AKP Parçalanacak !

AKP Parçalanacak !

İhsan Eliaçık, AKP’nin bir cemaat koalisyonu olduğunu, bütün tarikat ve cemaatleri iş ve ihalelerle bağladığını söyledi

"Muzzam rant coşkusu içindeler... AKP parçalanacak"
 
 
Anti kapitalist Müslümanların önde gelen ismi ve teorisyeni olan yazar İhsan Eliaçık, AKP’nin bir cemaat koalisyonu olduğunu, bütün tarikat ve cemaatleri iş ve ihalelerle bağladığını söyledi
 

Tarih: 13 Mart 2013, 11:03
 
 
Anti kapitalist Müslümanların önde gelen ismi ve teorisyeni olan yazar İhsan Eliaçık, AKP’nin bir cemaat koalisyonu olduğunu, bütün tarikat ve cemaatleri iş ve ihalelerle bağladığını söyledi. İktidardan nemalanmayan cemaat ve tarikat olmadığını vurgulayan Eliaçık, AKP’nin parçalanacağını, ama şu anda görülmemiş rantın bunu ertelediğini savundu.
 
Sosyalist İslamcı Eliaçık, Evrensel gazetesinden Arif Koşar’ın sorularını yanıtladı. Eliaçık’ın, AKP’nin tarikat ve cemaatlerle ilişkilerine, İslamcı camiadan; yani içeriden biri olarak yaptığı çarpıcı saptamalardan bir bölümü şöyle:
 
Afganistan ve Irak işgalinde Türkiye’de kitlesel tepkiler oluyordu. Elbette henüz Suriye’nin işgalinden bahsedemeyiz. Ama camilerde cuma namazı çıkışında mitingler, eylemler oluyordu. Bu süreçte neden olmuyor? AKP’nin iktidarda olmasından mı?
Tabii hükümet politikasıyla ters düşmemek için. Hükümet ABD ve İsrail tarafında yer alıyor. İslami cemaatlerin büyük bir bölümü de hükümete bağlanmış durumda.
 
Nasıl bağlandı?
İş-ihale verilerek.
 
Tamamen ticari diyorsunuz.
Şu anda cemaatlerin çoğu hükümetten yararlanıyor. Kimisine vakıf arazisi veriyor, kimisine bina… Cemaatlerin ileri gelenlerin birçoğuna iş veriliyor. TRT’den yandaş medya kuruluşlarından. İhaleler alıyorlar ve bu işleri yapıyorlar. Eğer muhalefet ederlerse neması kesilecek ve işinden olacaklar.
 
Böyle doğrudan bir ilişki var mı?
Tabii… Nemalanmaya başlayanlar hükümete karşı yumuşuyor. “İyi işler yapıyor” diyorlar. Bizim böyle bir şeyimiz olmadığımız için sallama konuşuyoruz, eleştiriyoruz. Eleştirmeye de devam edeceğim.
 
Cemaat kadrolarına çeşitli biçimlerde iş dağıtılıyorsa farklı cemaatler arasındaki dengeler gözetiliyor mu?
AK Parti bir koalisyon. Bir sürü cemaat var. Oy karşılığında onlara bakanlıklarda yerler dağıtılıyor. Petrol istasyonlarından tut da, kamu binalarının yapımına, TRT’de programdan ihalelere kadar… İşleri sürekli onlar yapıyor. İşin nereye geldiğini anlamak için şu örnek yeterli: Anadolu Ajansına bir sürü cemaatten yetişmiş kadroyu doldurdular. Anadolu Ajansı Suriye için kermes yapıyor. Devlet kuruluşu… Kermes yapar mı?
 
Olacak iş değil.
Adamın vakıflarda hayatı kermes yapmakla geçmiş. Bildiği başka bir şey yok ki. Bu sefer de Anadolu Ajansı’nda kermes yapıyor.
 
Eski alışkanlık.
Evet, aynı tarzı sürdürüyor. 
 
