Aziz Yıldırım'dan AKP'ye Taş:Merak Etmeyin Bu Devran Bitecek

Aziz Yıldırım'dan AKP'ye Taş:Merak Etmeyin Bu Devran Bitecek

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Peki bu görüşmede neler konuşuldu…İşte onlardan bazıları..
 

“BANA ERGENEKON’UN KASASI DEDİLER”
Benim telefonlarımı dinlemelerinin amacı; beni Olgun Peker üzerinden Sedat Peker’e oradadan da ergenekonda bağlayacaklardı. Bana ergenekonun kasası dediler… Çünkü oraya bağlayacaklardı…

“ŞİKEYİ TARİF EDECEĞİM”
Nasıl örgüt olmuşuz anlatacağım. Kafanızda ne varsa bana sorun. Aklınızda ne varsa sorabilirsiniz. Yazmakta da serbestsiniz.

BU DAVA NASIL BAŞLADI
Giresun’da 2009 yılında 3 tane olay oluyor. 2010 yılında da olaylar oluyor. Sonra bunlar mahkemeye düşüyor. Bir kısmına cezalar veriliyor ve dosyalar kapatılıyor. 2010 yılının sonuna doğru Zekariya Öz Giresun’a yazı yazıyor ve elinizde dosya var mı diyor. Bir daha konuşuluyor. Elimizde kapatılmış dosyalar var diyorlar ve Öz bize gönderin diyor ve dinlemeler başlıyor. 17 Şubat’ta ben Mahmut Bey ile bir konuşma yapıyorum. Hakemlerle ilgili konuşun iyi idare etsinler diyorum.

“BENİ ŞİKEDEN TUTUKLAMADILAR”
Kenan Yaralı’nın bana geldiğini ve yardım ettiğini söylüyorum. Sana yakışır diyor… Bunu şüpheli görüp beni dinlemeye almışlar. Benim görüşüm daha önce de dinlendiğim yönünde. O tarihte şike ve teşvik suç değil. Beni silahlı örgütten dinlemeye alıyorlar. Halbuki o dönem İstanbul’da 30-40 tane dava vardır. Ama Giresun’a bağlıyorlar. Beni Olgun Peker’den Sedat Peker’e bağlamak. Beni Ergenekon’a bağlayacaklarını düşünüyorlar. Bu şike davası değil… Ergenekon’un kasası diyorlardı. Ama bağlayamadılar.  14 Nisan’a kadar silahlı örgütten dinleniyoruz. 14 Nisan’dan sonra kanun çıkıyor. Bizim çalıştığımız kanun bu değildi. Bizim çalıştığımız kanun düzensizlikle ilgili kanundu. Şekip Bey bana geldi böyle bir kanun çıktı ama bizim çalıştığımızla ilgisi yok dedi. 3 Temmuz’da bizi gözaltına aldılar. 19 maçtan şike ve teşvik yaptığımızı ve bunun yüzde yüz belgeli olduğunu söylediler. Bizim tutuklama kağıtlarımızda şike ve teşvik diye yazıyor. Ama biz silahlı örgütten tutuklandık.

“BİZ ÇOK RAHATIZ”
Avrupa’da bir insan hapis yattıysa mutlaka suçludur. Hukuk anlayışları hep farklıdır. Bizim ülkemizde durum böyle değil. 58. Madde değişsin diye biz istekte bulunmadık. Kanun değişti. Aziz Yıldırım için kanun çıkıyor dediler. Ama biz dışarı çıkamadık. Biz çok rahatız. Fezlekede diyor ki Fenerbahçe yöneticileri Trabzonspor’un yaptığı şike ve teşviği önlemek için çalışmalara başladılar. O zaman bunun belgeleri olmalı. Varsa bu belgeler nerede? Demek ki bir şey var ama sen saklıyorsun. Trabzonspor’da Nisan’dan sonra hiçbir dinleme yok.

