% 45 OY "ÇANTADA KEKLİK"

Seçim süreci renksiz ve heyecansız geçiyor bu sefer.

Kahvede lokantada kime sorsak, bilmiyoruz diyor seçim sonuçlarını. Cesaretli muhalifler yüksek sesle "biz alacağız" , deseler de, bir türlü emin görünmüyorlar. Biz eski kulağı kesik siyaset emeklisi arkadaşımla, her gittiğimiz yerde benzer izlenimler ediniyoruz.

Seçimlerde hile yapılacak kuşkusu sarmış her köşeyi.

Her seçimde konuşulur bu hile konusu. Bildiğimiz yöntemler. “Oy çaldılar, sayımda hile yaptılar, önceden hazırlanmış pusulalar ile değiştirildi, sayımda bilgisayarda oynama yapılıyormuş konuları” v.b.

Ancak geçen hafta öyle bir hikâye dinledik ki bir kahvede, ağzımız açık kaldı. Ardından ben başka yerlerde açtım bu konuyu tanıdıklara, telefonda konuşmayanlar yanlarına gittiğimde benzer söylentileri duyduklarını anlattılar.

Yöntemi ilk duyduğumda bana imkânsız bir teori gibi gelmişti aslında. Ama matematiği kuvvetli bir arkadaş; "Neden olmasın. Bak bir hesaplayalım, çokta hayalî falan değil. Hatta iyi organize edilirse bu yöntemle süper sonuç alınır." Dedi.

Bende ciddi, ciddi bu ihtimalin araştırmasına, hesabına, kitabına girdim. Aslında dillere dolanan seçim hilesi, yıllar önce denenmiş ve sonuç alınmış bir yöntem. Yapanın adını vermeyeceğim ama haberlere konu olmuş. Uzun bir araştırmanın ardından buldum deneyip, başaranın kimliğini.

Bu hile söylentisi en çok, muhalif partilerin kuvvetli olduğu kesimlerde korku salmış vatandaşa. Konuyu nakleden vatandaşlar ne yazık ki, yine ortaya çıkmak istemiyorlar. Ama her soruya yanıtları hazır. Ben ne kadar yokuşa sürsem iddialarını, onlarda yanıtı hazır soruların. 

Biz arkadaşımla, rastgele bir seçim bölgesi seçtik. Yaklaşık 40 bin seçmeni olan. Son seçimlerde toplam sandık sayısı 160 küsür. Seçmen sayısı ise 40 Bin küsür. Biz yuvarladık hesap kolay olsun diye..

Seçtiğimiz bölge, Büyükşehir Yasası öncesi bir ilçe ve bağlı 5 belediyeden, tek belediyeye düşmüş. Biz arkadaşımla ortaya atılan seçim hilesi metodunu, bu yörede uygulanabilir mi diye baktık. Çünkü öyle bir yöntem ki, eğer uygulanabilirse sonuç almak neredeyse kesin.

Yöntemin bize en imkânsız gelen yanı parasal maliyetiydi başta. İlk dinlediğimizde; "Hadi be, nerden bulacaklar o kadar parayı." demiştik ama ayrıntılara girince, maliyetinde göze alınamayacak kadar yüksek olmadığını anladık.

Çünkü yöntemi ilk duyduğumuzda biz, direk seçmen sayısını, oy başı verilecek para ile çarpmıştık ve hemen “ hadi be ordan” demiştik.

Yani seçtiğimiz bölgenin seçmen sayısı ile . Ama bize olayı anlatanlar “Neden toplamla çarpıyorsunuz ki, adamlar tüm seçmeni satın almak zorunda değil, burada son seçimlerde zaten %35 oy almışlardı. % 15 ini kaybetseler bile geriye %20 kalır." dediler.

Haklıydılar gerçektende. Ortada para pul istemeden oy veren, zaten her partinin bir seçmen kitlesi var sonuçta.

Hesap şöyle yapılmalıydı o halde. % 45'e ulaşmak isteyen parti yaptığı araştırmada % 20 oy tespit ettiyse, % 45'e ulaşmak için eksiği olan % 20 için uğraşacaktı.

 Biz yine itiraz ettik. “Ama yine çok nereden bulacaklar bu kadar parayı?”

Biz taşralı der küçümseriz ama o akıldan yaptı hesabını "seçim hilesi" konusunda ısrarlı olan arkadaş.

" 40 bin oy var, ne lazım?  %45’e % 25 eksiği için 10 bin oy lazım. Çarp 10 bin oyu adam başı 100 TL ile kaç para eder."

Biz kafadan çarpıp bölüyorduk ki kendi verdi yanıtını. "Uğraşmayın ben hesapladım. 1.000.000TL eder. Zorlandın oy başı 200 TL versen herkes kabul eder bu yoksullukta".

