CAN YÜCEL’İN SALDIRI SONUCU PARÇALANAN MEZARI YENİDEN YAPILDI

CAN YÜCEL’İN SALDIRI SONUCU PARÇALANAN MEZARI YENİDEN YAPILDI

İşte Mehmet Aksoy’un yaptığı anıt mezar

Şair Can Yücel’in son zamanlarını geçirdiği Muğla’nın Datça ilçesindeki Belediye Mezarlığı’nda bulunan anıt mezarı, 19 Ağustos 2011 yılında saldırıya uğrayarak, tahrip edilmişti.

Olaydan sonra Ş.K. (22) ve amcası T.K. (72) gözaltına alındı. Amca ve yeğen suçlamaları kabul etmemelerine rağmen, haklarında ‘İbadethanelere ve mezarlıklara zarar vermek’ suçundan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Tutuksuz yargılanan amca-yeğen dava sonucunda beraat ettiler. Kararın ardından Can Yücel’in eşi Güler Yücel, önce mezarın onarılmasına karşı çıkmış, sonra da kabul etmişti.

Heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yaklaşık bir buçuk ay süren çalışmalar sonucu yapılan yeni mezar taşı, düzenlenen törenle yerine konuldu.

İskele Mahallesi Belediye Mezarlığı’ndaki törene, CHP’li Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, Heykeltıraş Mehmet Aksoy, Can Yücel’in kızı Güzel Yücel ve çok sayıda kişi katıldı. Can Yücel’in eşi Güler Yücel, rahatsızlığı nedeniyle törene katılamazken, heykeltıraş Mehmet Aksoy için kaleme aldığı mektubu kızı Güzel Yücel tarafından okundu.

HERKESİ DERİNDEN YARALADI

Belediye Başkanı Şener Tokcan törende yaptığı konuşmada, Can Yücel’in anıt mezarına üç yıl önce yapılan saldırının herkesi derinden yaraladığını söyledi. Tokcan, "Bugün mutlu muyuz, hüzünlü müyüz? 3 yıl önce Datça’da hiç alışık olmadığımız olayla karşılaştık. Datça için hiç güzel olmadı. Hoşgörünün, Türkiye’de belki de en fazla var olduğu bir coğrafya köşesinde bir takım, insanlar, bir takım düşüncelerle, ne amaçla olursa olsun Can Yücel’in mezarını parçaladılar. Bu aslında, Can Yücel’in fikrinin, felsefesinin, parçalanmasıdır. Ona olan bir husumettir. Bu güzelliğe olan düşmanlıktır" dedi.

CAN YÜCEL UMUDUNU YİTİRMEYEN BİR İNSANDI

Heykeltıraş Mehmet Aksoy da konuşmasında, mezarlıkların yaşamla ölümün barıştığı yerler olduğunu belirterek, "Buraya gelen insanlar eski hırslarından sıyrılmışlardır. Hayata daha barışçıl bakarlar. Kibirli değillerdir" dedi.

Son yıllarda mezarlıkların tek düze ve kişiliksiz olmaya başladığını ifade ederek konuşmasını sürdüren Aksoy, Can Yücel’in mezar taşı için kendisine teklif gelince araştırma içine girdiğini söyledi. Can Yücel’i tanımak için şiirlerini yeniden okuduğunu hatırlatan Aksoy, "Can Yücel mezarında bile dik duran, hiçbir zaman umudunu yitirmeyen bir insandı. Hayat doluydu. Ve yalansız yaşadı. Bir onurun temsilcisiydi. İyiliğin ve güzelliğin bir zaman gelecek kazanacağına inanıyorum. Ben umudumu yitirmedim. Bugünde umuttan, güzelliklerden yanayım. Bu düşüncelerle onun mezar taşını yaptım. Burada can taşının içinden çıkan ışıklı çocuğu görüyorsunuz. Her gün batımında bu görünecek. Buradaki sutaşı da, Can’ın hayatla olan bağlantısını anlatıyor" diye konuştu.

BARIŞIN VE EMEĞİN SİMGESİ

Can Yücel’in kızı Güzel Yücel ise konuşmasında, "Burada sizlerle, bu Can taşının yapımında emeği geçenlerle, bu işe yürek koyanlarla birlikte olmak yalnız olmadığımızı görmek, bizim için umudumuzu hiç kaybetmememiz için bir nedendir. Babamın mezar taşını balyozla indirdiklerinde, bunu karanlıkta yaptılar. Şurada yazılı olan, ’ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi’ sözünü görmediler, onu yıkamadılar. Bilmediler ki tekrar yaparız. Bu saldırı sadece bir güç gösterisi değildi. Bu sanatın, güzel insanların yaşama umudunun olduğunun göstergesiydi" dedi. Güzel Yücel, daha sonra, mektubunu okuduğu annesi Güler Yücel’in "Bu Can taşı, barışın, emeğin, vefanın, insanlığa ışık olacak bir simgesidir" sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Kaynak:Haber Kaynağı