Akit Yine Destan Yazdı

Akit Yine Destan Yazdı

AKİT YİNE DESTAN YAZDI

Akit'in internet sitesi Habervaktim'in yazarı Mustafa Durdu, kız ve erkeklerin ayrı okumasından tutun da kadınların spor yapmasına kadar bir çok konuda yobaz ve gerici önerilerini kamuoyuyla paylaştığı bir yazı kaleme aldı. 
 
İşte "Karma-Karışık Yurtlar, Çıplak Sporcular" başlıklı o yazıdan ilgili bölümler:
 
"(…) Düşünün, vatandaşlarının çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede kız-erkek karışık yurtlar var. Aynı koridorları kullanıyorlar. Her şeye müsait anlayacağınız. Bu terbiyesizliği önlemek millî bir görev idi. Bu terbiyesizliği yapanları, yani bu uygulamayı ilk defa ülkeye sokanları hepimiz biliyoruz.
 
Karma okullar, karma yurtlar, karma köy enstitüleri milletin ahlakını bozmak, milleti sapıklaştırmak, kısaca milleti gâvurlaştırmak için kurulmuştu. Vaktinde milleti gâvurlaştırmak için yapılan faaliyetler sonlandırılmalı ve milleti Müslümanlaştırmak için yeni faaliyetler başlatılmalıdır.
 
MEB'in yeni direktörü bu konularda hassas bir Müslüman'dır. Ömer Dinçer gibi gereksiz şeylerle ilgilenmeyip karma eğitim gibi bir kepazeliği düzelteceğini ümit ediyoruz. Karma eğitim bu millete yapılan en büyük hakaretlerden biridir.
 
Pek çok Hristiyan ülkesi karma eğitimin yanlışlığını görüp kız okulları açarken Türkiye'nin hâlâ bunda ısrar etmesi, kuruluş yıllarında başlatılan İslâm'ı bitirme operasyonunun bir devamıdır. Bu zihniyet artık eskimiş, pörsümüş ve yok olmaya mahkûm olmuştur. Karma okullar acilen lağvedilmeli ve kız orta okulları, kız liseleri yeniden tesis edilmelidir. Hatta İHL'lerin de bu konuda sıkıntıları var. Eskiden olduğu gibi kızların ve erkeklerin binaları tamamen birbirinden ayrılmalıdır.
Gezi zekalılar cemaat evlerine karşı çapulcu evleri için harekete geçmiş. Bu evlerde komün hayatı olacakmış. Her şey ortakmış. Galiba karma olacak. Kız-erkek karışık olacakmış. Tabii onlar için cinsel ayrımcılık yasak. Anca beraber kanca berabermiş. Toplu yaşayacaklarmış. Onlara tek diyeceğim şu: Gelin Allah'ın ipine sarılın, kurtuluş ancak bu iptedir, başka İP'lerde değil. 
 
"KADINLARA VOLEYBOL, TENİS, BASKETBOL, YÜZME YASAK OLSUN"
 
Atatürkçü ve laik tayfa, spor konusunda da endişeliymiş. Başbakan'ın kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı olimpik havuzlar açılmalı tarzındaki sözleri, onları çıldırmışa benziyor. Bu bile sıkıntılı. Kadınların yüzme havuzlarına gitmeleri, hamama gitmeleri gibi sıkıntısız olmayabilir.
Spor konusunda da bir şeyler yapılmalı. Bayan sporcuların kıyafetleri yeniden düzenlenmeli mesela. Bu konularda da Lozan dayatmasına itibar edilmemeli. Lozan'ın son kullanma tarihi bitmiştir. Bizim Millî Misak'ımız Pekin'den Viyana'ya kadardır. Dolayısıyla Lozan'da şifahi olarak sözleşilen "kadınları soyma" ahdi feshedilmelidir.
 
(…) Dediğim gibi bayan sporcuların kıyafetleri yeniden düzenlenmelidir. Bazı spor dalları sadece erkeklere ayrılmalıdır.
 
Bayan voleybol oyuncuları, bayan atletler adeta çırılçıplak. Müslüman bir kadın bu şekilde voleybol oynayamaz, koşamaz. Edep, bu kadar saf dışı edilmemeliydi. Aynı şekilde basketbol olsun tenis olsun, bayan sporcular uryan vaziyette. Bayanların voleybol ve tenis müsabakalarını izlemek için edebi, hayayı bir tarafa atıp yüze teneke çekmek gerekir. Edep ya hû!

BİR BAYAN İÇİN ATLETİZİM UYGUN MUDUR ?
 
Bayanların hangi sporları yapacakları, hangilerini yapamayacakları tespit edilmeli. Tabii ki Müslümanlar için söylüyorum. Harbî ve Zımmîler için söylemiyorum. Herkes üstüne alınmasın!
 
Bir bayan için atletizm uygun mudur? Yarı çıplak kadınların koşması, yarı çıplak kadınların şampiyon olması Müslüman Türkiye'yi yüceltir mi? Sadece kadınlar değil elbette. Erkek güreşçiler de çırılçıplak. Edepli bir ata sporunu edepsizleştirmeye kimin hakkı var? İpler gâvurun eline verilirse ancak böyle olur. Önce kendi federasyonlarımızı kurmalıyız. Kendi kurallarımızı belirlemeliyiz. Sonra putperest Yunan kültürünü yaşatmak yerine, ata sporlarımıza ağırlık vermeliyiz.
 
Türkiye spor alanında bayanlar voleybol, bayanlar tenis, bayanlar basketbol, bayanlar yüzme takımları ile değil; okçuluk, binicilik ve güreş takımları ile bilinmelidir.
 
Ey benim okuyucularım. Biliyorum yukarıda yazdıklarımla beni hedefe koyacaklar.