Akil Yılmaz Erdoğan Diyarbakır'da, Bahçeliye Yanıt mı Verdi?

Akil Yılmaz Erdoğan Diyarbakır'da, Bahçeliye Yanıt mı Verdi?

Akil İnsanlar Diyarbakır'da

Akil İnsanlar Diyarbakır'da

AKİL İnsanlar Heyeti'nin Güneydoğu temaslarına Diyarbakır'da devam ederken, heyetin bugünkü çalışmalarına katılan sanatçı Yılmaz Erdoğan, BDP'ye yapılan ziyarette kendisini, 'Mükremin' diye tanıtması dikkat çekti.

Ferit ASLAN- Mehmet TÜRK- Bayram BULUT- Serdar SUNAR/ DİYARBAKIR
12.04.2013 
 
 Akil İnsanlar Heyeti'nin Güneydoğu grubu dün geldikleri Diyarbakır'da temaslarını bugün devam etti. Heyete dün rahatsızlığı nedeniyle katılamayan sanatçı Yılmaz Erdoğan ile yazar Murat Belge de katıldı. Heyet temaslarına BDP İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek başladı. Heyeti BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, yardımcısı Mehmet Emin Yılmaz, bazı parti meclise üyeleri karşıladı.
 
Heyet Başkanı Yılmaz Ensoroğlu, BDP'lilere heyet üyelerini tanıtırken sıra Yılmaz Erdoğan'a geldiğinde sanatçının, "Ben Mükremin" diyerek kendini tanıtarak, kendisini Mükremin tiplemesi üzerinden eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli'ye göndermede bulunması dikkat çekti.
 
YILMAZ ERDOĞAN: SÖYLEYECEK BİR ŞEY YOK
 
Bahçeli, "Peki bu 63 kişi neyin sürecini kabullendirmeye çalışacaktır? Bunlara göre PKK bir terör örgütü müdür? PKK'lıları kardeş olarak gösteren Tatar Ramazan herkesi Abdurrahman Çavuş mu sanmaktadır? Bunlara 'şehit' diyen Mükremin Çıtır herkesi Feriştah mı sanmaktadır?" demişti.
 
Yılmaz Erdoğan, BDP çıkışında Bahçeli'nin eleştirileri ile ilgili soruları yanıtlamayarak, "Söyleyecek bir şey yoktur" dedi.
 
BDP ÇÖZÜMDE ÖNEMLİ YER TUTUYOR
 
Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, bölgede çözüm sürecine desteğin yüksek olduğunu ancak, buna rağmen insanların görüş, talep ve endişelerini not almaya geldiklerini, bunun karar alıcılar ve Türkiye kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Ensaroğlu, "BDP, sorunun ana aktörlerinden biri olması nedeniyle önemli bir konumda. Çözümde de önemli bir yer tutuyor" dedi.
 
BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ise, Kürt sorununun çözümünde önemli bir sürecin yaşandığını, akil insanlar heyetinin çalışmalarına önem verdiklerini ve parti olarak heyetin rolünü oynaması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini söyledi.
 
"BDP OLAYIN BİR TARAFINDAN AK PARTİ İSE İKİ TARAFINDAN DA YER ALAYIR"
 
BDP il Başkanlığından sonra Akil İnsanlar heyeti bu kez Ak Parti Diyarbakır İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Yılmaz Ensaroğlu, Ak Parti'nin iktidarda olan bir parti olduğunu, sorunun iki tarafından da temsil edildiğini ifade ederek, "Ak Parti hem sorunun mağdurudur, hem de iktidarda olması nedeniyle yetkili bir partidir. BDP olayın bir tarafında yer alırken, Ak Parti şu anda iki taraftada yer almaktadır" dedi.
 
Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç ise, Akil İnsanlar Heyeti'nin ülkenin en temel sorununun çözümü konusunda kutsal bir görev üstlendiğini ifade ederek şöyle konuştu:
 
"Heyet çok önemli bir görev yapmaktadır. Bir çok kişi bu görevden imtina ederken sizler gönüllü olarak bu görevi üstlendiniz. Bu sorun sacede Ak Parti'nin sorunu olmadığı gibi Ak Parti ile başlayan bir sorun da değildir. Bu soruna bakarken 2002 yılının öncesi ve sonrasındaki fotoğrafa bakmak lazımdır. Biz iktidara gelmeden önce sorunun adını koyup parti programımıza alan bir partiyiz. İktidara geldikten sonra sorunu pansuman ede ede bugünlere geldik. Bu sürece akamete uğratacak hiç bir irade artık ayakta kalamaz. Yıllardır siyaset yapanların Başbakan'ın dediği gibi bu sorunun çözümü için baldıran zehiri bile olsa içmeye hazır olduklarını söylemeleri gerekir."
 
ERDOĞAN, KIRILAN CAMLARI SORDU
 
Basına kapalı devam eden görüşmeden önce heyette yer alan sanatçı Yılmaz Erdoğan, AK Parti binasının camlarında yer alan taş izlerini ve kırıkları sordu. İl Başkanı Altaç ise, "Geçen yıl meydana gelen olayların izleridir" dedi. Bunun üzerine Erdoğan, "İbretlik olsun diye mi camları değiştirmediniz"diye yanıt verdi.
 
BAYDEMİR, GÜLLERLE KARŞILADI
 
Akil İnsanlar Heyeti, AK Parti'den sonra CHP İl Başkanı Muzaffer Sayın, İl Başkan Yardımcısı Şerif Doğru ve Kayapınar İlçe Başkanı Derya Erdemoğlu'nun da aralarında bulunduğu CHP il teşkilatını ziyaret etti. Heyet üyelerini kapıda karşılayan İl Başkanı Sayın ve partililer, daha sonra toplantı odasında görüşmelere başladı.
 
Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, heyet olarak siyasi partilerin görüş ve düşüncelerini almaya çalıştıklarını belirterek, bu çerçevede CHP Diyarbakır İl Teşkilatı'nın da görüşünün önemli olacağı için ziyaret ettiklerini söyledi.
 
"BİRİLERİ CHP'Yİ, SANKİ SÜRECİN KARŞINDAYMIŞ GİBİ GÖSTERİYOR"
 
Daha sonra konuşan CHP İl Başkanı Muzaffer Sayın, CHP olarak, sosyal demokratlar olarak, barış, demokrasi, insan hakları denince ilk akla gelen parti olduklarını belirterek, "Dünyada da böyle Türkiye'de de böyle. Ama yanlış bir algı. Nedense kimler tarafından pompalandığını anlamış değiliz. 1989 yılında yayınladığımız rapor ve çalışmalarımız var. Zaman zaman medyanın çeşitli kurumları tarafından, CHP barışa karşıymış gibi gösterilmektedir. Sanki birileri, bu iş olmasın diye tahrik etmeye çalışıyor. Ne kadar tahrik olursak olalım, barış ve demokrasiden yana bir partiyiz. Barış sürecinin nasıl işlediğini, nasıl bir yol haritasının olduğunu bilmiyoruz. Bir gözlemci olarak biz de dışardan takip ediyoruz" dedi.
 
"BİRİLERİ, 'ÜLKEYİ TERKEDİN' DİYOR"
 
Bu süreçte barış dilinin kullanılmasından yana olduğunu ifade eden Sayın, isim vermeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek, "Birileri 'bu ülkeyi terkedin' diyor. Mesela barış dili nasıl kullanılır? Diyarbakır'da AKP, MHP ve BDP olsun il başkanları kendi aramızda her şeyi konuşup tartışabiliyoruz. Barış dili böyle olması lazım ama dışlanmadın, söylediğimiz başka yere çekilmemeli. Birileri, 'ülkeyi terkedin' diyor. Bunların yüzde 60'ı evine dönmek istiyor. Annesini, babasını, çocuklarıyla kaynaşmak istiyor. Barış dili budur. Ama birileri, 'ülkeyi terkedin' diyor. Barışın dili bu değil. Toplumun gazı alınmalı. Mesela, Hatip Dicle'nin bırakılması lazım. Toplum rahatlatılmalı nefes almalı. Arkadaşlarımız Silivriye gidiyor. Efendim neymiş, 'niye gidiyorsunuz?' Orada milletvekillerimiz var, gazetecilerimiz var. Niye gitmesinler ki" diye konuştu.
 
