ANTİK CENNETE "OTEL" ŞOKU

ANTİK CENNETE "OTEL" ŞOKU

Bir cennet daha mı elden gidiyor?

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'ndeki Phaselis Antik Kenti'nde yapılacak otel inşaatı için 'ÇED gerekli değildir' kararına itiraz eden 22 kişinin dava açması üzerine, mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti alanda inceleme yaptı. Phaselis'te toplanan davacılar ve çevreciler ise, antik kentin mevcut haliyle korunmasını istedi.

Phaselis Antik Kenti içerisindeki alanın, otel yapılması için özel bir firmaya tahsis edilmesinin ardından çevreciler sürece itiraz etti. Otel projesi için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 'ÇED gerekli değildir' kararı üzerine 22 kişi Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Dava üzerine mahkeme, bilirkişi heyeti atadı. Mahkeme hakimi ve bilirkişi bugün Phaselis Antik Kenti'nde ve otelin yapılacağı arazide inceleme yaptı.

'MİLLİ PARKA HANÇER'

İdare Mahkemesi hakimi ve bilirkişi heyeti bölgeye gelmeden önce Phaselis Antik Kenti girişinde toplanan Kemer Sivil Toplum Platformu, Phaselis İnisiyatifi, Çıralı Çevre Koruma Derneği, Kemer Esnaf Derneği, Kemer Doğa Dostları Spor Kulübü ve diğer çevreci derneklerin temsilcileri pankart açarak basın açıklaması yaptı. Antik kentin yapılaşmaya kurban verilmemesini isteyen çevreciler, bölgenin mevcut haliyle korunmasını talep etti.

phaselis.jpg

carsiphaselis.jpg

Grup adına açıklama yapan davacılardan diş hekimi Erdal Elginöz şöyle dedi:

"26 Aralık 2013 tarihli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü duyurusunda Ares Fasilis İnşaat Turizm Ticaret A.Ş. tarafından Tekirova mevkisinde yapılması planlanan Dream of Phaselis projesi için 'Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir' kararı verildi. Proje dosyası incelediğinde otelin, Phaselis Antik Kenti arkeolojik SİT alanına yapılacağı görülüyor. Bu, Beydağları Sahil Milli Parkı'nın, sağlıklı orman dokusunun yüreğine bir hançer saplama projesidir" dedi.

TAHSİS SÜRECİ 2005'TE BAŞLADI

Phaselis Antik Kenti'ndeki tahsis sürecinin 2005 yılında başladığını kaydeden Elginöz, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar olarak projeye karşı olduklarını vurguladı. Söz konusu otel projesinin 185 bin metrekarelik alanda yer alacağını hatırlatan Elginöz şöyle devam etti:

"Otel, toplam 1000 yatak kapasiteli. 3'ü büyük olmak üzere 16 havuz barındırıyor. Toplam 286 t beton bina ve çeşitli beton eklentiler içermekte. Otele tahsis edilen alanın 20 bin metrekaresi 1'inci derece antik SİT'tir. Bu arazi içerisinde belirgin kültür mirası yapılar mevcut. Bilirkişi kurulunun bilimin ve adaletin gereğini yerine getireceğine, 'ÇED gerekli değildir' kararını iptal edeceğine inanıyoruz."

BİLİRKİŞİ HEYETİ ALANIN TAMAMINI GEZDİ

Antalya 2'nci İdare Mahkemesi hakimi ve 3 kişilik bilirkişi heyetinin gelmesi üzerine eylemine son veren grup, bölgedeki incelemelere katıldı. Davacı ve davalı avukatlarının da hazır bulunduğu inceleme sırasında, bilirkişi heyeti, otel için tahsis edilen ve tel örgülerle çevrilen alanı gezdi. Davacı ve davalı avukatları heyete bilgi verdi. Taraflar arasında sık sık tartışma çıktı. Krokilerle heyete bilgi veren davacı avukatları ile davalı avukatlarının ellerindeki krokilerde farklılıklar dikkati çekti. Davacı avukatları işaretlenmeyen çok sayıda ağacın kesileceğini iddia ederken, alan içerisinde kalan ve arkeolojik değeri bulunduğunu belirttikleri bazı yapıları da heyete gösterdi.
İncelemenin ardından bilirkişi heyeti bölgeden ayrıldı. Heyet en geç 2 ay içerisinde raporunu hazırlayarak mahkemeye sunacak.

