ABD MEDYASI: SOYKIRIM KARARININ SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR

ABD MEDYASI: SOYKIRIM KARARININ SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR

ABD Hükumetinin yarı resmi yayın organı Amerikanınsesi sitesi, Alman Parlemontosu'nun aldığı "Ermeni Soykırımı" kararında yegane sorumlunun Erdoğan olduğu görüşlerine yer verdi.


Almanya Parlamentosu’nu 1915 Olayları’nı soykırım olarak tanımalayan tasarıyı oy çokluğuyla Türkiye’de tepkiyle karşılandı. Ancak tepkilerin odağında yalnız Alman parlamentosu yok aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet de tasarıyı önlemek için yeterince çaba göstermemekle eleştiriliyor. Amerikanın sesi, konuya ilişkin haberinde sorumlunun Dünyada çok az dostu kalan Erdoğan'ın demokrasi anlayışı olduğu görüşlerine yer verdi.

 

Uzun yıllardır Türkiye Almaya ilişkilerini yakından takip eden gazeteci Yalçın Doğan, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı değerlendirmede Almanya’nın bu konuda güçlü işaretler verdiğine ama Türkiye’nin bunu önemsemediğine dikkat çekiyor.

“Geçen yıl Alman Cumhurbaşkanı Gauck 1915 Olayları için ‘soykırım’ ifadesini kullandı. Ardında da Federal Meclis Başkanı Lammert de aynı kavramı dile getirdi. Sonra Papa aynı şeyi söyledi. Tasarı aslında geçen sene kabul edilecekti ama komisyona sevk edildi. Soykırımın kendisi bahane. Son aylarda Erdoğan’a karşı öfke var. Erdoğan’la ilgili medyada tek bir olumlu laf yok. Yeşiliyle hristiyan demokratıyla sosyal demokratıyla tüm Alman politikacılar Erdoğan’ı fena halde eleştiriyor hatta diktatör olarak görüyorlar. Konu Ermeni soykırımı ana tema Erdoğan’a duyulan öfke.”

1-format2101.jpg

“Erdoğan’ın basın özgürlüğü ve demokrasi konusundaki açıklamaları Merkel’in direnme gücünü kırdı”

Uluslararası ilişkiler uzmanı Profesör Sedat Laçiner de aynı konuya dikkat çekiyor. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Profesör Laçiner’e göre,

Alman Başbakanı Merkel’in mülteci krizi nedeniyle işbirliği yapacağı Türkiye’yi kızdırmak istememesi kararı geciktirdi ama Türkiye’deki özgürlükler meselesi onun da elini kolunu bağladı.

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI PARLEMONTOYU BİRLEŞTİRDİ

“Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın özgürlüğü ve demokrasi konusundaki açıklamaları Alman kamuoyunu ve parlamentosunu olumsuz etkiledi. Türkiye’nin insan haklarını hiçe saydığı ve medyaya kötü tutumun artabileceği yönünde algı Almanya’da güçlendi. Bu da ermeni tasarısı konusunda milletvekillerini harekete geçmesini hızlandırdı. Merkel hükümetinin buna direnme gücünü de kırdı. Çünkü gayrı demokratik bir tablo çizen Erdoğan’a destek veren bir tablo içinde yer almak Merkel’e pahalıya mal oldu, kamuoyu anketlerinde oy kaybettiği görülüyordu.”

rtx187hg.jpg

AKP HÜKUMETİ SEYİRCİ KALDI

Sosyalist Enternasyonel Başkan Yardımcısı Umut Oran ise hükümetin bu süreci önemsediğini söylüyor ve bu durumun devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını vurguluyor.

