Bir 500 den aşağı olmaz dedi, arkadaşına bir 100 sattı

Bir 500 den aşağı olmaz dedi, arkadaşına bir 100 sattı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ı,kendi sözleri ile vurdu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ı,kendi sözleri ile vurdu
 
“BİR SÜLÜN OSMAN VARDI...”
 
Çevre ve Şehircilik Bakanı var ya, Ümraniye’ye gidiyor bir açıklama yapıyor düğün salonunda. Bizim arkadaşlarımız, oradaki kentsel dönüşüne ve 2/B’ye sahip çıkınca gidip şu açıklamayı yapıyor. 24 Ocak 2012’de “Biz önce tapuları vereceğiz, kentsel dönüşüm değil” diyor. Şimdi, bakınız Ümraniye’nin Hekimbaşı, İnkılap, Kâzım Karabekir, Topağacı, Dumlupınar, Elmalı Kent mahallelerinde vatandaş fiyat bekliyor. Açıklamıyorlar, çünkü o fiyatlarla onun ödenmesi mümkün değil. Hatırlar mısınız bizim tarihimizde bir Sülün Osman vardı, Anadolu’dan gelen vatandaşlara Galata Köprüsü’nü satardı, devlete ait bir köprüyü satardı. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan da vatandaşın malını vatandaşa satıyor. Akıl mantık alacak şey değil.
 
 
 
AĞAOĞLU’NA DEHŞET RANT KIYAĞI
 
Yağmaya tipik bir örnek vermek isterim. İstanbul nasıl yağmalanıyor? Meşhur bir müteahhidimiz var, gazetelerde boy boy fotoğraflarını görürsünüz bu müteahhidimizin. Bakırköy’de bir arazisi var, inşaat alanı 64 bin metrekare ama diyor ki “Bu bana yetmez.” Ne olması lazım? “Ben bunun inşaat sahasını 190 bin metrekareye çıkarmak istiyorum.” Başvuruyor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi oy birliğiyle, AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi... Diyorlar ki; “Ya, bu kadar olmaz, yeşil alan olması lazım biraz. 64 bin metrekare 190 bin metrekareye çıkmaz” diyorlar ve oy birliğiyle reddediliyor. Ne oluyor? Aynı vatandaş, büyükşehir mi? Atın, bunlardan bir şey olmaz. Ankara’ya geliyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gidiyor. Buradan onay alıyor, 64 bin metrekarelik bu inşaat alanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının izniyle inşaat sahasını 190 bine çıkarılıyor. 


“OKUL ARKADAŞINA BİR 100'E SATTI”
 
Sayın Erdoğan, 1 Şubat 2013’te Sayın Fatih Altaylı’nın Teke Tek programına katıldı, sorular soruldu, cevaplar verildi. Başkentgaz’la ilgili de şunu söyledi: “Burada kârlılık olayını milletimizin lehine düşünmek durumundayız. Başkent Gaz’la ilgili olarak bir 500’ü gördük, bir 100 gelirse bunu kabul etmeyiz, bu doğru olmaz” diyor. “Sonra Fatih Altaylı benden hesap sorar” diyor “Yani vatandaş hesabını sorar. Bir 600 liraya teklif varken sen bir 100’e nasıl verdin” diye. Doğru mu? Doğru. Peki, ne oldu? İhaleye çıkıldı, “Bir 500 rakamını bulduk, bunun altına inmeyiz” diyen Erdoğan, kendi okul arkadaşı ihaleye girdi ve 1 100’e sattı. “Bir  500’e satmam” diyordu, bir 100’e sattı. Ne demiştim? Yalancıdan Başbakan olmaz.
 
ALTAYLI’YA İNCE HATIRLATMA
 
Sayın Fatih Altaylı gereğini yaptı mı? Yani hesabını sordu mu? Bir 500’ü bulduk, bir 600 teklifi geldi, onu iptal ettiniz bir 100’e sattınız ne olacaktı? Kendi yönettiği gazetede herhalde bunu manşet yapması lazımdı ve köşesinde de “Nasıl adam oluruz” diye bir bölüm var biliyorsunuz. Çok şık, güzel bir bölüm. Oraya da “Ne zaman bu ülkede başbakanlar yalan söylemez o zaman adam oluruz” diye yazması lazımdı.