 Devam etti; "Alacakları toplam oyun bedeli ise 2 Milyon TL eder, 200 TL öderlerse her oy için. 40 bin nüfuslu belediyeyi almak için çok paramı? Bir aday harcıyor bu parayı." (yolda izde hiç seçim arabası görmemiştik bu arada, ağzımız açık dinliyoruz.)

"Adamlar kapanan belediyeler ile birlikte 1 milyara yakın bütçeli belediye için 2 Milyon vermişler çok mu? Vermezler mi?"  diye sorup bıraktı problemi orta yere.

Esas şoku eve dönüp bilgisayarın başına oturup araştırma yapınca, arkadaşın yardımıyla hesap kitap ile il bazına yükseltince yaşadık.

Bizim taşra siyasetçisinin seçim hilesini hafife almıştık ama 40 bin nüfuslu ilçeden, aynı mantıkla 1.800.000 seçmenli il geneline uyguladığımızda bile, elde edilen başarının yanında konuşulan maliyetin fena halde cüce kaldığını gördük.

Yani bu hileyi, (organizasyon ayrıntılarına da geleceğiz tabi ama)  göze alan siyasi parti, böyle bir konuya tut ki, çok önceden hazırlandı, nasılını anlatacağımız şekilde uyguladı ve diyelim ki başarılı oldu. 1.8 Milyon nüfuslu bir Büyükşehir’de toplam oyların, % 45 ini almak için harcayacağı rakam sadece 10 Trilyon lira tutuyor. Oda oy başına 100 değil 200 TL ödeyerek. (Söylentiler oy başına yüz TL olarak konuşulmakta)

Sıkı durun bir başka ayrıntı. Bu hileyi yapacak partinin, 1.8 milyon seçmen içerisinden oylarını 200 TL ye satın almaya ikna etmesi gereken toplam seçmen sayısı ise, sadece 50 Bin kişi. Ortalama her evden 5 oy çıksa, sadece 10 bin aile reisi ikna edilecek.

Sizde şok oldunuz değil mi?

Yine de inanmak istemedik bu hesaba, değişken bir çok konu vardı. Hesap kitap sonrası yine aradım bizim taşra siyasetçisini. Telefonda konuşmak istemedi malum nedenler ile. Kalktım yine gittim yanına.

"Sana inandım, böyle bir konuyu sen uydurmuş olamazsın bana biraz bilgi ver, belge ver bu memleket meselesi, hak, hukuk" dedim.

"Bak Cuma Bey, sana belge bilgi ad soyadı falan veremem. Sen arkadaşınla geldin, falan parti kazanamayacak dedin , bende sana sen öyle san dedim. Bana nasıl yani dedin, bende anlattım. İşte böyle böyle yaparlar kazanırlar dedim. Şimdi geldin kim satacak, 100 TL ye oyunu diyorsun? Kurban arıyorsun. Çık sokağa sor insanlara, 200-100 TL ye oyunuzu bize verin de bakalım ne diyecekler? Makarnaya oy veren, 200TL peşin paraya vermez mi o oyu. Daha kime ne soruyorsun? "

Sustum kaldım.

"Bir evde en az 5 oy varsa 200x5= 1.000TL ne açıklarını kapatır bunların sen biliyor musun?" Diye sordu ortaya.

Etraftakilere baktım. Kimseden çıt çıkmıyordu. Konuşmaları duyuyorlardı ama tek kelime yorum yapan yoktu. İnanılmaz dedim içimden. Türkiye’nin tamamı böyle olabilir mi?

İşin daha da kötü tarafı benim; “iyi hoşta, matematikte mümkün görünse de uygulamada imkansız. Kilometrelerce karede 10 bin kişi bulacaksın, ailesinde 5 oyu olacak, ikna edeceksin, hadi parayı verdin, adam gitti başkasına atacak oyu. Bu mümkün değil." dememden sonra geldi.

"Onunda yolu  var” Dedi. "Oyu attıktan sonra verecekler parayı. Bu şaşmaz bir formül."

Bir kez daha ağzım açık kaldı. "Nasıl yani ya. Beraber mi gidecek sandığa, Perdenin arkasına birlikte mi girecekler."  şaşkınlığımın karşılığı meşhur atasözüydü.

"Gerek yok ki. Minareyi çalan kılıfı hazır etmiş çoktan."

O anlattı formülü ben dinledim, tüylerim diken diken bir şekilde. İnanılır gibi değildi olay. Kısaca özetlemeye çalışacağım duyduğum şeytani tezgahı.

Eğer tüm bu anlatılanlar doğruysa. Sistem şu şekilde işleyecekti.

*Tüm seçim bölgesi güvenilir parti yöneticisi ve adaylardan oluşmuş ekiplere bölünüp görevlendirilecek ve aralarında sandıklar yörede yaşayanlara paylaştırılacak.

