AKP KENDİNİ AŞTI! YOK BÖYLE BİR YÖK YASASI!

AKP KENDİNİ AŞTI! YOK BÖYLE BİR YÖK YASASI!

AK Parti tarafından geçen hafta meclise sunulan kanun tasarısında YÖK'e olağanüstü yetkiler tanıyan değişiklikler yer alıyor.

Tasarıda, üniversite hastaneleri için Sağlık YÖK’ü gibi hareket edecek olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulması öngörülüyor.

İşte 10 maddede YÖK ve Sağlık Bakanlığı’na geniş yetkiler veren o müthiş tasarı;

Radikal’in haberine göre Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı yasalaşırsa akademik hayatta birçok şey değişecek.

1- YÖK VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİ KAPATABİLECEK

Tasarı, mevcut kanunda vakıf üniversitelerinin kapatılmasını düzenleyen maddeye yeni fıkralar ekliyor. Mevcut kanunda, “Beklenen eğitim öğretim düzeyinin yetersizliğinin YÖK tarafından tespit edilmesi ve durumun düzeltilmesi için gerekli uyarı ve önerilerin sonuçsuz kalması halinde bu kurumun faaliyeti Yükseköğretim Kurulu’nca durdurulur” maddesi yer alıyor. Bu maddeye eklenecek yeni fıkralarda ise mali borçlar da kapatma sebebi haline getiriliyor ve YÖK’e mali denetim hakkı tanınıyor. Böylece YÖK, vakıf üniversitelerini hem eğitim, hem de mali açıdan denetleyecek; denetim sonucunda vakıf üniversitelerinin faaliyet iznini kaldırabilecek.

2- VAKIF ÜNİVERSİTELERDE MÜTEVELLİ HEYETİNİ YÖK BELİRLEYECEK

Tasarıda Vakıf üniversiteleriyle ilgili de sert önlemler dikkat çekiyor. Vakıf Üniversiteleri’nin mütevelli heyetini belirleme yetkisi YÖK tarafından devralınıyor. Bu durum Koç ve Sabancı dahil üniversite kuran ve büyük yatırımlar yapan isimlerin YÖK istemediği takdirde mütevelli heyeti dışında kalmaları sonucunu doğuracak. Vakıf üniversitelerinin mütevelli heyet üyeleri, vakıf yönetim organı tarafından önerilecek ve YÖK tarafından üye tamsayısının en az üçte iki çoğunluğunun oyu ile seçilecek. YÖK’ün 21 üyeden oluştuğu dikkate alındığında vakıf üniversitelerinin mütevelli heyet üyeleri YÖK’te 14 üyenin oyuyla seçilebilecek. YÖK’e ayrıca idari ve akademik konularda Vakıf Üniversitelerine yaptırım uygulama yetkisi de veriliyor.

3- ÜNİVERSİTEDEN ATILMA GERİ GELİYOR

Kanun tasarısına göre daha önce kaldırılan üniversiteden atılma uygulaması tekrar getiriliyor. Tasarıda yer alan madde 27’ye göre öğrenciler, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın;
Öğrenim süresi 2 yıl olan önlisans programları 4 yılda
Öğrenim süresi 4 yıl olan lisans programları 7 yılda
Öğrenim süresi 5 yıl olan lisans programlarını 8 yılda
Öğrenim süresi 6 yıl olan lisans programlarını 9 yılda tamamlamak zorunda. Bu süreler içerisinde diploma alamayan öğrenciler okuldan atılacak. Kanun tasarısıyla ayrıca hazırlık bölümlerine de sınırlama getiriliyor. Hazırlık okuyanlar, en fazla 2 yıl öğrenim görebilecek. 2 yıl içerisinde hazırlığı geçemeyen olursa, üniversiteyle ilişiği kesilecek. Hazırlık okuma süresi ise önlisans ve lisans bölümleri ile ilgili sınırlamaya dahil değil.