Hangi cemaatler var bu (AKP) koalisyonda?
En büyüğü Fettullah Hoca grubu. Onlar bayağı bir kadro halinde, milli eğitimden emniyet teşkilatına kadar. Genç savcı, genç öğretmen ve bürokrat olarak bir yerlere atanıyor. Ak Parti hükümeti 30-40 yıllık İslamcı yetişmiş kadroları bürokrasiye, belediyeye taşıyor. Şu anda Türkiye’yi bunlar yönetiyor. Süleymancısından, Nurcusundan eski radikal İslamcısına kadar hepsi şu anda bürokrasiye taşınmış durumda.
 
Böyle çok fazla tarikat, cemaat ilişkisi var mı buralarda?
Hepsi var. Dışarıda kimse kalmadı.
 
Kimse mi kalmadı?
Bir iki cemaat belki olabilir. Ama yüzde 90-95’i trene binmiş durumda.
 
Trene binmeyen bir iki isim var mı? Mesela şu cemaat gibi…
Benim bildiğim yok.
 
Hepsi hükümetle ilişkili mi?
Vazife olarak da görüyorlar. “Şimdi desteklemeyeceğiz de ne zaman destekleyeceğiz” diyorlar. Mesela bazılarıyla konuşuyoruz. Adam hükümeti mi savunuyor, iktidar sayesinde elde ettiği konumu mu savunuyor? Hızlı bir Tayyip Erdoğan taraftarı kesilmiş durumda. Ben onunla konuşurken neyi savunduğunu bilemiyorum. Erdoğan’ı savunuyormuş gibi görünüyor ama nemasını savunuyor. Bunlarla 10 yıl önce 10 yıl sonra ufkundan iktidar değerlendirmesi yapılmazdı. O yüzden şöyle bir şey söyledim: AKP’yi gönülden savunan bir insan görmek isterim. O taraftakilerin çoğu aslında kendi rantını savunuyor. Çünkü iktidar bunu sağlamış. Kentsel dönüşüm. Bu kadar bina yıkılıyor, yapılıyor. Bunu kim yapıyor?
 
Muhafazakar kesim, “AKP’yi desteklemezsek kaba laikçi CHP gelecek. CHP’nin gelmesindense AKP kalsın” diyerek de desteklenmiyor mu? Yani sadece rant ilişkisi mi?
İktidarda kalmanın argümanları bunlar. “CHP gelirse eski baskı günlerine dönülür” deniliyor.
 
Böyle bir argüman var yani
Olmaz olur mu? AKP’yi ayakta tutan bu… Ama bu karşılıklı. CHP de bundan nemalanıyor.
 
O da “şeriatçılar gelir” diyor.
Tabi. AKP’ninki Melih Gökçek stratejisi. Yüzde 70 milliyetçi muhafazakar oylara talip olmak. Yüzde 30 önemli değil. Onlar sol oy zaten…
 
Peki, CHP’nin içindeki muhalefete rağmen bir ileri bir geri ama yumuşayan söylemleri
Bu CHP’yle zor. Silinmez ve kazınmış bir geçmişi var. İnönü, tek parti, camilerin kapatılması, ezanın Türkçe yapılması, böyle bir iki laf yetiyor. Camilerin ahır yapılmasına dair resim gösterdi Başbakan. Bilinç altına girmiş. Köklü bir biçimde CHP değişecek ya da üçüncü bir alternatif olacak. Üçüncü alternatif daha doğru…
 
Ben sözünüzü kesmiştim. Neden camide, Cuma namazları sonrasında eylemler olmuyor?
Eylem yapan grupların hükümetin yörüngesine girmesinden dolayı. Eylem yapılırsa hükümet kızacak. “Hem adamlara iş veriyoruz hem de eylem yapıyorlar” diyecekler. Veya “Bizim aleyhimize topluluklar içinde yer alıyorlar” diyeceğinden dolayı korkuyorlar.
 
