Arınç: Anıtkabir'deki gözyaşlarından anlamıştım

Arınç: Anıtkabir'deki gözyaşlarından anlamıştım

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, Ürdün Kralı Abdullah'ın Başbakan Erdoğan'a yönelik demokrasi eleştirisini, "Bu adamın, böyle söyleyeceğini Anıtkabir'deki gözyaşlarından anlamıştım...." şeklinde değerlendirdi.
Türkiye'nin en önemli gündemi; İmralı süreci. Süreç devam ederken, Ankara'da bombalar patlıyor, BDP'lilerin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin tutanakları medyaya sızıyor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gazetelerin tutanakları basmasını da, köşe yazarlarının yorumlamasını da sert sözlerle eleştiriyor, medya dünyasının duayenlerinden Hasan Cemal 15 yıldır çalıştığı gazeteden ayrılıyor. 

Türkiye'yi daha iki hafta önce ziyaret edip, en üst düzeyde ağırlanan Ürdün Kralı Abdullah, Türkiye'deki demokrasi anlayışını eleştiriyor. 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tüm bu açıklamaları Diplomasi Muhabirleri Derneği'nin kahvaltısında yaptı.

Her soruyu açık bir dille yanıtlayan Arınç, ilginç çıkışlar yaptı;

Başbakan Erdoğan'ın, İmralı tutanaklarını yayınlayan/yorumlayan medyaya yönelik sert tepkisini "bazen ben de, Sayın Başbakan da orantısız tepkiler verebiliyoruz, mazur görün" sözleri yorumladı, "böyle kalemler kolay yetişmiyor" diyerek Hasan Cemal'e sahip çıktı, Cemal'in çalıştığı gazeteden ayrılmasının sorumlusunun "hükümet değil, medya patronları" olduğunu söyledi. 

İşte Arınç'ın güncel konular üzerine yorumları;

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN TUTANAKLARIN YAYINLANMASI SONRASI TEPKİSİ KONUSUNDA:" 

"Sayın Başbakan ile benim birbirimize çok benzeyen bir yönümüz var; Bile bile yalan yazanlara, ya da bile bile kötülemek için yazanlara, en mukaddes saydığımız değerleri bilerek düşmanlık yapanları hazmedemiyoruz. Onun için bazen orantısız tepkiler verebiliriz. Kendimizi kontrol etmeye çalışıyoruz. Bu kadar risk aldık, bunu baltalamaya çalışıyoruz diye düşünebiliyoruz. Bizi mazur görün. Tıpkı bizim de zaman zaman sizi mazur gördüğümüz gibi..."

TUTANAKLARIN YAYINLANMASI KONUSUNDA:

İmralı'da BDP ile Öcalan tutanaklarının yayınlanmasını "gazetecilik" olarak nitelendiren Arınç, "Habercilik yapıldı. Gazetecilik yapıldı. Tabi düşünebilirlerdi; bunu yayınlamak Türkiye'nin menfaatlerine uygun mu diye. Bu sürece bağlılıklarını göstermek için yayınlamayabilirlerdi. Ancak haberciliği esas almışlar. Yaptıkları gazetecilik açısından yanlış değil. Onlar için bir suç da değil" dedi. Tutanakların yayınlanmaması yolunda karar verilmesi halinde ise, bunun başka gazete tarafından yayınlanabileceğine dikkat çeken Arınç, "böyle olsaydı da, gazetecilik açısından üzülürlerdi" diye konuştu. 

HASAN CEMAL'İN ÇALIŞTIĞI GAZETEDEN AYRILMASI KONUSUNDA:

"Bir Hasan Cemal meslekte kolay yetişmiyor" diyen Arınç, Hasan Cemal'in de, yine aynı olayda adı geçen Can Dündar'ın da, "hayatlarının her noktasında iyi sınav vermiş, kalemini satmamış, kaleminin hakkını vermiş gazeteciler" olduğunu vurgulayarak, "Her iki yazar da okuduğum, sevdiğim insanlar. bu meslekte öyle kolay kolay insan yetişmiyor. İnsani yönü olan ,Türkiye'nin demokratikleşmesinde katkısı olmuş insanlar. Sayı olarak da, kalite olarak da çok fazla değiller. Onların yazı hayatlarına devam etmesi arzumuzdur" dedi. Konu ile ilgili olarak hükümetin bir tavrının olmadığını da vurgulayan Arınç, "olay, hükümetin tavrından ziyade, medya patronlarının tavrı olarak görülmelidir" dedi.

KRAL ABDULLAH'IN DEMOKRASİ ELEŞTİRİSİ: 
Arınç, yaklaşık iki hafta önce Ankara'yı ziyaret eden, en üst düzeyde ağırlanan Ürdün Kralı Abdullah'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın demokrasi anlayışını eleştiren sözlerine karşılık ise, tek bir cümle ile tepki verdi; "Bu adamın, böyle söyleyeceğini Anıtkabir'deki gözyaşlarından anlamıştım...." Arınç, ısrarlı sorulara rağmen, "işte size diplomatik bir ifade, alt yazılarını da siz yazın" diyerek, daha fazla yorum yapmaktan kaçındı.