GAZETECİ: Mehmet Ali Aydınlar durum vahim demişti? Ne tür deliler önüne sürülmüş olabilir?
AZİZ YILDIRIM: Mehmet Ali Bey hastahaneye de geldi. Ona dedim. Bu şike davası değil. Bekle dedim. Mehmet Berk ile Bucaspor maçı ile ilgili kavga ettik. Ben bilmiyordum sen nasıl biliyorsun sonucu dedim?
Dışarıya ispiyonlamayacağım…Burada söylüyorum. Türkiye’de yaşadığım davalarda mahkemelerdeki davalar ne davasıdır? Bugün 27 Mayıs ile hesaplaşılmıyor mu? Bu operasyonu yapan adamlar kimin adamlarıysa onlar yaptı bu operasyonu. Mehmet Ekinci dışında hepsi tayin edildi. Sizlere kimler servis yaptı…Neredeler bir bakın. Devletin adamıysı devlet dersin. Başkanının adamıysa başkasının dersiniz…
“BİZİ KARALIYORSUNUZ”
 
Fenerbahçe’nin rakiplerine teşvik ödenip ödenmediği araştırılıyor diyor. Bize tarla diyorlar. Trabzon’da demir var, balık var başka şey var. Eğer doğru bir yargılama olsaydı Trabzonspor başkanı örgüt lideri olurdu. Başbakana karşı ayaklanmaya çağırıyor. Ben de örgüt üyesi olurdum… Sivasspor maçı ile ilgili çok enteresan konuşması var. Mecnun Otyakmaz ile Zeki Mazlum aralarında konuşuyorlar. Senin oradan birileri 1 milyon canlı para ile geldiler diyor.  Zeki şu yanıtı veriyor: Trabzonlu iş adamları 5 milyon dolar. Hele ki Ak Partiteşkilatı…
Şimdi soruyorum. Siz bunları neden yazmazsınız, neden çizmezsiniz, neden sorgulamazsınız. Türkiye’den devamlı UEFA’ya mektuplar gitti geldi. Aynı kalemden çıkan yazılar. Demin Alman avukatın dediği gibi çıkmaz bir yola girdi. Ben yargılanıyorum ama Trabzonspor başkanı da Zeki Mazlum da bizim gibi yargılanıyor şu anda Yargıtay’da.  Savcı onların beraatine itiraz ediyor. Yarın Yargıtay onlara ceza verirse ne yapacağız.
Serdar Adalı ve Tayfur’un bir şey yapmayacağına adım gibi eminim. Geçen gün konuşuyorlar. Atı götürmüşler. Otelin altındaymış. Böyle komik şey olabilir mi? Ama siz sadece Fenerbahçe konuşuyorsunuz. Ama ben giderse malzeme bulamayıp aç kalacaksınız. Benim artı ve eksimi ölçersiniz var ama gitsin diyemezsiniz. Ben sizin patronunuz gitsin, müdürünüz gitsin diyor muyum? Burası babadan oğula kalma bir yer değil ki? Benim bir oyum var. Atarım ve evime giderim…Siz sabah akşam o koltukta nasıl oturacağım diye düşünüyorsunuz. 15 sene yaptım ben. Kimseye nasip olmaz bu. Benim bir ailem var. Bu ailemin düzenini bozdum ben… Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş artık dev olmuş durumda. Siz 20 sene önceki kafayla kulübü idare edeceğinizi düşünüyorsunuz.
GAZETECİ: Başbakan’dan size istifa etsin diye mesaj verdi mi?
Hayır öyle bir mesaj gelmedi. Ben üzüldüm. Bu toplantıyı bu amaçla yapmadım. Sorun istediğinizi dosyalar burada. Siz burada bizi şike yapmakla bundan sonra suçlayamazsınız. Sorun istediğinizi…
Mahkeme para verdi diyor.Ben de para vermediğimi yine onların tuttuğu telefon konuşmaları ile yanıt vereyim.  Kulübün içinde Kuş uçsa haberiniz olur diyorlar. Kuş uçmuyor F-16′lar uçuyor… Yukarından talimat verdiler yöneticilerimi suçsuzken suçlu hale getirdiler.  Bana neden yapamadılar. Çünkü bende hiç bir konuşma yok. 6-1 lehine çıkan şey 6′ya bir aleyhine dönüyor…

“AZİZ YILDIRIM YERİN 4 KAT DİBİNDEYDİ”