“Almanya’da bu konun ‘sözde soykırım’ın parlamentoya geleceği altı aydır biliniyordu. Türkiye’nin başta hükümet olmak üzere bu kadar seyirci kalması affedilemez bir hata. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki partiler bu konuda bir araya gelebilmeli ve ortak akıl geliştirilebilmeliydi. Ama en büyük kabahat iktidar partisinde zira son bir yılda Merkel altı kere Türkiye’ye geldi. İktidar partisi, vize ve göçmen konularıyla ilgili muhalefet partilerini bilgilendirmeden parlamentoda ciddi şekilde ele alınmadan pazarlık süreci ve politika yürüttü. Cumhurbaşkanı bugün Uganda’da, başbakan Türkiye’de. Halbuki Türk parlamenterler en az iki haftadır Almanya’da kamp kurmalıydı. Milli ve yerli olmak lafla değil 80 milyonu ilgilendiren konularda topyekun mücadele edilerek olunur.”

LOBİ FALİYETİ BİLE YÜRÜTÜLMEDİ

Almanya’yı kınadığını ve bu kararın yok hükmünde olduğunu söyleyen Umut Oran, bu durumun Almanya’da yaşayan 3 milyon Türkiye kökenlinin durumunu da olumsuz etkileyeceğinden hareketle lobi faaliyeti yürütülmemiş olmasının da kaygı verici olduğunu belirtiyor.

“Almanya’daki eğitim sistemine ‘Türkler zalimdir’ diye yansıyacak”

ALMANYA'DA YAŞAYANLAR OLUMSUZ ETKİLENECEK

Sedat Laçiner de bu ülkede yaşayan Türkiye kökenli Alman yurttaşlarının yeni durumdan olumsuz etkilenebileceğinin altını çiziyor.

“Türk, Kürt, 3 milyon Türkiyeli insan yaşıyor. Almanya eğitim sistemine Türkler katil zalim olarak yansıyacak. Türkler çok negatif şekilde algılanacak. ABD’deki bazı eyaletlerde Türk olarak o dersi almak zorunda kalıyorsunuz. Fransa da bunu uygulamaya başladı. İsviçre farklı bir görüşü ifade etmek imkansız hale geliyor. Diyelim uluslararası bir şirkette çalışıyorsunuz “Ermeni soykırımı olmadığını söylüyorsunuz” o zaman bu durum size maddi manevi sıkıntılar getirmeye başlar.”

EKONOMİK İLŞKİLERDE HASAR OLUŞMAZ

Almanya’daki Türkiye kökenlilerin ekonomiye 40 milyar dolarlık bir katkı yaptığını hatırlatan Yalçın Doğan, ilk anda ilişkilerde bir sarsıntı olsa da bunun kalıcı bir hasar bırakmayacağı kanaatinde.

“İki ülkenin ekonomik ve ticari bağı çok kuvvetli. Almanya en büyük ticari partner. Bunların bir anda allak bullak olması söz konusu değil. Fransa, Kanada, İtalya, Lübnan, Bulgaristan ve daha birçok ülke daha önce tanıdı. Türkiye önce büyükelçilerini geri çekti ama ilişkiler devam ediyor. Almanya ile de aynı şekilde olur. Ama artık Türkiye’nin bu konuyu daha fazla dikkate alması gerekiyor.”

“Sırada İngiltere var, orada da kabul edilirse ABD’nin kabul etmesi kolaylaşacak”

Sedat Laçiner, Almanya parlamentosunun aldığı kararın bugüne kadar ki soykırım kararlarından farklı olduğunu vurguluyor.

ALMANYA'NIN SOYKIRIM DEMESİNİN FARKI

“Çünkü Almanya 1. Dünya Savaşı sırasında o olaylar yaşanırken Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefiki. Almanya’nın ‘soykırım oldu’ demesi “biz oradaydık Osmanlı askerlerinin soykırımına şahidiz bunun ortağıyız ve sorumluğumuz var” anlamına geliyor. Ermeni diasporası için bunu dedirtmek önemliydi ve yaptı. Bu çok büyük bir başarıdır. Bundan sonra sırada İngiltere var. İngiltere de bunu derse ABD’nin kabul etmesi kolaylaşacak. İngiltere’nin etkisinde olan ülkelerin kabul etmesi mümkün olacak. Türkiye’yi sıkıntılı bir tablo bekliyor.’’

Kaynak:Haber Kaynağı