YILMAZ ERDOĞAN, SİYASETÇİLERİ GÜLDÜRDÜ
 
Konuşmanın bitiminden hemen sonra gazetecilerden birin cep telefonu çalması üzerine, Akil İhsanlar Heyeti üyesi sanatçı Yılmaz Erdoğan, "Eğer cep telefonumuzu kapatmayacaksak bari güzel bir melodi seçelim" demesi gülüşmelere neden oldu. Erdoğan'ın bu söyleminden sonra CHP İl Başkanı Muzaffer Sayın da, "İşte barışın dili de böyle olması" gerek diyerek Erdoğan'a destek verdi. Çalan telefon melodisi hakkında yorumlarına devam eden Yılmaz Erdoğan, "Neredeyse dans etmeye başlayacağız" demesi, salonda bulunan herkesin gülmesine yolaçtı. Bir gazetecinin, "Arkadaşlar çıkıyor muyuz?" sözüne de gülerek karşılık veren Erdoğan, "Sanki, eh yani" diyerek gazetecilerin çıkması gerektiğini kendine özgü esprilerle hatırlattı.
 
Çıkışta gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında Yılmaz Erdoğan, "Kişisel polemiklerimizin sürecin önüne geçmesi, hiç bir anlam taşımaz. Sakin bir dengeyi kovalıyoruz" diyerek geciştirdi.
 
HATEMİ: BU ÜLKENİN REALİTESİNİ EN İYİ BİLEN PARTİLERDEN BİRİDİR
 
Kezban Hatemi ise CHP teşkilatı ile yapılan görüşmeden çok mutlu ayrıldığını belirterek, "Çok mutluyum. Çok güzel şeyler konuşuldu. Bu ülkenin realitelerini en iyi bilen partilerden biri de CHP. Bu barış ve barış müzakere sürecinde, çok katkılarının olacağına inanıyorum. O yüzden bu görüşmeyi bir hukukçu olarak önemsiyorum. Gerek anayasa konusunda, gerekse yeniden yapılanma konusunda, CHP'nin çok önemli bir misyonu ve vizyonu olduğuna inanıyorum. Yeter ki bu siyasetteki sert usluplardan uzaklaşılarak, asgari müştereklerde uzlaşılsın diye gayret gösteriyoruz. Bu görüşmeden ve sonuçlarından çok mutluyum" dedi.
 
BAYDEMİR, GÜLLERLE KARŞILADI
 
Daha sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne geçen Akil İnsanlar Heyeti, burada Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ve Belediye Başkanı Osman Baydemir ile görüştü. Belediye binasına gelişlerinde Başkanvekili Hafize İpek tarafından karşılanan heyet üyelerini, içeride Osman Baydemir, karanfillerle karşıladı.
 
"SORUN PKK-DEVLET ARASINDA GÖZÜKSE DE BDP VE DTK'NIN GÖRÜŞÜ ÇOK ÖNEMLİ"
 
