Başbakan, Suriye'yi istila etmek için çalışıyor!

Başbakan, Suriye'yi istila etmek için çalışıyor!

Yusuf Küpeli, Reyhanlı olayı konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

 
Başbakan, Suriye'yi istila etmek için çalışıyor!
 
Yusuf Yavuz
Siyasi sürgün olarak İsveç’te yaşayan eski FKF Genel Başkanı ve THKP-C kurucularından Yusuf Küpeli, Reyhanlı olayı konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.Kişisel sitesi olan (http://www.sinbad.nu)'da yayınlanan değerlendirmesinde, Reyhanlı olayının hemen ardından politik hesaplara dayalı yalanlar ve gerçekte 'gevezelik' olarak tanımlanabilecek bitmeyen yorumların başladığına işaret eden Küpeli, Dışişleri bakanı ve başbakanın, gecikmeden olayla ilgili Suriye hükümetini suçladığını anımsatarak, "başbakan, Irak’ta patlayan bombaların gerisinde duran Suudi Arabistan’ın ve Katar’ın en yakın ortağıdır ve Irak’ta ve Suriye’de yaşananların baş sorumlularındandır" iddiasında bulundu. 
 
Reyhanlı olayının ardından bazı yorumcuların Washington’a gidecek olan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın elini güçlendireceğini rahatça ifade ettiğine işaret eden Küpeli, "doğrusu Suriye hükümeti, kendilerine karşı düşmanca davranan Tayyip Erdoğan’ın elini güçlendirmek için mi bu bombalamaları yapmıştı? Hem’de Washinton’un Moskova’ya yaklaştığı ve Moskova ile birlikte Suriye için uluslararası bir konferans toplanmasını kabul ettiği sırada Suriye hükümetinin böyle kirli bir işe kalkışmış olmasının ne anlamı olabilirdi?Yalan sırıtmaktaydı" yorumunda bulundu.
 
BAŞBAKAN SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞI YAPIYOR
Başbakan Erdoğan'ın kalptenmiş süsü vererek son derece duygusal konuşmalarla çocuklar ve anneleri ağzına alarak toplumu Suriye hükümetine karşı kışkırttığını öne süren Küpeli, kapsamlı değerlendirmesinde özetle şu görüşlere yer verdi: "Suriye’ye yönelik askeri bir müdahale için kamu oyu hazırlamaya çalışıyor. O, sadece Türkiye kamu oyunu değil, aynı zamanda NATO’yu ve ABD’yi de Suriye’ye yönelik bir istila operasyonuna ikna etmeye çalışıyor. Bunun ne derin bir ikiyüzlülük ve tüm bölgeyi ateşe verecek tehlikeli bir oyun olduğunu söylemeye bile gerek yok. Başbakan’ın yaptığı savaş kışkırtıcılığı, O’nun asıl niyetinin savaş ortamında tüm muhalefeti ezmek ve diktatörlük yolunda sağlam adımlar atmak olduğunu açıkça belli ediyor. Şüphesiz bölgesel bir savaşın başka çok tehlikeli sonuçları da olacaktır...
 
KÖKTENDİNCİ MUHALEFETE TÜRKİYE'DE EĞİTİM VERİLİYOR
Suriye’de ölenler ve sınır kasabasında patlayan bombalar sonucu yaşamını yitiren Türkiye vatandaşları için timsah gözyaşları döken, sahte çığlıklar atan başbakan, başka ülkelerden gelen hastalıklı kriminal unsurlarla dolu kökten dinci Suriye muhalefetini silahlandırırken, bunlara ülkenin sınırlarını açarken, aynı kriminal unsurlara Türkiye sınırları içinde eğitim verilmesini sağlarken, olanlardan, dökülen masum kanlarından sorumlu olduğunu düşünmemekte midir acaba? 
 