KİSSEBÜKÜ KOYU BETONLAŞMASIN' EYLEMİ

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, uzun yıllardır imara açılmasını engellemek için mücadele verilen Kissebükü Koyu'ndaki Adalıyalı mevkisinin turizm tesis alanı olarak planlaması protesto edildi. Protestoya destek veren Beşiktaş Bodrum Çarşı taraftar grubu üyeleri, bulundukları tekneden denize atlayıp yüzerek çıktıkları sahilde 'Geleceğin yapıları betonu çok olan değil, yeşili çok olandır. Akıllı ol Çarşı burada' yazılı pankart açtı.

Bodrum'un bir süre önce mahalleye dönüştürülen Yalı Beldesi'nin 1/25 binlik planında Kissebükü, Adalıyalı Mevkisi'nin turizm tesis alanı olarak planlanmasını protesto etmek ve kamuoyunda duyarlılık oluşturmak için çevreciler tur teknesiyle bölgeye gezi düzenledi. Bodrum Denizciler Derneği'nin organize ettiği geziye Mavi yol Girişimi Platformu, Bodrum Kent Konseyi, Beşiktaş Bodrum Çarşı Grubu ve Yunuslara Özgürlük Platformu üyeleri ile yapımcı ve yazar Arif Keskiner ile oyuncu Salih Kalyon da eyleme destek verdi. İmara açılmak istendiği belirtilen arkeolojik ve doğal SİT alanı olan bölgede M.Ö. 2'nci yüzyıldan M.S. 6'ncı yüzyıla kadar kesintisiz bir yerleşim olduğu ve önemli bir ticari liman bulgularının yer aldığı belirtildi. Kilise kalıntıları nedeniyle Kilisebükü denilen ancak günümüzde Kissebükü olarak anılan ve mavi yolculuklara evsahipliği yapan bölgedeki protestoya çevredeki teknelerdeki tatilciler de katıldı.

ÇARŞI TARAFTAR GRUBU ÇIKARMA YAPTI

Bodrum Çarşı Grubu yolculuk boyunca Kissebükü için yazdıkları, 'Kissebükü cennetimsin. Sana göz koyanlar varmış gözü çıksın. Sen rahat ol Kissebükü, Çarşı burada' ve 'Çevrene asla zarar verme. Bu güzelliği yıkınca ne geçecek elinize. Otellerinizi başınıza yıkarız, Kissebükü'ne asla dokundurtmayız. Hazır ol Bodrum, dik dur eğilme, bu güzelliğin yok olmasını izleme. Bu koylarımızı imara açmayın, Çarşı Grubu'nu karşınıza almayın' sözlerinden oluşan şarkılarını söyledi. Kissebükü Koyu'na gelindiğinde suya atlayan Çarşı Taraftar Grubu, yüzerek kıyıya çıktı, 'Geleceğin yapıları betonu çok olan değil, yeşili çok olandır. Akıllı ol Çarşı burada' yazılı pankart açtı. 'Kissebükü halkındır, halkın kalacak' ve 'Kissebükü yeşildir yeşil kalacak', 'Çarşı imara karşı' sloganları atan grup, pankartı sahilde duvar kalıntılarına astıktan sonra, teknelerine döndü. Çarşı Grubu'ndan Sedat Yılmazer, "Yeter ki koylarımız betonlaşmadan arınsın. Biz her zaman varız buralardayız. Çarşı olarak buraları kontrol ediyoruz, otel istemiyoruz" dedi.

Grup ayrıca protesto gösterine katılanlarla birlikte, teknede de 'Kissebükü halkın malı, mülkü. Cennet koyu imara açma, Çarşıyı karşına alma' yazılı pankart açtı.

