AKP'nin 10 Yılı “Erdoğan'nın Denktaş ve Irak Savaşı“

AKP'nin 10 Yılı “Erdoğan'nın Denktaş ve Irak Savaşı“

Daha ilk günden yasakları kaldıracağım diyen Erdoğan, yasak üstüne, yasak koydu.

BU GÜNLERE NASIL GELDİK?
AKP’NİN 10 YILI

TANITIM VE İLK İKİ BÖLÜM

3 Kasım 2002 seçimlerinin üzerinden 10 yıl geçti. O günlerde doğan çocuklar, bu gün cumhuriyet döneminin hiç alışık olmadığı bir ilköğretim çağı yaşıyorlar. O günlerde ilkokul çağında olanlar ise şimdi üniversite öğrencisi. Okumayanlar ise 10 yaşlarında edindikleri bir başbakanın, nerdeyse her gün yeni bir sürprizi ile karşılaşmaya alışmaya çalışıyorlar.

AKP iktidar olalı 10 yıl oldu. En öncelikli yatırımları olan “bölünmüş yollar” gibi toplum da tam anlamı ile bölünmüş durumda. AKP ye oy veren vermeyen hemen herkesin kafası ciddi bir biçimde karışık. Medya da tam anlamı ile bölünmüş durumda, ortası olmayan iki ayrı fikri karşılıklı tartışma ve çatıştırma halindeler.

Toplumun büyük bir kısmının inandığı değerler gün geçmiyor ki yerle bir olmasın. Başta yollar olmak üzere, tüm ülke her geçen gün baş döndürücü bir şekilde büyüyor değişiyor. Başta kentler olmak üzere, imar, yasalar, yargı, toplumsal değerler, kurumlar ve en önemlisi toplumun geleceği çocuklar değiştiriliyor, yeniden şekillendiriliyor.

Ülkede yaşayanların yarıdan fazlası, hele 3 Kasım 2002 de oy vermiş olanların çoğunluğu bu gün ciddi kaygı içerisinde.
Tek parti Döneminin ardından ülkenin yaşadığı ve genelde koalisyon iktidarlarından sıkılmış bir toplumun, 12 Eylül Darbe yasası ile sağladığı “azınlık oyları ile çoğunluk iktidarı” fırsatının kendisine sağladığı olanakları sonuna kadar kullanan, 10 Yıllık AKP İktidarı artık gemi azıya almış durumda.
10 yıldır ilk günden başladıkları yasakçı siyasi çizgilerini, her geçen gün yasal gerekçeler uydurarak abartan AKP iktidarı, en basit özgürlük alanlarını bile kısıtlamakta, toplumu sindirmekte ve korkutmaya çabalamakta ısrar ediyor. Yoksulluk, yolsuzluk, adam kayırma, yandaş yaratma siyasetinin geldiği noktalar örnek vermekle bitmez tükenmez hale gelmiş durumda.

Toplumun neredeyse tüm kesimleri artık,  geleceğe olan güven duygusunu kaybetmiş,  medya kuruluşlarında her gün manşetlerden düşmeyen, yargı ve yolsuzluk skandallarını, intiharları, kadına şiddet, işçi ölümleri, şehit haberlerini izlemekten bıkmış usanmıştır. Artık her gün gündem de olan, “ülke parçalanıyor, elden gidiyor, satılıyor” haberleri ise toplumun bir kısmı için olağan gelişmeler sayılmaya başlamıştır.

AKP iktidarı ve Başbakanı Erdoğan, 10 yıldır sürekli değişen siyasi stratejileri, “akşam karar verdim sabah yapılsın talimatı” yönetim biçimi ile toplumun tüm kesimlerinin güveni ve desteğini kaybetme aşamasına gelmiştir. Geniş halk yığınları artık, “Milli Gelirimiz Yükseldi, Ülkeye Refah Getirdik, Baştanbaşa imar ediyoruz, Vesayeti kaldırdık, İleri demokrasi getirdik,” söz ve vaatlerine inanmamaktadır.

AKP İktidarı ve başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, başta kendisini destekleyen halk kesimlerinin ve kurumlarının da güvenini kaybetmiştir. Erdoğan’ın kişiliğinin bir sonucu olarak, birlikte yola çıktığı “kimi cemaat,  can arkadaş, kardeş hatta kardeşten ileri “dediği, birçok destekçisi ile de, artık yollar ayrılmış, kol kırılmış ama yen içinde kalmaya devam etmektedir.
Sonuçta AKP iktidarı ve başbakanı Erdoğan, kendinden önceki benzerleri gibi (Menderes, Özal) siyasi bir çöküş kavşağına gelmiş, artık iniş yoluna girmiştir.

Ancak iki ciddi sorun vardır hala, Türki’ye Cumhuriyeti ve vatandaşları için. AKP’yi azınlık oyları ile iktidar yapan ve bunu 10 yıldır sürdürmesini sağlayan darbe seçim sistemi hala hayattadır. Erdoğan 10 yıl önce söz verdiği gibi ne bu darbe yasasını değiştirmek, nede darbecilerden hesabını sormak niyetinde olmamıştır. O sadece ülke siyasetini ve geleceğini tehdit eden darbe girişimcilerini ayıklayıp hesap sormak yerine, toplumda Türk
Silahlı Kuvvetlerini kurumsal olarak zayıflatacak, etkisiz bırakabilecek beyan ve açıklamalarda bulunma yanlışı içerisinde olmayı seçmiştir.
 
Sonuçta bu seçim sitemi, “başkasına dokun ama bana dokunma “ siyaseti izleyen AKP Politikaları ve iktidarı koruyan onca yasal düzenleme karşısında, vatandaş “AKP zulmünden” nasıl kurtulacaktır, sorusunun hala yanıtı yoktur?

Bu konuda ne yapacağımız kestirmenin tek yolu, bu günlere nasıl geldiğimizi bilmemiz ile olanaklıdır. O gün çocuk ya da genç olanlarımız, bu yakın geçmişi öğrenmeli, yetişkin olanlarımız ise hatırlayıp gördükleri gerçekler karşısında “vay canına” demelidir.
İşte bu nedenle; iktidarının ilk günlerinden başlayarak AKP İktidarının, günlük gazete manşetlerine yansıyan, başta geçmiş vaatleri olmak üzere, Haber ARTI ekibi olarak, fotoğraflı bir belgeseli izlemenize sunuyoruz.

AKP’nin 10 Yılı ve Bu günlere Nasıl Geldik başlığı ile hazırladığımız bu belgesel, hafta da 2 kısa yorumlar ekinde FOTO GALERİ desteği ile izlemenize sunulacaktır.

Bu girişten sonra yayınlanacak her bölüm, olabildiğince video haberler ile de desteklenecektir. Okurlarımızın uzunca bir süre devam edecek olan belgeselimize kişisel katkılarını beklediğimizi de eklemek te yarar var.
Tüm eleştiri, düzeltme ve eklentilerinizi yazı ya da görsel olarak [email protected] adresine iletebilirsiniz.

BİRİNCİ BÖLÜM "ÇIRAKLIĞIN İLK GÜNLERİ"   (İzlemek İçin Lütfen Tıklayınız)

İKİNCİ BÖLÜM    " ERDOĞAN'IN DENKTAŞ VE IRAK SAVAŞI"    (İzlemek İçin Lütfen Tıklayınız)


İ