, sopalı dağıtma planı, Suriye’ye savaş komploları tutturulamayınca üniversitelere polis, sahalara yandaş militan yerleştirilmesiyle, provokasyonlarla devam ettirilmek isteniyor.

Faşistlerin futbolu kullandığı dönemler olsa da futbol paylaşım oyunudur. Yöneticisinden malzemecisine, spor çalıştırıcısından sağlık ekibine, futbolcusundan seyircisine bir bütün içinde paylaşımın adıdır. Faşizmin futbolu kullanması, sermayenin futboldan kazanç elde etmesi, yukarıdaki dar alanda kazancın futbol emekçisini ezerek hırsa dönüşmesi eşit paylaşım hedefiyle bağdaşmaz.

Futbolun ekonomi politiği yalnızca transfer paraları, şirket hisseleri, forma vesaire satışları değildir. Binlerce, onbinlerce seyircinin ödediği paralar olmadan okuma yapılamaz. Öncesi ve sonrası ne olursa olsun, iki takımın futbolcuları sahaya çıkıp oynamadan futbol olamayacağı gibi, takımların taraftarları olmadan da futbol olmaz. Taraftar olmayan seyirci futbol için yeterli değildir.

Kapitalizmin futbol dünyası içinde bir takımın teknik direktörünün sosyalist takım yarattığını söylemesi, yabana atılamayacağı gibi, bir takımın taraftarının sömürüye ve haksızlığa karşı dik duruşu da yabana atılamaz. Hele hele çirkinliklerle dolu bir dünyada hiç hafife alınmaz. İşte, yalnızca takımların değil, taraftarların da ele geçirilmek istenmesi, bu gerçeğin dışavurumudur.

Futbolun çok yönlü olanakları ve cazibesi, sömürü düzenine uygun kalıplara sokulurken, AKP’nin bunun ortağı olmaması, aynı zamanda kendisine özgü gericiliği de kalıp olarak kullanmaması düşünülemez.

Futboldaki paranın ve olanakların tadını alanlar, Haziran Direnişi’nde taraftar gruplarının buluşmasını, buluşan renklerin gücünü de görmüşlerdir. Beşiktaş-Galatasaray maçında yaşananlar bu gücü kırmanın, her iki takıma zarar vermenin ve başta çArşı olmak üzere taraftarı ele geçirmenin provalarından biridir. Ele geçirme, futbolu uyuşturucu olarak kullanmanın yolunu da temizleyecektir.

Sarı sendika olur ama sarı çArşı olmaz. çArşı, yalnızca taraftar grubu değil, aydınlanmanın, uyuşturularak kalıba girmeye isyanın yüzüdür. Statlara sığmayan çArşı da halk da AKP’nin ucuz numaralarına sığmaz. AKP’nin küçük oyunları halkın gücü karşısında sahne alamaz, hayalleri de yaşamın için de kaybolup gider. Onun adı çArşı’dır, haksızlığa karşıdır.

soL gazetesi

Önceki ve Sonraki Yazılar