'DAHA ÖNCE DE TURİZM BAKANLIĞINCA TAHSİS EDİLDİ'

Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz de bakir koyların imara açılmaması için etkinlik ve protestolarına devam edeceklerini belirtti. Demiröz, bu güzel cennet köşede kendi çıkarları doğrultusunda hareket edenlerin birgün yaptıkları şeylerin hata olduğunu fark edip bu sevdalarından vazgeçmelerini umduğunu söyledi. Kamuoyunda koylarla ilgili bir farkındalık oluşturmak istediklerini anlatan Demiröz, "Halkımıza bu güzel doğanın bu güzel koyun ne kadar güzel ve önemli olduğunu gösterip buraları tesis yapmak için, imara açmak için gayret sarfedenlere karşı kamuoyu oluşturmayı amaçlıyoruz. Yalı Beldesi'nin yapılan turizm imar planında Bodrum İçmeler bölgesinden buralara kadar olan kesimlerde bazı çok özel yerlere de turizm tesis alanı ibareleri konduruldu. Bunlardan biri de Kilisebükü'nün Adalıyalı dediğimiz hemen girişindeki küçük koy. Kamunun olan bu koy daha da öncede turizm bakanlığınca tahsisle birilerine otel yapması için ihale edilmişti. Yapılan mücadelelerle bunlar mahkeme kararlarıyla durduruldu. Ama bu emeller bitmiyor. Son olarak Yalı'nın imar planında aynı alan turizm yatırım alanı olarak işaretlendi. Oraya otel yapılmak için her türlü zemin hazırlanmaya çalışılıyor. Hukuk çerçevesinde mücadelemiz devam ediyor. İmar planlarına itirazlarımıza ret cevapları geldi ve dava aşamasına geçildi. Konu mahkemede" dedi.

BAŞKA KOYLARDA DA TURİZM TESİS ALANI İŞARETLENDİ

Kissebükü Koyu'ndan sonra Mazı ve Çökertme Koyu bulunduğunu belirten Demiröz, geçen hafta askı süresi dolup indirilen Muğla-Milas-Çökertme Turizm Merkezi 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda da deniz turizmi açısından korunaklı ve önemli bu koylarda da turizm tesisi alanı işaretlendiği söyledi. Demiröz askı sürecinde itirazlarını yaptıklarını gerekirse hukuki yolara başvuracaklarını kaydetti.

'GENELİN VE GELECEĞİN ÇIKARLARI GÖZARDI EDİLİYOR'

Kissebükü'nün Mavi Yolculuk açısından Gökova Körfezi'nin giriş kapısı olduğunu belirten Demiröz, imara açılıp bu kapının yıkılması durumunda körfezdeki diğer bakir koylara uzanılacağını tahmin ederken yapılanların bunu daha belirgin hale getirdiğini ifade etti. Mavi Yolculuğun ruhunu anlamayanların yapmak istediklerini "Turizmde bindiğin dalı kesmektir" diye yorumlayan Demiröz şunları söyledi:

"Bunu izahta zorluk çekiyoruz. Bu koyları muhafaza edememek, akıl tutulmasıdır, deniz turizmini bitirmek demektir. Bu sahillerde turizm yapıyorsak denizimizin, koylarımızın sayesinde yapıyoruz. Bunları kaybettiğimiz takdirde tümüyle turizmi de kaybedebiliriz. 'Bunun bilincini varmak bu yönde tedbirler almak, planlamalar yapmak lazım' diyoruz ama insanoğlunun hırsına, rantın gücüne engel olmak akıl almaz bir durum oluyor. Kişisel ya da çok küçük grupların çıkarları için genelin ve geleceğin çıkarları göz ardı ediliyor. Bunun mücadelesini veriyoruz. Turizmde yapılacak en büyük yatırım, sahip olunan değerleri korumaktır. Bundan daha büyük bir yatırım yoktur."

'MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Mavi Yol Girişimi Sözcüsü Filiz Dizdar, yıllardır imara açılmaması için mücadele verilen Kissebükü koyu ile ilgili mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Konuyla ilgili açtıkları davanın devam ettiğin belirten Dizdar www.kissebuku.com sitesi kuruldu. Burayla ilgili mücadelemiz anlatılıyor. Ayrıca bir de film yapılacak. Mücadelemize devam edeceğiz. Bu sefer orada kamp kuracağız ve asla ve asla orayı vermeyeceğiz" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı