BU HABER BÜTÜN "GEZİ"CİLERİ İLGİLENDİRİYOR!

BU HABER BÜTÜN "GEZİ"CİLERİ İLGİLENDİRİYOR!

Gezi dosyası ortada kaldı.

Gezi Direnişi sırasında gaz kapsülü ve plastik mermiyle gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya, Aydın Aydoğan ve Murat Can Top’un avukatı Bekir Korkmaz, Gezi Direnişi’nin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen dosyaya asıl savcı atanmadığını ifade ederek dosyanın sonuca ulaşması için başvurdukları tüm adli ve idari mercilerden olumsuz yanıt aldıklarını söyledi.

Cumhuriyet'in haberine göre Gezi Direnişi sırasında gaz kapsülü ve plastik mermiyle gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya, Aydın Aydoğan ve Murat Can Top’un dosyaları ortada kaldı. Bu dosyalara bakan savcı Adnan Çimen’in görev yeri yolsuzluk soruşturmasının ardından değiştirilince yerine Faruk Bildirici atandı. Bildirici’nin de görev yerinin değiştirilmesinin ardından soruşturma durdu. 3 gencin avukatı Bekir Korkmaz, Gezi Direnişi’nin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen dosyaya asıl savcı atanmadığını ifade ederek dosyanın sonuca ulaşması için başvurdukları tüm adli ve idari mercilerden olumsuz yanıt aldıklarını belirtti.

Gezi eylemleri boyunca polis şiddetine maruz kalanlarının şikâyetleri tek bir dosyada toplanmıştı. Yaklaşık 200 kişinin şikâyetçi olarak yer aldığı dosyanın savcısı Adnan Çimen, görev yeri değiştirilince süreç tıkandı. Bu soruşturmada şikâyetçi olarak yer alan, gözlerini kaybeden 3 gencin avukatı Bekir Korkmaz, yaşanan süreci gazetemize anlattı. Korkmaz, Çimen’in dosyaya dair ifade dahi almadığını söyleyerek “Mobese görüntülerinden sağlıklı sonuçlar elde edilemeyince çevredeki işyerlerinin kameralarından görüntü almak istedik. Kamera kayıtları 45 günlük olduğu için geri dönük taramada olaya ait görüntülerin olmadığı ortayı çıktı. Akrepte ve TOMA’da bulunan kameraların görüntülerinin olmadığının söylenmesi, delil konusunda dosyayı dayanıksız bırakıyor” dedi.

Dosya sürüncemede kaldı

Daha sonra atanan savcı Faruk Bildirici’nin dosyayla çok ilgilendiğini, polislerden ve müvekkillerinden ifade aldığını anlatan Korkmaz, “Faruk Bey, polislerin ifadesini almak için Emniyet’e yazı yazdı, olayda görev yapan polislerin isimlerini, yer ve zaman bilgilerini istedi. Faruk Bey dosyadan alınınca dosya ortada kaldı, herhangi bir gelişme yok. Şu an dosya ile vekâleten farklı savcılar ilgileniyor. Bu dosyanın hâlâ asıl bir savcısı yok” diye konuştu.

Soruşturmadan umutlu olmadıklarını ve devlete karşı açılan davaların kazanma ihtimalinin düşük olduğunu dile getiren Korkmaz, “Gerekiyorsa dosya hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilsin. Gerekli tüm iç hukuk yollarını tüketip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitmek istiyoruz. Sürecin böyle işlemesi için öncelikle dosyaya savcı atanması gerekiyor. Dosya sürüncemede kaldı” ifadelerini kullandı. Korkmaz, AİHM’nin gaz fişeğinin orantısız kullanımı konusunda ciddi kararları olduğunu anımsattı.

Barodan maddi koruma talebi

Korkmaz, tazminat davalarının harca tabi olduğu ve müvekkillerinin bu harcı yatırmak için yeterli maddi gücü olmadığına dikkat çekerek bu konuda barodan yardım istediklerini, ancak olumlu yanıt alamadıklarını söyledi. İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Mehmet Durakoğlu ise adli yardım talebine olumsuz yanıt vermelerinin yasaya uygun olduğunu kaydetti.

Kaynak:Haber Kaynağı