Cemaatin belli kadroları için böyle ama tabandaki cemaat üyesi böyle bir çıkar ilişkisine girmemiş durumda. Onların tepkileri?
Cemaatin ileri gelenleri tepki kararı almayınca, tabanda bulunan da içine atıyor ve eylem yapmıyor.
 
Yani, henüz böyle bir kopuş söz konusu değil.
Adamlar Patriot dikiyorlar. ABD’de olsa bile ABD’li savaş karşıtları tepki gösterir. Ama bu Türkiye gibi Müslüman bir ülkede, diğer bir Müslüman ülkeye karşı konuşlandırılmasına bir ses çıkmıyor. Bunun vicdanları rahatsız etmesi gerekir. Biz bunu gösteriyoruz. İtiraz ettik, eylemler devam edecek. Ama şu anda ikbal günleri yaşıyoruz. İkbal, rant günleri, “Protestonun zamanı değil” diye düşünüyorlar.
 
Tabii açıkça ifade etmeden.
İçlerinden böyle geçiriyorlar. Halet-i ruhiye bu.
 
Oslo sürecinden sonra MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yargılanması gündeme geldi. Savcılar görevden alındı. Cemaatle hükümet arasındaki çatışma bir kez daha gün yüzüne çıktı. Genel olarak cemaatin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gülen cemaati, kitlesel gücü bana göre yok ama kadro gücü olan bir harekettir. Yani Fettullah Hoca parti kursa hüsran olur ama kadrosu var. Ne demek kadro? Yani bürokrasi. Öğretmenler ordusu, hukukçular vb. şu anda devlete taşındılar. İster istemez ne oluyor? Bir odak haline geliyor. Bir cemaat bilinci var zaten. Devlet içinde bürokratik kavga oluyor.
 
Nedir paylaşılamayan?
Bir grup. Tarikat çatışması…
 
Cemaatin çıkarına uymayan nedir? Nasıl bir farklılık var?
Ayrı cemaat olmanın kendisi zaten bir kavga sebebidir. “Senin adamın değil benim adamım olacak.” Tayyip Erdoğan kendisinden daha güçlü bir ekibin olmasını istemez. Tabii cemaatler başka bir yerden yönetiliyor. Bir iş yapılsa başka türlü düşünüyor. Devlet dediğimiz şey bin tane odası olan Bizans sarayıdır. Zaten 5 yüz yıldır Bizans devletidir. 500 odalı Bizans sarayı gibidir, her bir odası 40 odalı Bizans sarayı gibidir, her odasında da 40 tane fırıldak çevrilir. Devletin klasik aygıtlarını değiştiren bir siyaset yok. Kendi ekibini yerleştirenlere siyasi hareket bile diyemeyiz.
 
Peki ya Abdullah Gül… ABD, Erdoğan’a alternatif olarak kullanabilir de deniyor. Kesin bir şey söylemek mümkün değil ama sizin öngörünüz nedir?
Ben AK Partinin bölünerek parçalanarak Türk siyasi hayatından çekileceğini düşünüyorum. Şu anda böyle bir şey görülmüyor. Çünkü yoğun rant günleri yaşanıyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiştir. Ne Ecevit döneminde, ne Demirel, Çiller, Menderes… Yani muazzam bir rant coşkusu içindeler. Ben muhafazakarlarda rant coşkusundan başka bir şey göremiyorum.  Suriye’ye girmek bile rant coşkusu. “Firmalarımız oraya girecek, Suriye’yi yeniden inşa edeceğiz, inşaat yatırım yapacağız, ooo malı götüreceğiz.” Böyle bir dönemde parçalanma söz konusu olmaz. Ama bir doygunluk olacak, ondan sonra kaçış ve bölünme de söz konusu olacak. Abdullah Gül’ün pozisyonu ne olur şimdilik bir şey söyleyemem. Ak Parti cemaatler koalisyonundan oluşuyor. Yani en küçük bir nema kesintisi ve ranttan yoksun olma durumunda birbirine gireceklerdir. Bunun kesin olduğu söyleyebilirim.