75 milyonu değil, 2 bin teröristi ikna etsinler !

75 milyonu değil, 2 bin teröristi ikna etsinler !

Cumhurbaşkanı da bilgi sahibi değil. Bilgi sahibi olan 6-7 kişi” dedi.

MUHARREM İNCE'DEN SÜRECE ÇARPICI ÖNERİ

CHP'de sular durulmuyor. Peşpeşe gelen istifalar, heyecansız bir muhalefetin yanı sıra yapılan açıklamaların medyada yer bulmuyor olması CHP'yi gittikçe sessizliğe gömülen bir anamuhalefet gibi gösteriyor. CHP li vekillerin bir çoğu kendilerini seçim bölgelerinde ki sorunlara kaptırmış, soru önergesi muhalefeti yapıyor. Partide bir çok önemli görevde bulunan sayıları10 u geçmeyecek milletvekilinden başka, Türkiye'nin gündeminden asla düşmeyecek gibi görünen, Kürt Açılımı ve Barış sürecine(Halka arasında İmralı Süreci) dair net bir CHP duruşu bekleyen CHP tabanı, hayal kırıklığına uğramış görünüyor. Bu önemli gündeme ilişkin parti politikasının net ipuçlarını, genelde hep aynı CHP li yetkililerden, basında yer alabilirse duyuyor vatandaş. Sürece dair net bilgileri veren açıklamalar ve ip uçları, yine CHP gurup başkan vekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce'den geldi.

AKİL ADAMLAR İLE AYNI GÜN KAYSERİ'DE ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu ile birlikte Kayseri’yi ziyaret eden İnce, CHP İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, hükümetin “çözüm süreci” diye adlandırdığı “İmralı” süreciyle ilgili soruları da yanıtladı. Muharrem İnce'nin açıklamalarında önemli ip uçları vardı yine.
 
 
“SİLAHLAR SUSMUYOR, YER DEĞİŞTİRİYOR”
 
Çözümü, barışı herkesin, 75 milyon kişinin istediğini, kendilerinin de çözümden yana olduğunu belirten İnce, “Biz de barış istiyoruz fakat bizim bu süreçle ilgili itirazlarımız var. Kimse bilgi sahibi değil. Ana muhalefet olarak bilgi sahibi değiliz. MHP bilgi sahibi değil. AKP’nin milletvekilleri bilgi sahibi değil. Bakanlar bilgi sahibi değil, sayın Cumhurbaşkanı da bilgi sahibi değil. Bilgi sahibi olan 6-7 kişi” dedi.
 
Çözüm sürecinde silahların susmadığını yer değiştirdiğini; bunun sorunun çözülmediğini, süreceğini gösterdiğini belirterek, “Yani elinde silah olan birisiyle masaya oturduğunuzda bu şu demektir: İstediğimi vermezsen silahı tekrar kullanırım” uyrısında bulunan İnce, bu tür önemli konularda toplumsal uzlaşı aranması gerektiğini vurguladı. İnce, “Yani parlamentonun yüzde 70′i-80′i bunu desteklemelidir. MHP yok, ana muhalefet partisi CHP yok. Toplumsal bir uzlaşma sağlayamıyorsun, ortada bir yol haritası da yok. Yani o akil insanlar bile ne söyleyeceklerini bilmiyor” diye konuştu:
 
ÇARPICI BİR SORU
 
Akil insanların bugün Kayseri’de çalışma yaptığını öğrendiğini ifade eden İnce, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
“Akil insanlar buradaymış. Şimdi bunlar ne geziyorlar. Diyorlar ki; 75 milyonu ikna edecekler. Madem bu 63 kişinin ikna yeteneği bu kadar güçlü. 75 milyonu ikna edebileceklerine inanıyorlar. Madem ki; bunlar Başbakanın tebliğcileri, çözüm mücahitleri. Niye zor olanı seçiyorlar? Neden 75 milyonu ikna etmekle uğraşıyorlar? Kandile gitsinler 2 bin teröristi ikna etsinler bitsin. 2 bin kişiyi mi ikna etmek zor, 75 milyonu mu ikna etmek zor. Neden 75 milyonu ikna ile uğraşıyorlar.”
 
