BAHÇELİ'DEN  ASKERİ DARBE İMASI!

BAHÇELİ'DEN ASKERİ DARBE İMASI!

12 Eylül Öncesinde De Çekişmelere Kurban Gittik!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde devletin imkânlarını kullandığını belirterek, "Adaylığım 11 Temmuz'da YSK tarafından onaylandı. Başbakan olarak artık bu demokratik yarışa katılmamam gerekir. Onun için Başbakanlıktan ayrılıyorum diyerek diğer iki aday gibi adil, eşit bir yarışın içerisinde olması gerekirdi. Ama bunu yapmadı Başbakan" dedi.

Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanı seçimi çalışmaları kapsamında Kırıkkale'nin Sulakyurt Belediye Başkanı İsmail Bildik'i, Genel Başkan Yardımcıları Celal Adan, Ruhsar Demirel, Mevlüt Karakaya ve Genel Sekreter İsmet Büyükataman ile birlikte ziyaret etti.

Ziyaretin ardından Çarşı Meydanı'nda vatandaşlara hitap eden Bahçeli, herkesin cumhurbaşkanı adayı olma hakkının olduğunu söyledi.

"ERDOĞAN ADİL YARIŞA GİRMEDİ"

Bahçeli, 12 yıldan bu yana ülkeyi yöneten AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekillerinin önerisiyle aday olmasının en temel haklardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Ancak ilk defa halk tarafından cumhurbaşkanı seçildiği için yasal düzenlemesi sırasında önemli boşluklar ve basitlikler olmuştur. Bu boşlukların giderilmesi, tabiatıyla yasayı çıkartan iktidarın görevi olsa gerektir. Ama iktidarın başı bu yasadaki boşluklardan yararlanarak haksız bir rekabete girme yolunu tercih ederse, o zaman cumhurbaşkanlığı seçiminin meşruiyeti tartışılır hale gelir. Recep Tayyip Erdoğan şöyle bir yaklaşım içerisinde bulunabilmiş olsaydı, zannediyorum halkımız kendisini çok daha iyi takdir edebilirdi. Diyebilirdi ki, 'Milletvekili arkadaşlarım beni önerdiler, ben de kabul ettim ve aday oldum. Adaylığım 11 Temmuz'da YSK tarafından onaylandı. Başbakan olarak artık bu demokratik yarışa katılmamam gerekir. Onun için başbakanlıktan ayrılıyorum' diyerek diğer iki aday gibi adil, eşit bir yarışın içerisinde olması gerekirdi. Ama bunu yapmadı Başbakan."

Bahçeli, böyle bir ortamda Erdoğan'ı Başbakan olarak kabullenmenin adaletsizliği kabullenmek olduğunu savunarak sözlerini şöyle sürdürdü:

BAŞBAKANSINIZ, HER TARAFA DEVLETİN İMKANLARIYLA GİDİYORSUNUZ

"Başbakansınız, her tarafa devletin imkanlarıyla gidiyorsunuz. Ana uçağı, baba uçağı. Havalimanına gidiyorsunuz. Gideceğiniz yerde havalimanı yoksa helikopterler sizi bekliyor, onlara biniyorsunuz. Vali orada, kaymakam orada, Emniyet Müdürü orada, ilkokul müdürleri dahi orada. Bir ilkokul öğrencileri gelmemiş, Herkes orada. Böyle bir demokratik, adil bir seçim olabilir mi? Buradan çıkacak olan cumhurbaşkanı milletin vicdanında nasıl yer bulacak. Bunlar dikkate alınması gereken konulardır."