Aziz Yıldırım: Bu arkadaşlar yaptıysa neden Fenerbahçe’ye ceza vermediler? Disiplin kurulunda kendi kişisel nedenlerinde bu adamlara ceza verdiler…
İlhan Ekşioğlu: Bütün bu konuşulanlara yanıt olacak. Öyle bir dava düşünün ki kendi arabamla gidip teslim oldum. Gördüğüm manzara yerin 4 kat dibinde en ön zindanda, medeniyletle alakası olmayan bir yerde Aziz Yıldırım duruyordu. Dinç görünmeye çalışan şaşkın bir haldeydi…Bir metre yerde 4 gün kaldım. 4 günün sonunda aldılar beni yukarıya.ö u tablodan zaten suçsuzluk çıkmazdı. Avukatım bana sakın heveslenme 1 yıl kalacaksın dedi…TFF’den de bu tablodan suçsuzluk çıkmazdı. Beni kurban edecekler diye düşünüyordum. Şekip Mosturoğlu bana sürpriz verdi…O gün ben bile Aziz Yıldırım’ın silahlı görüntülerini görünce ürperdim. Bu süreç böyle devam etti.ç Sonuçlarının böyle olacağı belliydi. Tutuklandığı zaman resimlerinin yansımasını hatırlayın. Daha önce böyle olmamıştı. Çay kahve içerken ifade verirken o 4 günü yaşadım. O 4 günü yaşamaktansa 1 yıl Metris’te yatmayı yeğlerim. O yüzden korkmuyorum cezanın onanmasından…
“CAS BUNUN DIŞINDA KARAR VEREMEZDİ”
“Ben TFF’den ceza almadım şikeci diye geziyorum. Bu iki arkadaşıma işi yaratmak için verdiler. Disiplinde oylamada yargılamayı yaparken ‘etki altında yapmadık’ diyen varsa gelsinler konuşalım, toplantı yapalım. Kendileri de anlatırlar zaten. CAS ceza verdi, Yargıtay da verir. O zaman hukuka ne gerek var ki? CAS bu kararın dışında bir karar veremezdi. 500 milyon Euro tazminat öderlerdi. UEFA biterdi.
“İBRAHİM AKIN KORKMADAN KONUŞTU”
 
Herkes diyor ki biz oraya gittik hiçbir şey yapmadık. En iyi savunmayı yaptık. İbrahim Akın’ı da götürdük. O da korkmadan yanıt verdi. Aslan gibi konuştu. Mehmet Ali Bilen geldi. Poliste doğru ifade verdik. Savcı çocuğun var dedi. Dediğim gibi ifade vermen gerek dedi. Bunun üzerine HSYK’ya şikayet ettim ve görevden alındı dedi… Fatih Akbaba bana “300 bin Euro’yu Aziz Yıldırım’dan aldım Mecnun Otyakmaz’a götürdüm” dersen serbest kalırsın dediler. Tamer Yelkovan’ı iteleyip kakaladılar. Her gelene Aziz Yıldırım’a suç yükleyin diye zorladılar.
Serdar Ali Çeliker(Haber Türk Spor Yazarı)
 
Şike davası değil diyorsunuz. Biz de bu davayı kimin yaptığını merak ediyoruz. Bu dava size mi karşı Fenerbahçe’ye mi karşı hükümete mi karşı? Herkes biliyor ki bu operasyonun arkasındaki güç gülen cemaati mi dış güçler mi? Bu siyasi dava ise ne kadar güçlü bir oluşum ki UEFA’yı ve CAS’ı da etkiliyor.

AZİZ YILDIRIM:”ŞİKE YAPTIYSAK TFF GEREKENİ YAPMALI”
 