“AKİL İNSANLARI GÜNAH KEÇİSİ YAPACAK”
 
Başbakan’a “Ben söylesem kızarlar. Başbakan hakaret etti bunlara. ‘Ben Fatih Terim’i de akil insanlara yazacaktım fakat çok meşgul olduğu için yazmadım’ dedi. Peki bugün Kayseri’ye gelenler boş gezenin boş kalfasını mı, bunlar ne iş yapıyor?” diye soran İnce, Türkiye’nin aklını kiraya vermiş insanlara değil, makul ve adil insanlara olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
 
“Yani 2 bin kişiyi ikna edemeyeceksin, 75 milyonu ikna etmek için sokaklara düşeceksin. Tek kanallı televizyonun olduğu siyah beyaz TRT’yi seyrederken ben daha çocuktum. TV programlarında milleti ikna etmeye çalışan bir profesör vardı. 50 yaşına geldim, 16 sene öğretmenlik yaptım, emekli oldum, miletvekili oldum. O profesör hala milleti ikna etmeye çalışıyor. Ben çocuktum o televizyonlarda profesördü. Bu bir kandırmacadır. Başbakanın yaptığı şudur; Yarın işler ters gittiğinde diyecek ki; ‘Ben yapmadım. Akil adamlar yaptı’. Topu onlara atacak, onları günah keçisi yapacak.”
 
HANGİ YETKİYLE TELEVİZYON VERİYORSUN?
 
Bu tür uyarılarda bulunduklarında, kendilerine “Siz barış istemiyorsunuz” denildiğini anımsatan İnce, şunları söyledi:
 
“Barışı kim istemez? Herkes çözümü, silahların susmasını ister. 75 milyona soralım herkes bunu ister. Biz de barış istiyoruz. Bizim süreçle ilgili itirazlarımız var. Birincisi; kimse bilgi sahibi değil. Başbakan, Abdulah Öcalan, Efkan Ala, Hakan Fidan, Beşir Atalay biliyor. Ne pazarlığı yapılıyor, neler dönüyor, ne verdin bunların karşılığında. Bunları bilmiyoruz. ‘12 kanallı bir televizyon verdim, jimnastik saatini arttırdım, bir de eşiyle dostuyla görüşmesini artırdım’ diyor. Sen Başbakan mı, Cumhuriyet başsavcısı mısın? Başbakan hangi kanundan aldığı yetkiyle yapıyor bunu? Başbakan bir mahkumun şartlarını iyileştirme hakkını kendinde görüyorsa, başka bir mahkumun şartlarını da kötüleştiriyor demektir.”
 
BİR TÜRKÜ VE “YAKINDA SANDIK VAR” UYARISI
 
AKP ve BDP’nin “İmralı” süreciyle ilgili kullandığı dilin barış dili olmadığını da belirten Muharrem İnce, AKP’ye sevilen Kayseri türküsü “Gesi Bağları”ndan yaptığı uyarlamayla şu uyarıda bulundu:
 
“Gesi balarında dolanıyorum/ yitirdim aklımı Kandil-İmralı hattında yol alıyorum. Bunların türküsü bu. Onlara şöyle diyeceğiz. Gesi bağlarında 3 top gülüm var / Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm var / Ölüm varsa bu dünyada zulüm var / Zulüm varsa meydan var / Seçim var yakında sandık var.”
 
GAZETECİYE BAK!
 
Basın toplantısında bir gazeteci, soru sormak yerine, gazeteciliği bir yana bırakarak, sanki siyasi rakibiymiş gibi İnce’ye, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üzerinizi çizecekmiş” diye laf attı. İnce ise şu yanıtı verdi:
 
“Ben bu partiye milletvekili olmak için gelmedim. Bu parti 1999 yılında seçim barajına takıldığında partinin çelengini sekreterle, çaycıyla koyan adamım. Genel başkanımızın bizim üstümüzü çizeceği izlenimini edinmedim. Ben siyaseti genel başkanın eteğine tutunarak da yapmadım. Ben siyaseti halkın vicdanında yaptım. Genel başkanımızın böyle bir derdi olsaydı benim grup başkanvekili seçilmemi engellerdi.”