SEÇİLECEK KİŞİ ANAYASA’DAKİ YEMİNE BAĞLI KALMALI

Cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçildiğini dile getiren Bahçeli, bundan önce TBMM tarafından cumhurbaşkanlarının seçildiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Zaman zaman bu yarış çok sancılı geçiyor ve tartışmalı oluyordu. Uyarılar geliyor, muhtıralar veriliyor, olmazsa darbeler yapılıyordu. Böyle bir süreçten geliyoruz. Bir an düşünün. 1980 öncesinde 5 ay 17 gün cumhurbaşkanı seçilemedi. 114 tur yapıldı. O an ülkede sosyal şiddet, ekonomik kriz var, istikrarsızlık başını almış gidiyor. Arkasından 12 Eylül darbecileri gerekçeyi biraz daha genişleterek bulmuş oldular ve sonuç itibariyle de bir 12 Eylül İhtilali ile karşı karşıya kaldık. 12 Eylül İhtilali’nden mağdur, mahkum olmayan kalmadı. İşkence, zulüm görmeyen kalmadı. Bunların hepsini yaşayarak geldiğimize göre artık buradan bir ders çıkartmamız lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sancılı olmaması, uzlaşmaya dayalı, devletin birliğini sağlayabilecek bir amaca yönelik olmalı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncelikle Anayasa çerçevesinde gerçekleştirilmeli, seçilecek olan şahsiyet, Anayasa'daki yemine bağlı kalmalı. Böyle olursa bundan böyle halkımızın seçmiş olduğu cumhurbaşkanlığı bir gelenek oluşturur ve böyle devam eder. Ama bunun tersi davranırsak, önemli sıkıntılar olabilir."

NEREYE HİZMET ETTİĞİ MEÇHUL

Bahçeli, hangi partinin mensubu olunursa olunsun, cumhurbaşkanı seçimlerini parti meselesi olarak görmenin çok zaman doğru olmayabileceğini söyledi. Girilen bu süreçte adaleti elinden kaybederek, Başbakan sıfatıyla devletin tüm imkanlarını kullanan bir kişinin, seçimlerde sonuç almasının yeni bir tartışmaya neden olacağına dikkati çeken Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"12 yıldan bu yana Erdoğan Başbakandır. Ne kadar saklarsanız saklayınız. Cepheleşme içerisinde midir? Kutuplaşma içerisinde midir? Kamplaşma içerisinde midir? Gerilim stratejisiyle Türkiye'yi gererek kendisine oy vermiş insanları, partisine ve şahsına hakaret edenler karşısında birleştirici bir üslubu, yalana, dolana dayalı olarak uygulayan bir şahıs. Önce etnik temelli bir ayrım yaptı. Sonra mezhep temelli bir ayrım yaptı. Daha sonra ayrımlar her kanatta devam ediyor. Nereye hizmet ettiği meçhul. Şu çocuklarımızın ant içmesinin ne mahsuru vardı."

BAŞBAKAN BU SÖZÜ NİYE SÖYLÜYORSUN

Bu milleti oluşturan insanların farklı mezheplerden olabileceğini belirten Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın uyguladığı politikaların bölünmeye, ayrımcılığa, şiddete, adaletsizliğe, yalana, tahribata ve hakarete dayalı olduğunu ileri sürdü. Bahçeli, “Farklı etnik kökende de olabilir. Ama bir millet şuuru içerisinde, beraberce, birlikte yaşamayı da arzulamıştır. Şimdi kalkmışsınız devletin imkanlarını kullanarak televizyonlarda bülbül gibi konuşarak, falan partinin başkanı 'Alevidir', falan partinin genel başkanı 'Zazadır', 'Ben Sünniyim' diyor. Ne gerek var buna. Başbakan bu sözü niye söylüyorsun. Bu ülkede Alevi kardeşlerim de yaşıyor, Sünni kardeşlerim de yaşıyor. Bunlardan bir tanesinin demokratik hakkı olarak başbakan olması, parti genel başkanı olması mümkün de öbürünün niye mümkün değil?" diye konuştu.

KAHİRE’DE DOĞANI MEMLEKET EVLADI SAYMAYAN ERDOĞAN

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın şimdi de doğum yerlerine göre ayırım yaptığını ve Kahire'de doğanı memleket evladı saymadığını belirterek, “Eğer kalkıp 'Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Selanik'te doğdu memleket evladı sayılamaz' deme cesaretine sahip değilsen, lafı niye evirip çeviriyorsun. Pekala sen necisin? Bunu bilen yok. Kendisi de açıkça söyleyemiyor. Erdoğan çıkıp bu milletin huzurunda önce etnik temeldeki karışıklığı ortaya koy. Sonra inanç temelindeki bulaşıklığı bir ortaya koy” dedi.

DALGA DALGA ADALETSİZLİK

Bugünlerde dalga modasının çıktığını belirten Bahçeli, “Türk Silahlı Kuvvetleri'ne dalga dalga bir adaletsizlik yapıldı mı? Emniyet güçlerine yapıldı mı? Yarın yargıca, savcıya yapılabilir mi?" diye sorarak, "Hep bu milletin evlatlarına, milli değerlerine bu dalga çarptı. Bir gün AK Partililere de bir dalga çarparsa ne olacak? Erdoğan hata yapıyor diye, cezasını vatandaş bir gün niye çeksin. Bu konuya dikkat etmek lazım. Bu işin şakası yoktur" dedi.