*Görev verilenler kendi aralarında ve bölgede yaşayan partili zenginler, iş adamlarına seçim çalışması adı altında kurdukları havuza almak istedikleri oy kadar para toplayacaklar. (eksik kalanı merkez örgüt sağlayacak)

*Vatandaşla iletişime geçecek olanlar o yörenin partili insanlarından oluşturulacak, önce komşular akrabalar elde edilecek, kabul edenlerden de daha önce partiye oy vermemiş komşuları için yardım istenecek.

*Oy başına açılış rakamı 100 TL olacak, azımsayanlara gerekirse fiyat yükseltilebilecek. Kalabalık muhalif aile ya da akrabalar için özel teklifler verilebilecek. (Gerekirse merkezden görüş ve ek bütçe istenebilecek)

*Seçim gününe kadar ulaşılamamış yada anlaşma sağlanamamış kişiler için oy verme merkezi kapısında ikna görevlileri ekibi oluşturulacak.

*Yerel ekip sandık sayısı ve oy miktarına göre ilk oyları kullanacak partiliyi belirleyip, seçim sabahı sandık başına ulaşımını sağlayacak. (İLK OYLARI KULLANAN PARTİLİLER SANDIĞA GİDİP PUSULAYA KENDİ PARTİ ADAYLARININ BÖLMESİNE MÜHRÜ VURACAK AMA ZARFI BOŞ ATARAK, MÜHÜRLÜ PUSULAYI GÖREVLİ EKİPLERİN BULUNDUĞU MEKÂNA GÖTÜRÜP TESLİM EDECEK)

*Büroda ki görevli ekip önceden anlaşılmış bedel ile oy vermeyi kabul etmiş kişileri anlaştıkları saatte büroda kabul edip, mühürlü pusulaları onlara verecek ve zarfa onları koyup, kendi pusulalarına partili adayları mühürleyip geri getirmelerini isteyecek.

*Ceplerinde önceden mühürlenmiş oy pusulaları ile oy kullanmaya giden seçmen denileni yapacak ve görevli partililerin refakati eşliğinde yeni mühürledikleri pusulalar ile büroya geri dönecek. Pusulalıların doğru mühürlendiği kontrol edildikten sonra seçmene vaad edilen para ödenecek. Bu işlem belli randevu ve seçmenleri taşıma disiplini içinde oy verme saati bitinceye kadar sürecek.

* Büro görevlileri sorumlu oldukları sandıklarda hedefledikleri oy gerçekleşinceye kadar işleme devam edecekler, eksik varsa oy kullanma binası etrafında olan görevliler tanıdıkları kişileri ikna etmek için gerekirse yüksek para teklif ederek, oy pusulası almak için onları büroya getirecek.

Nasıl plan ama?

Bu anlatılan senaryo, sandık sayısına göre her oy kullanma merkezinde uygulanabilir görünüyor. Seçimi kazanmak isteyen herhangi bir parti için böyle bir organizasyonu kurup işletmek hiç te zor değil.

Paraya gelince bizim taşra siyasetçisinin verdiği hesaba göre de hiç sorun değil miktarlar. Çünkü örnek aldığımız 40 bin nüfuslu seçim bölgesinde ki belediyelerin (kapanmış olanlara da baktık) 2014 bütçesi yaklaşık 1 katrilyona yaklaşıyor. Bu örnek bölge için satın alınması gereken oyların bedeli 10 Bin OYX200 TL =2 Milyon TL tutuyor. 2 milyonu verenler 5x5 katrilyonluk bütçeden nemalanacaklar. Lafı bile olmaz o 2 milyonun.

Bu önemli konuya gelecek yazılarımızda devam edeceğiz. Ama sorular çok ve hayati derecede önemli.

Yani söylentiye dayansa da, böyle bir ihtimal varsa, seçime girecek siyasi partiler bundan haberdar mı?

Böyle "şeytani bir hile" ile seçim kazanma planı yapmış, tasarlamış bir parti var mı?

Böyle bir hazırlık yapılmış ve uygulama aşamasına gelmişse vatandaş ne yapmalıdır?

Siyasi partiler nasıl önlem almalıdır. Daha da önemlisi bu hile nasıl ortaya çıkarılır. Çıkarılırsa cezası nedir? (yasalara baktım bireysel suça sokulursa en fazla 2 yıl hapis, ertelenmez paraya çevrilmezse)

İşte ben bu söylentinin sadece hayal ürünü mü yoksa gerçek payı var mı kısmını araştırmayı sürdüreceğim.

Aslında hep birlikte sürdürsek? Duyum ya da ihbarlarınızı bu konuda yine bekliyorum.

 

YN; Bu naklettiklerim sadece duyumlardan ibarettir. Elimde şu ana kadar ne bir tanık adı, ne bir belge, nede bir görsel kanıt bulunmamaktadır. Elimde ki tek belge, geçmişte bu formülü uygulamış ve seçimi kazanmış bir siyasetçi haberidir. 

 

https://twitter.com/CumaHikmet

Önceki ve Sonraki Yazılar