BBC'DEN TÜRK MEDYASINA KAPAK OLACAK ERDOĞAN YAZISI

BBC'DEN TÜRK MEDYASINA KAPAK OLACAK ERDOĞAN YAZISI

Erdoğan’ın “İki figürana rol yaptırdılar” dediği BBC muhabiri Rengin Aslan'dan müthiş değerlendirme

Erdoğan’ın “İki figürana rol yaptırdılar” dediği BBC’den yanıt geldi. Soma’da AKP’yi eleştiren madenci eşlerini konuşturduğu için muhabiri hedef tahtasına konulan BBC, “Gazetecilik görevimizi yaptık” dedi. Bu satırlar Geçtiğimiz Mayıs Ayında meydana gelen 300 den fazla işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının ardından BBC de Rengin Aslan imzası ile yayınlanan bir haberin ardından Erdoğan'ın tepkisi üzerine gazete spotlarında yer alan bir bölüm. 

TÜRK MEDYASINA KAPAK OLACAK DEĞERLENDİRME

O tarihlerde Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olan Erdoğan'ın yaptığı haber yüzünden hedef göstermesine neden olan Gazeteci Rengin Aslan, bu gün yine BBC'ye Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 yıllık iktidarını özetleyen bir haber yazdı. İşte iktidara ve dolayısı ile artık Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 dudağı arasından çıkacak en küçük işareti ile asla bu satırları yazamayacak olan "Türk Medyasına" kapak olacak Rengin Aslan'ın BBC'de ki yazısı.

12 YILDA NE YAPTI

10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, bugün Meclis'te ant içtikten sonra Çankaya Köşkü'nde Abdullah Gül'den görevi devralacak.
12 yıllık iktidarı boyunca dokuz genel ve mahalli seçimi önde tamamlayan Erdoğan, 91 yıllık cumhuriyetin en uzun süre tek başına iktidarda kalan lideri oldu.
İlk yıllarında hem ülke içinde hem de dışarıda reformlarıyla anılan bir Başbakan iken, yıllar içerisinde muhaliflerinin daha sert eleştirileriyle karşılaştı. Ancak bu eleştirilere rağmen tabanından desteği kaybetmedi. Aynı destekle, halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Peki Erdoğan'ın 12 yıllık iktidarında Türkiye'de neler oldu?

İÇ SİYASET

Demokratikleşme ve AB reformları
Bundan 12 yıl önce 3 Kasım 2002 genel seçimlerini henüz bir yıl önce kurulmuş bir parti olarak kazanan AKP, Türkiye genelinde seçmenden yaklaşık 11 milyon oy aldı. Türkiye’yi başbakan olarak uzun yıllar yönetecek Recep Tayyip Erdoğan ise ilk yıllarında reform vaatlerini hep ön planda tuttu. Hem ülke içinde, hem de uluslararası alanda kabul ve büyük destek gördü.
Avrupa Birliği yönünde ilk günden itibaren attığı adımlar bu kimliği pekiştirdi. Tartışmalarla birlikte gündeme gelen Türk Ceza Kanunu bir yana, ifade özgürlüğü önünde engel olarak görülen 301’in ve idam cezasının kaldırılması, azınlıklarla ilgili adımları olumlu karşılandı.
Basın özgürlüğü: Yıllar geçtikçe eleştirilerin hedefi olmaktan kurtulamadı. Bundan iki yıl öncesinde sayısı 100’ün üzerinde olan tutuklu gazeteciler nedeniyle ağır eleştirilere maruz kaldı. Erdoğan ise hapistekilerin hepsinin gazeteci olmadığını savundu.

SOSYAL MEDYA

17 Aralık "yolsuzluk ve rüşvet" operasyonu sonrası Erdoğan'a, üst düzey politikacı ve işadamlarına ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının da yayımlanmaya başlamasının ardından twitter ve youtube'a erişim engellendi. Erdoğan, yine dünyanın gözünü Türkiye'ye çevirmesine neden olan bu yasağın gelişini "twitter, mwitter hepsinin kökünü kazıyacağız" diyerek duyurmuştu. Yasaklar bir süre sonra kaldırıldı ve sitelere erişim sağlandı.
Hukuk: Yine Türkiye’nin son 5 yılına damgasını vuran Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davalarda adil yargılama hakkının göz ardı edildiği ve hükümetin “cadı avı” yaptığı eleştirileri hakim oldu. Darbe iddiaları ilk başlarda farklı kesimlerce “makul” bir iddia olarak görünse de davalar ilerledikçe bu yargılamalara yönelik tepkiler çoğaldı. Yargının bağımsızlığı uluslararası kuruluşlar tarafından ve yurt içinde sorgulanmaya başladı.
 
POLİS ŞİDDETİ VE GEZİ

Özellikle Gezi eylemlerine polisin sert müdahalesi uluslararası alanda eleştirilerin dozunu artırdı. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gözleri önüne devam eden bu müdahaleler konusundaki eleştirileri kabul etmedi. “Polise emri kim verdi diyorlar, ben verdim” ifadeleri o döneme ait en çok hatırlanan sözleri oldu. Gezi eylemlerinde 8 genç hayatını kaybetti. Gezi’nin hükümetine karşı bir darbe girişimi olduğunu söyledi.
 
BARIŞ SÜRECİ

Demokratikleşme yolunda en büyük adım ise İmralı’da hapis olan PKK lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan çözüm süreci oldu. 2013 yılının başında basına yansıyan görüşmelerin ardından İmralı’ya düzenli olarak heyetler gitti. Yakın zamana kadar Kürt siyasetçilerin KCK davalarıyla hapiste olması bir başka eleştiri nedeni oldu.
Uludere’de 2011 yılında TSK’ya ait uçaklarca bombalanan 34 kaçakçının ölümünün sorumluları ile ilgili etkin soruşturma yürütülmediği yönünde eleştiriler ise devam etti. Çözüm sürecinin yasal bir çerçeveye oturtulmaması sürecin en kırılgan noktası olarak görülüyor. Çözüm süreciyle ilgili Eylül ayında yol haritası beklentisi hakim.

İŞTE RENGİN ASLAN'IN SİTEMİZDEN YÜZBİNLERİN İZLEDİĞİ O HABERİ

video-galeri-font-005.jpg

 

Kaynak:Haber Kaynağı