BU ANLAYIŞLA CUMHURBAŞKANI OLMAZ

Bahçeli, Erdoğan'dan bu anlayışla cumhurbaşkanı olmayacağına dikkati çekerek, “Aklanmadan, paklanmadan, temizlenmeden Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olma şansı yok” diyerek şöyle devam etti:

"Belki bugünkü gücünü, devlet imkanlarını yine değişik yöntemlerle halkı kandırma usullerini kullanmış olsan dahi cumhurbaşkanı kalamazsın. Senden cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. Mısır'da 'Rabia' diyor. Peki gerçeği niye paylaşmıyorsun. Bu Rabia işareti daha önce yok muydu? 12 yıl iktidarda kaldın. Rabia işaretini bir gün kullandın mı? Şimdi niye kullanıyorsun. Çünkü deşifre oldu artık. Şu 4 tane bakan ve çocukları. 4 bakan var bunların hepsi savcılık iddianamesiyle haklarında soruşturma açıldı mı? Meclise dosyaları geldi mi? Geldi. Orada da engellemeye çalışıyorlar. Şunu niye böyle şey yapıp da 5 kardeşi niye ortaya koyamıyorsun. Çünkü 5'inci sensin ve Bilal oğlansın."

EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NU ANLATTI

"Bu adaylar içerisinde bir şahsiyet vardır ki, şu an için 12-13 partinin etrafını sardığı değerli bir bilim adamı ve diplomat olan Ekmeleddin İhsanoğlu" diyen Bahçeli, "Ne kadar Erdoğan iftira etse, ne kadar İstiklal Marşı biliyor, bilmiyor tartışsa, ne kadar bilmem nerde doğdu, yaşadı dese de memleketin gerçeği, sıvanamaz, üstü örtülemez. Her şeyi istismar ediyorsun. Allah sana uzun ömür versin. Hem bu dünyada, hem de öte dünyada çekeceğin var. Yüce divana gitmeden hak vaki olmasın. Temennimiz o. Allah sana uzun ömür versin. Sağlıklı yaşamanı temenni ediyorum. Ama şu yalandan, iftiradan, hakaretten bu milleti devlet imkanlarıyla aldatmaktan vazgeç" diye konuştu.

Bahçeli, devletin birliği, dirliği, milletin bölünmez bütünlüğü için, Alevi, Sünni, Kürt, Türk ayrımı olmadan birlikte yaşamak için artık devletin başında bu ayrımcılığın olmaması gerektiğini belirtti.

SANDIĞA GİDİNİZ

Cumhurbaşkanı seçiminin önemsenmesini ve herkesin sandığa gitmesini isteyen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Sandığa gidiniz. Sağın, solun tesirleri altında kalmayınız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yanlış bir adım atılırsa onun arkasını toparlayamayız. Türkiye'deki sosyal hareketlilik hızlanır. Gerilim artar. İç savaşa doğru gidişler olur. Suriye, Irak, Kafkaslar ateş çemberi. Türkiye'nin kendini buradan kurtarması için aklı başında insanların devlet başkanı olması gerekir. Böyle olunca 3 adayın içerisinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu sizlere tavsiye ediyoruz. Takdir sizin."

CUMHURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜNE AYAKKABI KUTUSUYLA GİDİLMEZ

Çorum'un Sungurlu İlçesi'nde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı köşküne kimse yalınayak gitmez. Bunun, böyle olmayacağını biliyorsun. Ayağında bir ayakkabısı olur. Ama ayakkabı kutusu ile girdiğin anda herkes bakacak bu neyin kutusudur diye" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, karayolu ile geldiği Çorum’un Sungurlu İlçesi’nde vatandaşlarla buluştu. Belediye binası önünde halka hitap eden Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Erdoğan'ın gezilerde devlet imkanlarını kullandığını söyledi.