BAŞBAKAN SURİYE'DE YAŞANANLARIN BAŞ SORUMLULARINDAN BİRİ
Aralarında birlik dahi sağlayamayan bu kökten dinciler, okullara saldırmakta; dini temizlik adına çocukları, masum insanları katletmekte; para için insanları rehin almakta; dehşet verici infazlar gerçekleştirmekte, kelleleri kesmekte; son verilere göre de zehirli gaz kullanmaktadırlar. Bu gazı onlara ulaştıran, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanının adamları mıdır? Yoksa, başbakanın ortakları arasında yer alan Katar veya Suudi Arabistan monarşileri midir?
 Başbakan, Irak’ta patlayan bombaların gerisinde duran Suudi Arabistan’ın ve Katar’ın en yakın ortağıdır ve Irak’ta ve Suriye’de yaşananların baş sorumlularındandır...
 
REYHANLI'DA TÜRK SERVİSLERİNİN BİLGİSİ VAR MIYDI?
İlginç bir gerçek daha var. Sınır kasabasındaki patlamaların üzerinden daha 24 saat bile geçmeden polis, dokuz kişiyi tutuklamıştır. İçişleri bakanının açıklamalarına göre bunlar, Suriye istihbaratı ile bağlantılı bir terör örgütünün üyesi olan Türkiye vatandaşlarıdır... İyi hoş da, polis bu kişileri önceden tanımasa, aynı terör örgütünün içinde Türk servisleri de olmasa, olayın hemen ardından failler nasıl böyle hemen bulunabilirler? Sanki her şey, politik bir amaca yönelik olarak Türk servislerinin de bilgisi ve dahli ile planlanmış ve birlikte hazırlanıp sahneye konmuştur. Önceden hazırlanmış olan senaryo, ölümlerin hemen ardından timsah gözyaşları ile birlikte sahneye konmaya başlanmıştır... 
 
SURİYE MUHALEFETİ SAKALI GÜLSUYU KOKAN MÜSLÜMANLARDAN MI OLUŞUYOR
Bu tip sahnelemeler daha önce de yaşanmıştı... Yakalananlar arasında olayın planlayıcısı da varmış, patlayan arabalardan birisinin plakası biliniyormuş, bu işte Suriye muhalefetinin dahli yokmuş vs... Suriye muhalefeti denen şey, sanki, sakalı gül suyu kokan masum Müslümanlardan oluşmakta...
 
MUHALİFLERİN MASUM OLDUĞUNDAN NASIL EMİN OLABİLİYORSUNUZ
Suriye muhalefetinin Ürdün’de ABD ve İngiltere ajanları tarafından eğitildiği basın organlarına defalarca yansıdı. Aynı muhalefetin elemanlarının Türkiye’de eğitildikleri de biliniyor... Fransız servisleri de işin içindeler- I. Dünya Savaşı’nın ardından Suriye Fransız mandası idi... Bunlar çok özel bilgiler değil... MOSSAD’dan CIA’ya, MI-6’den Fransız ve Türk servislerine dek hepsi Suriye muhalefetinin içindedir... Eğer siz sınır kasabasındaki patlamayı önceden bilmiyor idiyseniz, olayın içinde değil iseniz, Suriye muhalefetinin bu olay karşısında masum olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
 
RUHUNU ŞEYTANA SATMIŞ YORUMCULAR KAFA KARIŞTIRIYOR
Ortadoğu halkları, onyıllardır karanlık emperyalist bir tezgahın kurbanı olmakta ve birbirlerine vurdurularak özgürlükleri yok edilmekte, ulusal servetleri talan edilmektedir. Malesef, 'barış' ve 'ileri demokrasi' yalanları ile Türkiye halkını ve bir kısım aydını aldatabilen Türkiye hükümeti de, bu karanlık emperyalist tezgahın oyuncuları arasındadır. Suriye halkına ve hükümetine karşı savaş kışkırtıcılığı yapan, Suriye’de ve Irak’ta terör guruplarını destekleyen bir hükümet, ülke için barışın ve demokrasinin mimarı olamaz. Aslında gerçek son derece açık ama, ruhunu şeytana satmış bir takım 'yorumcu' kılıklı yalancıların gevezelikleri kafa karıştırıyor..."