İlk olarak konuşan Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, Diyarbakır halkının nabız ve görüşlerini en iyi bir şekilde alabilmek için belediyeyi ziyaret ettiklerini belirterek, "Diyarbakır halkının nabzını ve düşüncelerini en iyi sizlerden alabileceğimizi bildiğimiz için geldik. Ahmet Türk eskiden beri benim ağabeyimdir. Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün, siyasi hareket içerisindeki deneyim ve tecrübeleri nedeniyle de özel bir anlamı var. Kürt sorunun bütün yönüyle bütününe ülkenin tamamı taraf. Ama spesifik olarak, silah şiddet ve çatışma, silahsızlanma ya da silahların susması, silahlı kadroların çekilmesi aşaması aslında silahlı unsurlar arasında ya da PKK ile devlet arasında bir sorun gibi gözüküyor olsa da, gerek BDP, gerekse DTK, bizzat kendileri bu konuda zaten önemli roller oynayan ve oynaması gereken, hatta yarın sorunun politik hangi düzenlemelerle çizileceğine, bir takım görüşmeler tartışmalar olacaksa, görüşlerine başvurulacak kadrolar olarak sizleri görüyoruz" dedi.
 
TÜRK: BİR TARAFIN HASSASİYETİ BAZ ALINARAK YAPILAN ÇALIŞMA EKSİK OLUR
 
Milletvekili Ahmet Türk, bugüne kadar, akil insanlar ve STK temsilcilerinin devrede olmaması nedeniyle büyük acıların yaşandığını ve bunun da bir eksiklik olduğunu belirtti. Türk şunları söyledi:
 
"İşe başlarken, bir çalışma yaparken, tüm hassasiyetleri gözönünde bulundurmak lazım. Bir tarafın hassasiyetlerini baz alarak çalışma yapılırsa eksik olur. Bu konuda size önemli görevler düşüyor. Bir tarafta Türkiye halklarının hassasiyeti, ama burada da Kürt halkının yıllardan beri ezilmiş, inkar edilmiş halkın da taleplerini, hassasiyetlerini gözönünde bulundurmak gerekir. Dünyadaki örnekleri var. Eğer bir kesim, 'ben barışı sağlarım' diye yola çıkarsa, inanın ki o eksik olur. Bu barışın kalıcı hale gelmesine katkı sunmaz. Biz bu nedenle diyoruz ki Kürt halkı barış arıyor, Türk halkı barış arıyor, demokrasiye inanlar barış arıyor ve bu barış, sadece Türkiye barışı olmaktan öte Ortadoğu'da barışın kalıcı hale gelmesine çok katkı sunması gerekir. Bu yüzden biraz daha diyalogla oturarak, konuşarak, tartışarak, sorunun çözümüne hepimiz katkı sunabiliriz."
 
"HÜKÜMETİN GÖRMEDİĞİ EKSİKLİKLERİ BİZ TAMAMLAYABİLİRİZ"
 
Hükümetin iyi niyetli olmasına rağmen, halkın içerisinde olduklarını ve sorunlarıyla yüz yüze olduklarına dikkat çeken Türk, şöyle devam etti:
 
"Ben şuna inanıyorum; hükümet çok iyi niyetli olsa da, biz halkın içerisindeyiz, sorunlarla karşı karşıyayız, sorunları yaşıyoruz, halkımızın duygu ve düşüncelerini çok iyi görüyor biliyoruz. Eğer tarafları bir masa etrafında toparlayacak, herkesin hassasiyetini düşünerek, çalışma yapılırsa, belki bu barışa çok önemli katkılar sunmuş oluruz. Yani hükümetin görmediği eksliklikleri, yapması gereken, ya da devletin yapması gerekenleri biz tamamlayabiliriz. Bu çalışmaların karşılığı olduğunu, yani vicdanlarda karşılığı olan bir süreci çok güçlü şekilde götürmenin bir şansı var. Bugün Kürt halkı da, Türk halkı barışı istiyor. İşte bazı tartışmalar yapılıyor; şimdi barışı destekleyenlerin oranı yüzde 50 deniliyor. Ama sürecin desteklenmesi halinde, desteğin çok daha yüksek olacağına inanıyorum."
 