TRT'YE HESAP SARACAĞIM

Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Maltepe’de düzenlediği miting hakkında da konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İstanbul’da bir miting yapmış. İstanbul’da ne kadar emniyet mensubu varsa miting alanında, 5 bin tane de AKP'nin özel güvenliği kurulmuş. Belediyenin, devletin tüm imkanları ile bir miting olmuş. Şu kadar insan mitingde vardır diyerek övünülüyor ve televizyonlarda, basınlarda aynı fotoğraflarla mitingi veriyor. Şimdi biz ilçe ilçe dolaşıyoruz. Burada televizyon kameralarından birkaç tanesi var. Akşam yayınlayacakları da şüpheli. Hele bir tanesi var TRT. Hepimizin vergisi ile kurulan bir TRT var. Şimdi bu TRT'nin bu seçimler dönemindeki yayınlarının bir mukayesesi yapılmış Recep Tayyip'e 500 saatin üzerinde, öbürlerine 3 saat 7 saat arasında bir şeyle güya adil bir propagandaya fırsat veriyor. Ey, TRT'nin yöneticileri, genel müdürleri, haber müdürleri. Söylüyorum, Allah nasip eder, bir sorumluluk üstlendiğimde bu adaletsizliğin hesabını sormazsam namerdim" dedi.

YALANLA CUMHURBAŞKANI OLMAMALI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olamayacağını belirterek, "Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. Kamplaşmaya, kutuplaşmayla, cepheleşmeye gerilim stratejisi ile kardeş kavgasına ülkeyi sürükleyecek yanlış sözlerle, hakaretlerle yalanla dolanla bir şahıs cumhurbaşkanı olmamalıdır" diye konuştu.

DALGA DEĞİL TSUNAMİ VURACAK

Cumhurbaşkanlığı köşküne kimsenin yalınayak gitmeyeceğini ifade eden Devlet Bahçeli şöyle devam etti:

"Bunun, böyle olmayacağını biliyorsun. Ayağında bir ayakkabısı olur. Ama ayakkabı kutusu ile girdiğin anda herkes bakacak bu neyin kutusudur diye. Cumhurbaşkanlığının bahçesinin tanziminde süs havuzları var. Oralara şöyle bakıp kendisinin haramzadelerle oluşturduğu havuz gibi görürse, oradaki aziz su artık dolar gibi kendine gelmeye başlarsa bir başka felakette öyle olur. Şimdi kalkmış mecliste de 4 tane bakanın deşifre edilmesi mecliste de soruşturma komisyonunu kurulmasıyla, eli şöyle dolaşıyor neymiş bu Rabia’ymış. Sen 12 yıldan bu yana 3 Kasım’dan bu yana bu ülkeyi yönetmiyor musun? 2012 ve sonrası dönemlerde bu işaret neyin nesi. Bundan evvel Mısır'da Rabia yok muydu ki sen bunu tespit edip bize anlatıyorsun. Bu Rabia işareti midir, başka işaret midir? Benim son döneminde şunlar şunlar deşifre oldular. Bunlar kim 4 tane bakan ve çocukları. Şunu gizli tutayım diyor. Eli böyle yani kalkıp da bunu 5 parmak olarak 5 gardaşı göstermeyin de birini niye saklıyorsun. 4 tanesinin yolsuzluk ve rüşveti belli. 5’incisi sensin oğlun Bilal’dir.