Serdar Bey 2 saattir anlatıyorum yine anlamamışsın. Orası fezlekeye göre karar veriyor diyorum. Fezlekede Doğan Ercan yerine Doğan Yeşin’i dinlemiş. Adam ona göre karar veriyor. Hasan Çetinkaya yerine İsveç’teki Hasan Çetinkaya’yı dinlemişler. Seyit Kalender hayatında Karabük’e gitmemiş. Fatih Akbaba 2 yıldır Sivas’a gitmemişler. Sen anlamazsan onlar anlamazlar. Polisin fezlekesi var diyoruz. Adamlar biz bunu tanırız diyorlar. Aslına Şenes Erzik’in de TFF’nin de bizim dışımızda gidip anlatmalı. Bizim şike yaptığımıza inanıyorsa TFF gerekeni yapıyor.
10 sene de geçse 20 sene de geçse ölmezsem bu işin doğrusu ortaya çıkacak. Milli takım şike yapmadı mı? Ne çabuk unutuldu bunlar? Ben alacaksam kaleciyi alırım. İbrahim Akın’a mı şike yapacağım? Benim savunma yapmam içim gerçek bir karar olacak. TFF’ye göre suçsuzum. UEFA bana ceza mı verecek? TFF’ye göre bende bir şey yok…TFF tahkim kuruluna kadar karar verd. 2010-11 yılının şampiyonu Fenerbahçe dedi…Anayasa mahkemesi bile tahkim kararını bozamaz. Tahkim kurulu kararını bozmak için uğraştılar. Kanun çıkaracaklardı 3-4 yıl önce…Yapamadılar. Kanun değişmeden tahkim kararı değişemez. Olursa öyle bir şey emrivaki olur. Kanunsuz olur…
Siyasi dava diyorum. Fenerbahçe’ye Aziz Yıldırım’a karşı. Bu taraf diyor ki bizden bir şey yok, diğer taraf diyor ki bizden bir şey yok. O zaman diyorum ki kontrgerilla yapıyor. Bana istediğiniz maçı sorun.Biz her şeyi anlattık. Özerl mahkeme kurulduğu için anlattığımız dinlenmedi. Dinlenmezdi. Diğer davalara da gidip bakın…
ÜMİT ÖZAT: SİZE KIRGINIM
Ümit Özat: 6 sene Fenerbahçe’de oynadım… Size kızıyorum… Keşke ben kaptanken şike yapsaydınız da 4 sene şampiyonluk sevinci yaşasaydım… Bu kadar gücünüz varsa bunu yapsaydınız… Herkes Fenerbahçe’nin üzerine yüklendi. Sizin şike yapmadığınızı biliyorum. 2 gün sonra ahlaktan bahsedenlerin hangi konuya alet olduklarını bir kasetten göreceksiniz… Siz Türkiye’nin en saygın iş adamlarından birisiniz…
-    Yanıt: Öyleydim…
Sorunun devamı: Neden bu kadar önemli değer kayıpları yaşadınız, neden devam ediyorsunuz?
90 sürecinden sonra yönetime geldiğimizde grubun tavsiye ettiği kişiler olarak geldik. Birleşik grup vakfındaydım. Zaman içerisinde içeride bunu gördük: Gruptan gelenler doğru da olsa yanlışı yapmaya mecburduk… Grup toplantısında böyle bir karar aldık diyorlardı. İnanmasak bile bunlara evet diyorduk. Hep Fenerbahçe aleyhineydi. Sonra biz bunu görüp gruptan ayrılmaya karar verdik. O dönem içerisinde bize basında saldırılar oldu. Birkaç gazeteci aynı haberleri yazınca bu yola devam edeceğiz kararı alındı. 98 yılında başkanlık sürecim başladı. Önce iş adamıydım. Bütün işlerimi bıraktım. 2001’de ilk kez şampiyon olduk… Ailem ile yaptığım görüşme sonunda başkanlığı bırakmak zorunda kaldım. Her taraftan baskılar gelmeye başladı. Mecburen geri döndüm.2011 nisanında Başbakan’a Alex ile birlikte gittiğimde bir daha başkanlık yapmayacağımı söyledim Başbakan’a… 1 sene sonra seçim vardı… TFF seçimiyle ilgili düşüncelerimi söyledim. Alex ile 5 dakika konuştu biz 1 saat bunları konuştuk. Ondan sonra hapse girince bu süreç bugüne kadar taşındı ve devam ediyor…

“KENDİMİ ZOR TUTUYORUM”
Biz sabırla sineye çekiyoruz. Benim de ailem var, çocuklarım var, ailem var. Çok ağır şeyler söylerim kendimi zor tutuyorum. Buraya zamk ile yapışmadım. Genel kurul ile geldim, genel kurul seçmezse giderim. Duramazsın. 1997 tarihinde Fenerbahçe kongre üyesi 6 binken 15 bine çıkmış… Lisanslı 291’den 4500 Çalışan 92 kişi şimdi 915 kişi oldu. Herkesi takip edemiyorum. Her şey benim bir bilgim dahilinde değil. Trabzonspor’a bir basketçimizi verdik. CEO bana sordu. Bir kulübe vereceğiz dedi. Verin dedim. Sonra Trabzonspor’a verdik. Trabzonlu biri çıktı dedi ki Aziz Yıldırım’a rağmen aldık. Ben istemesem nasıl alırsın. Haberim bile yok.

