BİRİ ERDOĞAN’A CUMHURBAŞKANI OLDUĞUNU SÖYLESİN

BİRİ ERDOĞAN’A CUMHURBAŞKANI OLDUĞUNU SÖYLESİN

Oktay Vural’dan uyarı dolu konuşma

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) adına bir açıklama yapan Oktay Vural, Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçtiğini belirterek, 'MHP olarak milletin irade beyanına saygı duyuyoruz. Cumhurbaşkanı makamı bundan sonraki süreç içerisinde kutuplaştıran, bölen, kin ve nefret üreten bir makam olmamalıdır" dedi.

Kastamonu'ya oğlu Oğuz Vural'ı kısa dönem askerlik görevi için Gölköy 5.Jandarma Alay Komutanlığı’na teslim etmeye gelen Oktay Vural, MHP Kastamonu İl Başkanlığı’nda basın açıklaması yaptı.

İHSANOĞLU'NA TEŞEKKÜR EDERİZ

10 Ağustos'ta halkın toplam seçmen sayısının yüzde 74'ünün katılımı ile gerçekleştirilen bir seçimde 12'nci cumhurbaşkanını seçtiğini belirten Vural, "Yüzde 74 katılım diğer seçimlere göre oldukça düşük bir orandır. Tercihte bulunanlar kadar tercihte bulunmayanların da esas olarak etkili olduğu bir seçim olmuştur. Tercihte bulunmayanlarının tercihlerinin sağlıklı değerlendirilmesi gerekmektedir ama her halükarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir cumhurbaşkanı seçmiştir. MHP olarak biz bir cumhurbaşkanının yaptığı göreve ve temsil görevine mütenasip bir aday, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu bir uzlaşma adayı olarak sunduk. Ekmeleddin İhsanoğlu'na cumhurbaşkanına yakışır bir aday profili sergilediği için teşekkür ediyorum" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI PARALEL BİR HÜKÜMETİN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR

Oldukça adaletsizliklerin oluştuğu dar siyasi polemiklerin yaşandığı bir seçim dönemi olduğunu, kampanyanın adaletsizlikler içinde yaşandığını, anket manipülasyonları seçmenin sandığa gitmemesini sağladığını iddia eden Vural, şöyle dedi:

"Türkiye artık bir cumhurbaşkanını seçmiştir. MHP olarak milletin irade beyanına saygı duyuyoruz. Cumhurbaşkanı makamı bundan sonraki süreç içerisinde kutuplaştıran, bölen bir makam olmamalıdır, kin ve nefret üreten bir makam olmamalıdır. Dar siyasi polemiklerin içerisine giren bir makam olmamalıdır. Cumhurbaşkanı kurumların ahenkle çalışmasını sağlamalıdır. Kurumların iç işleyişine müdahale etmemelidir. Paralel bir hükümetin temsilcisi değildir. Cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır, bir siyasi parti temsilcisi değildir, bu bakımdan da siyasetin temsilini siyasi partilere müdahale etmemesi gerekmektedir. MHP olarak bundan sonraki süreçte cumhurbaşkanlığı makamından isteklerimizdir. Böyle olmaması hem ahlaka hem etiğe hem de Anayasa ve yasaya aykırıdır. Cumhurbaşkanlığı makamı şaibe ve şaibeli işlerden uzak tutulmalıdır. 77 milyonun cumhurbaşkanı olduğu dikkat alınmalıdır. Burası milletin makamıdır. 77 milyonu temsil eder, burada Türk bayrağı dalgalanmalıdır, parti bayrağı dalgalanmaz. Burası arzu ve ihtirasların makamın haline gelmemelidir. Bunlar bizim tavsiyelerimizdir."

AKP İÇERİSİNDE POST KAVGASI BAŞLADI

Anayasa’nın 101. maddesi cumhurbaşkanı seçilenin milletvekilliği ve siyasi parti ile ilişiği kesilir demesine vurgu yapan Vural, şunları söyledi:

"YSK tarafından kesin sonuçlar açıklandıktan sonra kendisinin partisi ile ilişkisi kalmayacaktır. Milletvekilliği sıfatı da kalmayacağı için de Başbakanlık sıfatı sona erecektir. Başbakan Yardımcısı Arınç'ın '15 ile 28'i arası Başbakanlığa vekâlet etmesi gerektiğini düşünüyorum' derken, AKP'nin kendi içerisinde 28'ine kadar başbakanlığı sürdürmesi gerekir. Görülmektedir ki AKP içerisinde bir post kavgası başlamış görünmektedir. Bu konuda maalesef Erdoğan Anayasa maddesini tanımaz geliyor. Türkiye bir hukuk devletidir, milletin hukukunu ayaklar altına alanların milleti temsil etmesi mümkün değildir. Bizim tavsiyemiz bu hukuka uyulmasıdır.’’

Cumhurbaşkanlığı'nın siyasi bir görev olmadığını ve siyaseti de siyasi partilerin yaptığını ifade eden Vural, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çok dar tartışmalarla milletimizin enerjisini sarf etmeye gerek yok. Kural bellidir, seçilmiştir; milletvekilliği düşmüş, partiyle ilişiği kesilmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamının bu dar tartışmalara kurban edilmesini doğru bulmuyoruz. Cumhurbaşkanı artık tarafsız olduğunun, kendisinin artık başbakan değil cumhurbaşkanı olduğunun farkına varsın, biri ona söylesin. Sen artık AKP Genel Başkanı Başbakan değilsin, seni artık millet cumhurbaşkanı seçti. Cumhurbaşkanı görevi ile parti genel başkanlığı, başbakanlık görevi çok farklıdır. Cumhurbaşkanı görevi icraî bir görev değildir. İcraî görevi Bakanlar Kurulu, Başbakan yapar. Cumhurbaşkanlığı makamı siyasi bir görev değildir, siyaseti de siyasi partiler yapar. Bunu bir şekilde anlatılması belki de Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olarak Sayın Erdoğan'a bunlarla ilgili gelişmeleri anlatmasında fayda münazı ettiğimizi belirtmek istiyorum."

Kaynak:Haber Kaynağı