Parmağını şöyle kaldırdığın gün 25 Aralık'taki yolsuzluk halkası ailecek boynuna geçer senin. Bu arada kendisinin bakanlarından ağlayan var. Hele sürekli bu devam eder diyor demokratik açılım zırvasıyla ülkeyi ihanete sürükleyen de diğer alanlara da yayılabilir diyor. Şimdi bu yayıla yayıla nereye kadar varacak. Bu dalgaların alayı inançlı temiz yoksul kimsesiz ama memlekete sevdalısı olanların kıyısına bu dalga vuracak dün yoksulda bugün zengin olan AKP’lilere bu hiç dalga vurmayacak mı? Yine söylüyorum, şu Türk Bayrağının altında söylüyorum. Allah nasip ederse dalga değil, tusunami vuracak. Çünkü oraya bir dalga yetmez o kadar millete hakaret eden ihalelerin babaları var onların da alayını almak lazım o dalganın içerisine onlar özel uçakları ile yurt dışına kaçacaklarını zannediyorlarsa bu aziz milletin tusunamisi öyle bir alacakaranlıkta gelir ki alayınızı dalganın içine alır boğar atar. Allah’ın izniyle o sebepten dolayı Recep Tayyip Erdoğan’dan adalet bakanı, o da belki aralarına girecek demek ki o da dalganın içinde olacak bak Allah söyletti. Ama kısaca söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan senden cumhurbaşkanı olmaz. Başını ağrıtma, yolsuzlukla ve rüşvetten kaçman mümkün değil. Bari sana oy vermiş masum insanları kandırarak, hala yanına alarak hırsızlığına soygununa kimseyi alet etme ve bu işten vazgeç. Vazgeçmezsen sizin bileceğiniz iş takdir cenabı Allah’ındır. Ama biz diyorsak ki senden aday olmaz, senden cumhurbaşkanı olmaz, bu kadar güzide insana peki oluru kimdir diye sorduklarında bir cevabımız olması lazım. Ekmeleddin İhsanoğlu Bey. Birçok siyasi partinin etrafında bütünleştiği, anayasa çerçevesinde cumhurbaşkanlığı görevi yapacak yemine sadık kalacak bir aziz millet evladıdır. MHP'ye gönül vermiş arkadaşlarımızda bu adaya destek vermek suretiyle cumhurbaşkanı olmasını istiyoruz. Gösterdiğimiz gayret budur ve büyük çoğunlukta Ekmeleddin Bey etrafında bütünleşiyor. Öyleyse pazar günü sandığa gidecek misiniz? Oraya vardığınızda 3 tane resmi görecek misiniz? Bunların içerisinde en tanıdığınızı her yönüyle biliyorsunuz öbürü hakkında da kanaatiniz var. Tanımadığım dediğiniz birisi var o da Ekmeleddin Bey’dir. Sevgi için ekmek, dirlik için ekmek, her konu için ekmektir ve cumhurbaşkanlığı için de Ekmeleddin Bey’dir."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, buradaki konuşmasının karayolu ile Laçin İlçesi'ne geçti.

BİLAL OĞLANA NE DİYECEKSİN?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çorum'un Laçin İlçesi'nde davul zurna eşliğinde karşılandı. Burada halka hitap eden Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, "Bir ülkede 'Cumhurbaşkanı adaylarından bir tanesi Kahire’de doğdu memleket evladı değil’ deme hakkına sahip misiniz? Bu sözü böyle kabul edersiniz bir başka niyetinizi örtülü şekilde açığa vuruyorsunuz. Onu neden söyleyemiyorsun. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Selanik’te doğdu. Bu memleketin çocuğu sayılamaz diyemiyorsun da bugün ki bir aday üzerinde bu lafı niye söylüyorsun? Sonra İstanbul mitingde diyor ki, ‘Ben burada doğdum hak baki olursa burada öleceğim.’ Bak şu cilveye. Allah sana uzun ömür versin sayın başbakan. Seninle hesabımız var. Öte dünyada vereceksin bunu ama bu dünyada da vereceksin. Hele bir etnik kökeni arayalım ne çıkacak meçhul. Kaynağına bakalım ne çıkacağı şüpheli. Kalkıyorsun diyorsun ki ‘Ben Gürcüyüm, eşim Arap.' Peki Bilal oğlana ne diyeceksin? Bu sebepten dolayı bilgini iyice tart. Bilmiyorsan iyice sor ondan sonra konuş. Bunların hepsini milletin aklını karıştırmak için demogoji olarak kabul edebiliriz. 17 Aralık’la 25 Aralık’ta ne oldu. Bu yolsuzluk ve rüşvetin hesabını vermeden aklanmadan, paklanmadan senden cumhurbaşkanı olmaz Sayın Erdoğan" dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hele İran’dan gelen bir uşak var. Bodrum’da koyda geziyor. Adam beni konuşturmayın, konuşturursanız alayınızı yakarım dedi. Emrin olur dediler çıkarttılar adamı. Şimdi Bodrum'da geziyor. Bunların hesabı sorulmadan cumhurbaşkanı olunur mu arkadaşlar? Hakimlerle, savcılarla, uğraşıyorlar, TSK ile uğraşıyorlar. Şimdi de emniyet mensubu ile uğraşıyorlar. 1’inci, 2’nci dalga ile uğraşıyorlar. Bölücülükle uğraşan demokratik açılım zırvasını ortaya atan bir zavallıda bu burada kalmayacak diğer alanlara da yayılacak diyor. Yani hakimlere savcılara da dayanacak diyor. Peki bu dalga her tarafa gidecekse bu millet durur durur tusunamiye dönüşür dev dalga olursa ortada ne AKP ne bakanları, ne milletvekilleri ne de bunlara yaranmaya çalışanlar kalır. O dalganın içerisinde sürüklenip gider."

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

Kaynak:Haber Kaynağı