MANİSA'nın Alaşehir ilçesinin kırsal mahallesi Horzumalayaka'nın doğal kaynak sularının özel bir şirkete 39 yıllığına kiralanması sürecinde mahalle muhtarının darp edildiğini iddia eden, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu köylüler, başlarını sargı bezleriyle sarıp, "Hepimiz Muhtarız" eylemi yaptı.

HAVAYI SUYU TOPRAĞI SATIYORLAR

Horzumalayaka Köyü'ndeki doğal kaynak suyu, Manisa büyükşehir olmadan kısa bir süre önce İl Özel İdaresi tarafından, dolum tesisi kuracak olan bir firmaya 39 yıllığına ihaleyle verildi. Köylüler, bu duruma bugüne kadar tepki gösterip, çeşitli eylemler yaptı.

MUHTAR HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI

Horzumalayaka Mahallesi Muhtarı Erol Adıgüzel, doğal kaynak suyunun özel şirkete verilmesine karşı çıkıp, hukuk mücadelesi başlattı. Söz konusu doğal kaynak sularının ihalesinin iptali istemiyle açılan davayı Manisa Bölge İdare Mahkemesi reddetti. Bunun üzerine dava Danıştay'a taşındı. Hukuk mücadelesi sürerken bu defa muhtar Erol Adıgüzel, iki gün önce kimliği belirsiz kişilerce darp edildi.

KÖYLÜLER AYAĞA KALKTI

Bunun üzerine mahalle meydanında toplanan yaklaşık 200 köylü, başlarına sargı bezi bağlayıp, "Hepimiz Muhtarız" eylemi düzenledi. Köylüler, "Muhtara kalkan eller kırılsın" ve "Köylüye uzanan eller kırılsın" sloganları attı. Bugüne kadar hukuk çerçevesinde eylemlerini ve mücadelelerini sürdürdüklerini belirten Horzumalayaka Mahallesi Muhtarı Erol Adıgüzel, "Düzene karşı çıktığımız için, hukuksuzluğa boyun eğmediğimiz için yumruklandım.

Ancak, unutulmasın ki bu adalet mutlaka tecelli edecek. Davalarımız da devam ediyor. Bizler sonuna kadar da davamızın arkasında duracağız. Dağımıza, doğamıza, ovamıza hep birlikte sahip çıkacağız. İhaleyi alan şirket 5 doğal kaynak suyu üzerinde çalışma yapıyor" dedi.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE GİDECEKLER

Mahallelinin avukatı olan Gülgün Hasçelik de iç hukuk yollarının tüketilmesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceklerini söyledi. Hasçelik "Danıştay'ın kararına göre gerekirse önce Anayasa Mahkemesi ardından da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz. Çünkü bu insanların suyu ellerinden alınırsa, burada yaşama olanakları yok" dedi.

Açıklamaların ardından köylülerden bazıları içi su dolu havuza atlayıp, yüzerek tepkilerini gösterdi. Bir süre daha slogan atan grup, daha sonra olaysız dağıldı.