“ANADOLU KULÜPLERİ KALKINSIN DİYE SESİMİZ ÇIKMIYOR”
38 milyon dolara çıkmış yayın gelirimiz. Şikayetim buna. Anadolu kulüpleri kalkınsın diye sesimiz çıkmıyor. Her gittiğimiz yerde küfür yiyoruz, bilet fiyatları ortada her gittiğimiz yere de bereket götürüyoruz.
Fenerbahçe’nin nereye geldiğini kısaca herkes anlamıştır. Gelecek dönem ben ya da benden başka kim olursa olsun tüzük tadilatı yapılacak ve üye sayısı 1 milyon kişiye çıkartılacak. Fenerbahçe’nin yayın hakkı 150 milyon dolar olmalı…
1 milyar dolar harcamışım. 24 saat çalıştım kulüpte. Bunu ben yarattım. Her günüm burada geçti. Stat yaptım. Dereağzındaki tesislerinfutbol sahasını cebimden yaptım. İlhan Ekşioğlu diğer arkadaşlar cebinde n yaptı. Bir günde çıkıp demedik. UEFA’da dedik ki kulübe cebimizden para verdik bize inanmadılar. Nasıl para verirsiniz dediler. Bizi karalıyorsunuz da ben de anne baba çocuğuyum. Korkak adam değilim. Kimseden korkum yok. Hapse girmeye de korkmuyorum. Ama ben şike yapmadım… İstediğiniz soruyu sorun. İbrahim Akın’a para verdiğim söyleniyor. Bulun fezlekede ya da başka yerde gidip kendimi boğaz köprüsünden atacağım. Ankaragücü’ne para vermişiz. Nerede bu para. 3 tane futbolcu var. 19 maçtaki şikeyi 3 futbolcu ile mi yaptık ?

“EMENİKE’NİN GÖRÜNTÜLERİNİ GETİRİN KENDİMİ ATARIM”
Sivas’a para gitti diyorlar. Sivas’a parayı elbise çantası ile mi götürürsünüz. Sivas’a Trabzon 5 milyon dolar teklif etmiş biz oraya en az 10 milyon ile gitmemiz gerek. Ve bu parayı emniyete göre arabanın bagajında bırakıp gidip uyumuşuz. Emenike’nin görüntüleri nerede kardeşim? Çıkarsınlar boğaz köprüsünden atayım kendimi.  19.01 2012′de Fenerbahçe’yi 2 yıl göndermeyip puan sileceğiz diyorlar. Verilen bütün paraları da geri alacağız sizce uygun mudur diyorlar. Siz bu belgeyi bunların eline verdikten sonra bir daha dönüp de böyle olmasını istemiyoruz şansınız var mı? Ali Koç ile Nihat Bey’i çağırdım. Anlaşma var mı dedim… Bir toplantı yapmışlar. Puan silinsin demişler ve bir anlaşma hazırlamışlar. Bu anlaşmayı TFF Ali Koç’a göndermişler. İmzalasaydı ceza alırdı diyorlar. Zaten aynı cezayı almışız. Fenerbahçe’nin namına pazarlık yaptınız…Biz bunları kabul etseydik bu kadar mücadeleye gerek var mıydı?

“BEŞİKTAŞLILARIN ŞİKE YAPMADIĞINA EMİNİM”
Bu şike davası olsa Trabzonspor Başkanı örgüt lideri olurdu. Başbakana hakaret ediyor. Beşiktaşlıların şike yapmadığından kendim kadar eminim. TV programları hakaret dolu. Kendimi zor. Tutuyorum ailem var. Bu hakaret edenlere karsı sokağa çıkamayacak, karsılarına çıkamayacak biri değilim. O yürek bizde var

“AZİZ YILDIRIM BAŞKAN OLAMAZ YAZAMAZSINIZ”
Yargıtay devam ediyor diye henüz konuşmadık. Bizim dışımızda bizimle ilgili olmayan bilgiler dolaşıyor. Başkan adaylığım ile ilgili konuşmayacağım. 3 Kasım günü bile listeye isminizi yazıp aday olabilirdiniz. Yasal engeli olmayan herkes aday olabilir.  Ama başkan Aziz Yıldırım olamaz yazamazsınız. Bunu kimse yazamaz.  Fenerbahçe başkanı atamayla gelmez.  Günü geldiğinde karar verip aday olacaksam söyleriz. 15 yıllık başkanlığım benim için onur madalyasıdır. Başbakan da sandık diyor. Siz başbakana aday olma diyebilir misiniz?

