ÇAĞLAYAN: KÜRSÜDEN CHP'Lİ VEKİLİN ÜZERİNE YÜRÜDÜ

ÇAĞLAYAN: KÜRSÜDEN CHP'Lİ VEKİLİN ÜZERİNE YÜRÜDÜ

Bu sırada CHP Çorum Millekvekili Tufan Köse, cep telefonuyla Zafer Çağlayan'ın görüntüsünü çekmeye başladı.

TBMM Genel Kurulu'nda hakkındaki iddialara yanıt veren Zafer Çağlayan, "Sahte hediye fatura alan, hediye saat alan, hediye saat veren, aldı diyen de 2.6 milyon liraya takı aldı diyen namerttir, müfteridir. Ben 56 yaşındayım. İstersem bunu da alabilirim alabilecek güçteyim. Ancak 2.6 milyon dolar vermişim ben takı almışım. Osman diye bir kuyumcu, sen ispatlamazsan namertsin, müfterisin. Onlar konuşacaklar. Çok merak eden varsa gelsinler saati dışarıda gösteririm kaça aldığımı. Hazırım ben buna. Hadi buyurun hodri meydan. Bunlar savunmadan da rahatsız oluyorlar" diye konuştu.


ÇAĞLAYAN'DAN CHP'Lİ VEKİLE FOTOĞRAF TEPKİSİ

Çağlayan, konuşmasında CHP'li milletvekillerine tepki gösterdi. Bu sırada CHP Çorum Millekvekili Tufan Köse, cep telefonuyla Zafer Çağlayan'ın görüntüsünü çekmeye başladı. Bu harekete Ak Parti grubu ile Çağlayan tepki gösterdi. Çağlayan Köse'ye 'Sen şimdi de fotoğrafçılığa mı başladın?' diye sordu. Ardından da Çağlayan, kürsüden hareket ederek Köse'nin üzerine doğru yürümeye başladı. Bu sırada AK Parti sıralarından Köse'ye doğru gazete sayfaları ve kağıtlar fırlatılırken, ayağa kalkan Ak Parti Muş Milletvekili Faruk Işık, Köse'nin üzerine yürüdü. Bunun üzerine Genel Kurul bir anda karıştı. Olay yerinden ise Zafer Çağlayan'ı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç belinden tutarak uzaklaştırdı. Gerilimin yükseldiği bu sıralarda AK Parti ve CHP'li milletvekilleri birbirlerini iteklemeye başladı. Yumruklaşmanın yaşanmadığı tartışmayı araya giren diğer milletvekilleri sonlandırdı. TBMM Başkanvekili Meral Akşener ise birleşime 15 dakika ara verdi.

"BUNLAR BENİ YARALIYOR YİNE DE BU ÜLKE İÇİN CANIMIZ FEDA OLSUN"


Rüşvet ve yolsuzluk iddilarının itibarsızlaştırma olduğunu söyleyen Çağlayan, "Sözde bu yolsuzluk operasyonunda şahsıma atılan bir iddiada, benim makamımı, hatta özel kalemimi iş adamlarına tahsis ettiğimdir. Evet, ben bu iddiaları aynen kabul ediyorum. Bir itirafta da ha bulunuyorum. Sanayi odası başkanı olduğum dönemde de bakan olduğum dönemde de hatta istifam sonrasında milletvekili olduğum dönemde de kendim de çalışma arkadaşlarımı da bu ülkede çivi çakan taş üstüne taş koyan, Türkiye'nin ihracatına katkısı olan ve olacak olan tüm işadamlarının emrine kendimi amade ettim. Etmeye de devam edeceğim. Bu suç ise bu suçu 20 yıldır işlediğimi kabul ediyorum. Yaklaşık 5 aydır aile boyu bu sıkıntıyı yaşıyoruz. İtibarsızlaştırma ile karşı karşıyayız. Yargısız infazlarla ile karşı karşıyayız. Büyük bir yalan, iftira ile karşı karşıyayız. Bunlar beni yaralıyor. Ama yine de bu ülke için canımız feda olsun" ifadelerine yer verdi.


"BAHSİ GEÇEN SAAT ŞAHSIM TARAFINDAN ALINMIŞ MAL BEYANIMA DA GİRMİŞTİR"


Saat iddialarına da yanıt veren Çağlayan, "Bahsi geçen saatin şahsım tarafından alındığını bedelini tarafımca alındığını söylemiştim. Ancak bu konuda bazıları yargısız infaz yaparak şahsımla ilgili yakışmayan ifadeler kullandı. Saat şahsım tarafından alınmış mal beyanıma da girmiştir" diye konuştu.


"GEÇİN BUNLARI BU İŞTEN SİZE EKMEK ÇIKMAZ"


Umre ziyaretine ilişkin iddialara yanıt veren Çağlayan, "Rıza Sarraf'ın uçağı ile gittiğim konusuna gelince, siz insanların suçlu olup olmadığını nereden biliyorsunuz? Operasyon yapılırken siz de orada mıydınız? Ben en azından bilmiyorum. Söz konusu ziyaretimi bir acente tarafından gerçekleştirdim. Bedelinin de tarafımca ödendiğini belgelerle gösteriyorum. Bu bir itibarsızlaştırma operasyonudur. Umre konusunun bu iddialar arasında yer almasının sebebi, bize inanan, güvenen aziz Türk milletini dini ve muhafazakar duygularını istismar etmek içindir. Geçin bunları bu işten size ekmek çıkmaz" açıklamasında bulundu.


"HERHANGİ BİR İDARİ SORUŞTURMAYA ENGEL OLMAMIŞIM"


Gana'dan gelen bir uçakta bulunan altınla ilgili iddialara da yanıt veren Çağlayan, "Gana'dan gelen bir uçakta bulunan altınla ilgili, gümrük idaresine gerekli belgeleri sunamadığı için bu durum, gümrük idaresince, tutanağa bağlanmıştır. Daha sonra eksik belgeler tamamlanmış, uçak Dubai'ye gitmiştir. İnsaf ve vicdan sahibi insanlara şunu belirtmek istiyorum ki, konuyla ilgili gerek gümrük gerek savcılıkta yapılan soruşturmalarda adım geçmezken, söz konusu iddia ile adımın ilişkilendirilmiş olmasıdır. Herhangi bir idari soruşturmaya engel olmamışım. Ortada bir liralık vergi kaçağı söz konusu değildir. Zira altın ithali, gümrük vergisi ve KDV'ye tabi değildir. Kaldı ki bu teşebbüsü yapanların benimle ilgisi yoktur" diye konuştu.


"ORTADA TİPİK BİR YARGISIZ İNFAZ SÖZ KONUSUDUR"


Çağlayan, "Geliyorum diğer bir yalana, Rıza Sarraf'ın İran'a yapmış olduğu ihracatlarda, Halkbank'ın komisyon oranlarının düşürülmesi ve ihracat yapılmasına kolaylık sağlandığı iddiasıdır. Ortada tipik bir yargısız infaz söz konusudur" dedi.


 

Kaynak:Haber Kaynağı