AKP'nin işsizlik formülü!

AKP'nin işsizlik formülü!

CHP, “Çalışma Hayatından Kopartılan, Toplumda Güçsüzleştirilen Kadın” ve “Ahlak Zabıtalığından Toplum Mühendisliğine” isimli iki politika notu ile Türkiye’nin en büyük sorunlarından olan işsizlik sorununu çözemeyen AKP iktidarının formül olarak ‘Kadını eve kapatarak’ çözmeye çalıştığı gerçeğini gözler önüne serdi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan ile CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Sencer Ayata önderliğinde hazırlanan politika notlarında, hükümetin ‘doğurganlık’ temelli yeni düzenlemelerle kadını nasıl eve kapatmaya çalıştığı özetle şöyle:

KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI DÜŞTÜ: Son kırk yılda dünyanın büyük bölümünde, kadınların işgücüne katılım oranında ciddi bir artış gözlendi. Türkiye’de ise kadınların işgücüne katılım oranı düşerek dünyadaki en düşük oranlardan biri haline geldi. TÜİK Ocak 2013 verilerine göre kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 29.3 iken OECD ortalaması yüzde 58’dir. AKP iktidarı kadının işgücüne katılımını artırıcı politikalar yerine doğurganlığı teşvik eden nüfus politikaları üzerinde durmaktadır.

AKP’NİN “ANA” ALGISI: AKP otoriter muhafazakâr tutumunu aile kurumu üzerinden topluma yansıtmaya çalışmaktadır. Doğum yapan kadınlara erken emeklilik hakkı tanınmasını planlayan düzenlemenin bu bağlamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Kadın ve erkeğin eşit olduğuna inanmadığını açıkça belirten Başbakan, tüm nüfus politikalarını kadın bedeni üzerinden ve aileyi kullanarak açıklamaktadır. Hükümet, erken emeklilik vaat ederek kadınların daha çok doğurmalarını istemektedir. Türkiye’de çalışan kadınların yüzde 60’ının kayıt dışı çalıştığı göz önünde bulundurulduğunda bu uygulamadan ülkemizdeki kadınların yarısından fazlasının faydalanamayacağı açıktır. Nihayet sekiz çocuğu olan kadınların SGK’ya bağlı olmasalar da emekli olabilecekleri iddiası kesinlikle gerçekçi değildir. Üçüncü çocukta uygulanacak vergi indirimiyle kadınlar evde tutulmak istenmektedir.

DÜZENSİZ İŞGÜCÜ: Yarı zamanlı çalışma ile kadınlar kıdem sürelerini daha geç tamamlayacaklar, yükselemeyeceklerdir. Özel sektörde ise ‘düzensiz işgücü’ olarak görülüp tercih edilmeyeceklerdir. Bu koşullar kadınları kayıt dışı çalışmaya ya da işgücünden uzaklaşmaya sevk edecektir.

KAYIT DIŞI ÇALIŞMAYA AÇILAN KAPI 24 HAFTA: İş yerleri, çalışan kadınların süt izni hakkını kullandırma konusunda dahi sorun çıkarmaktadır. İş yerleri, altı ay doğum izni olan ve doğumdan sonra aynı işe geri dönmesi zorunlu kılınan kadınları işe almada daha da isteksiz davranacaktır. Doğum izninin 24 haftaya çıkarılması planlanmaktadır. Uygulandığında ya kadınların daha az tercih edilmesine ya da baştan pazarlık yapılarak sigortasız çalıştırılmalarına yol açacaktır.

KADINLARIN ÖZEL YAŞAMINA GÖZ DİKEN AKP: Kürtaj, birey ya da çiftlerin kendilerini çocuk sahip olmaya hazır hissetmedikleri ve yaşam koşullarının uygun olmadığı durumlarda başvurulan bir yöntemdir. Diğer yandan tecavüz ve ensest sonucunda oluşan gebelikler anneye çok ağır psikolojik ve toplumsal yükler getirdiği için sona erdirilmek istenmektedir. Kürtaj çoğu durumda tercih edilen değil, mecbur kalındığında başvurulan bir yöntemdir. Kadın, hayatını ve sağlığını tehlikeye atarak, yasa dışı ve güvenli olmayan yöntemlere başvurmak zorunda kalacaktır. Cinayet Başbakan’ın dediği gibi kürtaj değil kürtajı yasaklamak olacaktır.

YAPICI DEĞİL BASKICI HÜKÜMET: Tıpkı totaliter rejimlerde görüldüğü gibi Başbakan ancak nüfusu sayesinde büyük olabilen bir ülke tasavvur etmektedir. Bu çağdışı “Osmanlı rüyası”, artan “kelle sayısı” ile yeniden “fatih devlet” olmayı öngörmektedir. Başbakan’ın hedefi kendi tasarladığı tipte gençler ve biat eden yeni nesiller yetiştirerek kurmaya çalıştığı otoriter rejimi sürdürmektir.

CHP NE DİYOR?: CHP, iktidar partisinin kadınları siyasi denetim altına almayı hedefleyen otoriter-muhafazakâr zihniyetini reddetmektedir. CHP, kadınların ve tüm yurttaşların bireysel hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaktadır. CHP kadınların işgücüne katılımını kolaylaştıracak, iş yaşamını ‘dönüştürücü’ ve ‘emeğin kadınsılaşmasını’ sağlayacak politikalar geliştirmeye tüm kararlılığı ile devam edecektir.