“ŞENES BEY, İSTEDİĞİNİZ TELEVİZYONA GELİRİZ”
UEFA, Infantino’nun mektubu iç yazışmadır diyor. Ben CAS’ta 45 dakika çıktım anlattım. Bu iç yazışma değil bir tehdittir dedim. Asbaşkanın Şenes Erzik’in ülkesinin olduğu bir ülkeye bu yazı gönderilirse bu tehdittir dedim. Biz şikeyi anlayamadık da anlatamadık da. Polisin yaptığı çökertme sistemi ile hareket edildi. Benim ile ilgili tek bir tape çıkartın her suçlamayı kabul edeceğim dedim UEFA’ya. Şekip Mosturoğlu ve Deniz Tolga Aytöre Şenes Erzik’e gittiler. Şenes Bey istediği televizyona istediğiniz yere geliriz. Biz ne söyleyeceksek söyleriz. Şekip Mosturoğlu’nda SMS’i var. Şenez Bey SMS atmış..

“UEFA BİZDE BASKI VAR DİYOR”
Bu bir oyundur. Platini diyor ki bize çok baskı var. Hükümetten mi diyoruz hayır diyor, TFF’den mi baskı var diyoruz hayır diyorlar. Peki kimden baskı var?

“PLATINI’YE AÇTIĞIM DAVAYI DA ÇEKTİRDİLER”
CAS davasında Şenes Erzik yöneticilerimize  ve TFF’ye anlattı. Ben Metris’teydim Sonra Başbakan’a gittiler birlikte. Ona da anlattılar. Türkiye ve UEFA’nın menfaatleri için dava çekildi. Fenerbahçe’nin menfaati nedir? UEFA’daki davadır. Benim Platini’ye açtığım şahsi davayı da çektirdiler.

“TÜRK FUTBOLUNU BİZ Mİ KİRLETTİK”
Her şeyi bizim üzerimize atıyorsunuz. Daha 2 sene önce Anadolu kulüplerinin en büyük gelir kaynağı teşvik primleri diyordu herkes. Ama gazeteciler hep Aziz Yıldırım diyor. Türk futbolunu ben ve buradaki 3 arkadaşım mı kirlettik?

“KORKMAYIN HER ŞEYİ YAZIN”
Para sayma görüntüleri vardı, şikenin belgeleri vardı. Aradan 2 sene geçti. Bu belgeler nerede? 12numara.org savcıların fotoğraflarını yayınladı. Bizimle futbol oynuyor. Bu fotoğraflar hangi gazetelerde yayınlandı? Korkmayın beyler korkmayın. Ne görüyorsanız yazın… Bu devran değişir. Burada her şeye yanıt vereceğim. Birlikte mahkeme yapacağız. Benim de size sorularım olacak. Bu dava siyasi amaçlı  bir davadır.

“FATİH TERİM TFF BAŞKANI OLABİLİR”
Gazeteci: Fatih Terim, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olacakmış?
Aziz Yıldırım: Ben anlamam o işlerden. Beni siyasete sokmayın.
Gazeteci: Ama olmaz başkanım.
Aziz Yıldırım: Neden olmasın? Sen kendi yorumunu yap. O adam bu işi yapar mı yapamaz mı ona bak.
Gazeteci: Bence yapar başkanım.
Aziz Yıldırım: Neden yapamaz? Neden Türkiye şartları uygun olmasın. Siz şişiriyorsunuz. Gençler kol kola geziyor. Fatih Terim olur. TFF Başkanı olmanın şartları neler? Genel Kurul seçiyorsa mesele bitmiştir. Delegeler sağlıklı seçiyor. Siyaset sporun dışında olacak. Belli zaman içinde her şey yerli yetine oturacak. Her şeyi bozuk yapıyoruz sonra siyasete gidip ağlıyoruz. Biz 87 trilyon vergi ödedik. Vermeyenleri gidip sorun. Fenerbahçe vergisini açıklamasa bizi duman ederdiniz. Spor programları dedikodu yapıyor. Saygın bizi yönlendirecek program yapılmıyor.

“SOW NEDEN SORUN OLDU”
Türk çocuklar da oruç tutuyor o oynadı. Sow neden sorun oldu. Çalışmıyorsa oynamayacak. Hoca 13 bin metre koşacak diyor o 9 bin metre koşuyor. Bir gün gelecek bu ayrımlar ortadan kalkacak
Gazeteci: Ne zaman başkanım?
Aziz Yıldırım: Bugün başlayın
Gazeteci: Fatih Terim Galatasaray’a ceza verse ne olacak ?
Aziz Yıldırım: Bir şey olmaz. Medyadaki anlayış değişmeli
Gazeteci: Neden Volkan gelmiyor?
Aziz Yıldırım: Aleyhimize yazarsanız gelmez. Sizin kahve kavganızı izliyor insanlar.