Buğdayın peşinden koşan garson çocuk Türkiye'ye öncülük etti

Yusuf Yavuz

Ekolojik yaşamı destekleme konusunda öncü projelerin yaratıcısı ve Buğday Derneği’nin kurucusu olan Victor Ananias, genç yaşta yaşamını yitirişinin ikinci yılında Bodrum Bitez’deki kabri başında ve kurucusu olduğu Şişli ve Kartal %100 Ekolojik Pazarlarda anılacak. 34 yıllık yaşamına pek çok başarıyı sığdıran Ananias, ekolojik tarım, ekolojik turizm ve doğa dostu mimarlık alanlarında gelecek kuşaklara miras kalabilecek ilklere öncülük etmişti.

BUĞDAY HAREKETİNİN FİKİR BABASIYDI
2011 yılında henüz 34 yaşındayken yaşamını yitiren  Buğday hareketinin fikir babası ve Buğday Derneği’nin kurucusu Victor Ananias, ölümünün ikinci yıldönümünde 3 Mart'ta Bodrum Bitez’deki kabri başında, 2 ve 3 Mart tarihlerinde ise kurucusu olduğu Şişli ve Kartal %100 Ekolojik Pazarlarda Buğday Derneği’ndeki arkadaşları, dernek üyeleri, %100 Ekolojik Pazar üreticileri ve Pazar müdavimlerince anılacak.

'TA TU TA' PROJESİNİN MİMARI
Anma öncesinde Buğday Derneği'nce yapılan açıklamada, yaşamı boyunca ekolojik yaşam bilgisinin yayılması için büyük çaba gösteren Ananias'ın, ekolojik tarım, ekolojik ürünler, ekolojik turizm ve doğa dostu mimarlık alanlarında gelecek kuşaklara miras kalabilecek değerde çok sayıda tohum attığının altı çizilerek, " %100 Ekolojik Pazarlar, TaTuTa (Tarım Turizm Takas), Çamtepe Ekolojik Yaşam Merkezi onun attığı tohumlardan sadece birkaçı olarak bugün pekçok insanın yaşamına değer katmaya devam ediyor" denildi.

TOHUMUN PEŞİNE DÜŞEN GARSON ÇOCUK TÜRKİYE'DEKİ DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK ETTİ
Ananias’ın anısına tasarlanan www.victorananias.org web sitesinde Victor Ananias’ın yaşamı ve öncülük ettiği girişimlere ilişkin ayrıntılar yer alıyor. Ölümünün ardından dostları tarafından yayına hazırlanan yazılarından oluşan “Yaşam Dönüşümdür” isimli bir de kitabı da bulunan bulunuyor. Böylece kısa yaşamına pek çok şey sığdıran Victor Ananias, 1971 yılında İsviçre’nin Zürih kentinde dünyaya geldi. Babası Şilili olan Ananias, çocukluk yıllarını Almanya’da geçirdi. Altı yaşına geldiğinde ailesi doğal bir yaşamı seçerek Bodrum’a yerleşti. Burada Ege’nin toprak insanının gelenek ve bilgisiyle yetişen Ananias, 13 yaşından itibaren miçoluk, çiçekçilik, garsonluk, otel yöneticiliği ve turist rehberliği yaptı.

BODRUM PAZARINDAKİ TEZGAHTA BAŞLAYAN BUĞDAY SEFERBERLİĞİ
1991 yılında turist rehberliğinden kazandığı parayla köylerden doğal ürünler alarak bunları Bodrum pazarındaki küçük tezgâhında satmaya, bilgilerini paylaşmaya başladı. Aynı zamanda ekolojik yaşamın değişik alanlardaki öğrenme sürecinin yoğunlaştığı bu dönemde, ürün çeşitliliğini artırarak kurduğu doğal ürün dükkanı ve daha sonra da sağlıklı içecek ve tatların sunulduğu, aynı zamanda çevrecilerin toplanma yeri olan Başak Cafe’yi açtı.

FOTOKOPİYLE ÇOĞALTTIĞI FANZİN'DEN BUĞDAY DERGİSİ DOĞDU
Bir yıl sonra yine Bodrum’da hem dengeli beslenme mutfağı, hem ürün satış noktası, hem de eğitsel program ve toplantıların yapıldığı uluslararası bir buluşma yeri olan Buğday vejetaryen restoran ve kültür merkezini açtı. Şu anda üç ayda bir yayınlanan Buğday Ekolojik Yaşam Rehberi’nin tohumları niteliğindeki, elle yazıp fotokopide çoğalttığı fanzini, ilk kez 1996 yılında bu mekânda okuruna ulaştırdı.

GELECEĞİN 5 LİDERİNDEN BİRİ OLARAK GÖSTERİLİYORDU
1997 yılında ilk ekolojik mimari projesini Bodrum’da hayata geçiren Victor Ananias, yurt çapında ve uluslararası platformlardaki deneyim ve iletişimlerinin çoğalmasıyla birlikte, Türkiye genelinde ekolojik tarımın yaygınlaşması, ürünlerin iç pazarda tüketiciye ulaşması, doğa dostu üretim ve tüketim alışkanlıklarının geliştirilmesi gibi konularda çalışmaya başlyan, Victor Ananias, ekolojik tarım alanında tüm dünyada tanınıyor ve uluslararası ekolojik tarım kuruluşları tarafından geleceğin 5 liderinden biri olarak gösteriliyordu.

'ÖMÜR DEDİĞİN NEDİR?'
Ananias'ın yaşamı döştürme çabalarının en yakın tanığı olan eşi Güneşin Aydemir, Ananias'ın ardından yazdığı ve Atlas Dergisi'nde (Nisan 2011) yayınlanan yazısında, "ömür dediğin nedir" sorusuna, Victor'un yaşamı üzerinden; "bu dünyada payımıza düşeni anlamamız için bize ayrılmış zaman, bu dünyada tanınmış süredir aslında en yalın haliyle ömür" yanıtını veriyordu.

'ZAMAN USTALIĞI SAYESİNDE DÖRT KİŞİLİK ÖMÜR YAŞADI'
Ömrünün son sekiz yılını birlikte geçirdiği Victor'u, "bir zaman ustasıydı" diye tanımlayan Aydemir, "Yaşamın mekanizmasını, bu konuda yazılmış tek bir kitap okumadan, sadece yaşamı okuyarak çözmüş ve sürekli küçük yaşam denemeleri yapan bir bilim adamıydı. O, zamanın nasıl genişletilebileceğini öğrenmiş bir kişi idi. Zamanın, kendimizi ve dünyayı dönüştürmek için kucağımıza verilmiş, ama sürekli azalan bir kaynak olduğunu tüm matematiği ile kavramış bir kişi idi... Bir insanın düşündükleri ve yaptıklarını tohuma benzetir, tohumun döllenme ve cana kavuşma anının enerjisini kullanırdı Victor... Bu dünyada kendine ömür olarak verilen sürenin her anını yaşamda ustalaşmak için kullandı, kendine verilen zamanı nasıl kullanacağını, bütün sorumluluğunu alarak nasıl kullanacağını kendisi belirledi...  Öldüğünde, herkes 'çok gençti' diye ağladı. Oysa oğlu Ali’nin dediği gibi, edindiği zaman ustalığı sayesinde 'dört kişilik ömür yaşadı'. Herkesten az uyudu, herkesten çok çalıştı, birim zamanda hepimizden çok iş yaptı..."sözleriyle özetliyordu Victor'u.