BAYDEMİR: BARIŞ ADALET TEMELİ ÜZERİNDE ANCAK KURULABİLİR
 
Akil İnsanlar Heyeti'ne Kürtçe, Zazaca ve Türkçe olarak, "Hoşgeldiniz" diyerek konuşmasına başlayan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, şunları söyledi:
 
"Özgürlük, adalet ve birlikte yaşam temelinde barış olmazsa olmazımızdır. Barış dışında, kucaklaşma dışında, kardeşlik hukukunun tesis edilmesi dışında, başka bir yolun olduğuna inanmıyorum. Bu fırsatı, bu ülkenin bütün yurttaşları, Kürdüyle, Türküyle Arabıyla, Ermenisiyle, Süryanisiyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, birlikte inşaa etmemiz gerektiğine inanıyorum. Doğrusu barış, adalet temeli üzerinde ancak kurulabilir. Mesela barış denildiğinde benim heyecan duyduğum hususlardan biri, Alevi vatandaşlarımızın Cemevine kavuşmasıdır, barış denildiğinde beni heyecanlandıran hususlardan biri de Ruhban Okulu'nun açılmasıdır, Ermeni yurttaşlarımızın da kendini güven içinde yaşayabilecekleri bir coğrafyada, demoktarik bir sistem ve bir ülkenin inşaa edilmesidir. Ve şüphesiz ki barış denildiğinde, Kürt yurttaşlarımızın da kendi kimliğiyle, kendi diliyle, kendi coğrafyasında, kardeşi olan diğer halklarla birlikte eşit yaşayabilmesidir. Bu coğrafyada, bizim barış dışında bir şansımızın olmadığına inanıyorum. Türkiye'nin kendi iç dinamikleriyle barışa kavuşması, bana göre Ortadoğu'nun barışa ve demokrasiye kavuşması ve yakınlaşması demektir. Barış denildiğinde Ortadoğu'da yaşayan insanların gevşemesi, esnemesi anlamına geliyor. Hatta aklıma Ortadoğu'da Gümrük Birliği geliyor. Ortadoğu'da Kürdün, Türkün, Arabın, Lazın, Ermeni'nin, Süryani'nin kardeşliği aklıma geliyor,"
 
Heyetteki insanların çoğunu tanıdığını dile getiren Baydemir, "Çoğunuzu kişi olarak da tanıyorum. Aranızda ağabeyim diyeceğim insanlar var, hayranlıkla izlediğim insanlar var, ama bana ders veren hocalarım da var" dedi. Yapılan konuşmaların ardından, görüşmeler basına kapalı bir şekilde devam etti.
 
KEMAL BURKAY İLE GÖRÜŞTÜLER
 
Akil İnsanlar Heyeti, daha sonra Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Diyarbakır il başkanlığını ziyaret etti. Akil İnsanlar heyeti burada Hak-Par Genel Başkanı Kemal Burkay ile görüştü. Burkay, yaptığı açıklamada, akil insanlar konusunun çözüm süreci başlamadan gündemde olduğunu hatta kendi adının bile geçtiğini belirterek, "Ben Kürt sorununda taraf olduğumu söyledim. Yani bu heyette yer almam doğru olmazdı. Bu heyetin içerisinde çok değerli dostlarımız vardır. Bu görev onur duyulan bir görevdir. Hayırlı bir iş yapıyorsunuz. Spekülasyonlara rağmen heyette yer almanız memnuniyet vericidir. İnşallah bu süreç başardılı olur ve silahların sustuğu bu süreçte sizlerin büyük katkısı olacaktır. Ülkenin çıkarı olan herşeyi desteklememiz gerekir" dedi.
 
Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel ise, parti olarak süreci dışarıdan desteklediklerini ve bunun için genel başkanları Burkay ile 10 gündür toplantılar gerçekleştirdiklerini söyledi. Bozyel, "İnşallah silahsızlanma süreci demokratik adımlarla desteklenir. Biz eksikliklere rağman sürece destek vermeye devam ediyoruz" dedi.
 
Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu da, bölgede Kürtler başta olmak üzere her kesimin görüş, öneri ve taleplerini almaya geldiklerini ifade ederek, Kemal Burkay gibi bir Kürt siyasetçi ile burada görüşmelerininde çok önemli olduğunu ifade etti.