4- ZAMANINDA MEZUN OLAMAYANA HARÇ CEZASI

Üniversiteden öğrenim süresi içerisinde mezun olamayan öğrencilere de ek olarak ceza sistemi getiriliyor. Buna göre 2, 4, 5 ve 6 yıllık lisans programından bu süreler sonunda mezun olamayan öğrenciler, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ya da öğrenim ücretinin yanı sıra hesaplanan kredi başına ödenecek katkı payı ve öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı ve öğrenim ücretinin yüzde 50 fazlasıyla hesaplanarak alınacak.

5- ÜNVAN VERME YETKİSİ YÖK’TE

Doçentlik unvanı verme yetkisi bağımsız bir kurum olan Üniversiteler Arası Kurul’dan (ÜAK) alınarak YÖK’e devrediliyor. Doktora denkliği ve doçentlik konusunu bağımsız bir kurul olan Üniversiteler Arası Kurul’dan (ÜAK) devralıyor. Kimlerin doçent olacağına tasarıyla YÖK’ün karar vermesi öngörülüyor. Tasarıyla doktoralar konusundaki denklik de ÜAK’dan alınarak YÖK’e devrediliyor.

6- HEM DEVLET HEM ÖZEL ÜNİVERSİTELERDE GÖREV ALINAMAYACAK

YÖK’ün, vakıf üniversitelerini hem eğitim, hem de mali açıdan denetleyecek tasarı ile yapılacak başka bir değişiklikle de devlet üniversitelerinden vakıf üniversitelerine öğretim elemanı görevlendirilmesi kısıtlanacak. Ayrıca öğretim elemanları yurtdışı görevlendirmelerinde YÖK ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın görüşünü alarak belirleyeceği öncelikli alanlarda araştırma yapacak.Öğretim elemanları yurtdışı görevlendirmelerinde YÖK ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın görüşünü alarak belirleyeceği öncelikli alanlarda araştırma yapacak.

7- ARAŞTIRMA ALANLARINI YÖK BELİRLEYECEK

YÖK, üniversitelerin öncelikli araştırma alanlarını kendi belirleyecek ve üniversiteyi istediği alanda çalışma yapmaya zorlayabilecek. Bu düzenlemeyle birlikte YÖK’ün vesayetçi yetkilerinin arttırılması üniversitelerin bağımsızlığını zedeleyebileceği endişesini de beraber getiriyor.

8- TIP FAKÜLTELERİ FİİLEN SAĞLIK BAKANLIĞI’NA BAĞLANIYOR

Tasarıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı merkezi İstanbul’da olacak bir Türkiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü kuruluyor. Türkiye’deki tüm tıp fakülteleri üzerinde tasarruf yetkisine sahip olacak olan bu enstitü bir anlamda ‘Sağlık YÖK’ü gibi hareket edecek. Enstitü istediği doçent ya da profesörü istediği tıp fakültesine gönderip, tıp fakülteleri arasındaki kadrolarda oynama yapabilecek. Bu durum Hacettepe gibi tıp fakültelerinin kadrolarının dağıtılabilmesini de mümkün hale getiriyor.

9- SAĞLIK YÖK’ÜNÜN BAŞKANI SAĞLIK BAKANI OLUYOR

Türkiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nün mütevelli heyeti, Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Bakanın seçeceği bir üye ile YÖK tarafından seçilen bir profesör olmak üzere toplam 5 üyeden oluşacak. Tasarıya göre mütevelli heyetinin başkanı ise Sağlık Bakanı olacak.

10- AİLE HEKİMLERİNE NÖBET GÖREVİ

Tasarıda yer alan madde 39’a göre Aile Hekimliği kanununda da bir değişiklik öngörülüyor. Buna göre aile hekimleri, çalışma saatleri dışında nöbet görevi getiriliyor. İlgili maddeye eklenen fıkra şöyle: “Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenen aile sağlığı merkezlerinde çalışma saatleri dışında acil başvuran hastalara hizmet vermek üzere, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile gerektiğinde Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları personeline nöbet görevi verilebilir.”

Kaynak:Haber Kaynağı