Son olarak Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavında tercih yapmayan öğrenciler bu okullara yerleştirildi.

Göztepe Mahallesi'ndeki Yeşilbahar Ortaokulu, imam-hatip okuluna dönüştürülenlerden biri. Bazı ortaokullar da imam hatip okullarına dönüştürüldü.

Okulun veli, öğrenci, öğretmenleriyle bazı mahalle sakinleri, Kadıköy'de kararı protesto etmekten için bir yürüyüş düzenlediler.

Ardından da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bir ihtarnameyle uygulamaya itiraz ettiler.

İhtarnamede, "Yeşilbahar Ortaokulu'nun imam hatipleştirilmesine ilişkin işlemin geri alınması" talep edildi.

Uygulamanın iptali istemiyle idare mahkemesine dava açan velilerden İbrahim Gencel'in oğlu bu yıl sekizinci sınıfa geçiyor.

Gençel Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşmelerinde mahalleden talep geldiğinin söylendiğini belirterek, "Ancak kaç kişi talep etti diye sorduğumuzda bize bir rakam vermiyorlar" diyor.

Gençel, okulun imam hatip ortaokuluna dönüştürülmemesi için 13 bin imza topladıklarını söylüyor.

'İmam Hatip Lisesi oranı %73 arttı'

Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi'nin geçen hafta açıkladığı rapora göre, 2010-2011 eğitim yılı ile 2014 yılı arasında imam-hatip ve Anadolu imam-hatip lisesi sayısı yüzde 73 oranında arttı.

Bununla birlikte mesleki ve teknik lise sayısındaki artış yüzde 23, Anadolu lisesi sayısındaki artış ise yüzde 57 oldu.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ise 2014 yılı içerisinde "genel liseden din öğretimine dönüşen okul sayısının 13" olduğunu söylüyor.

Eğitim-Bir-Sen'in Milli Eğitim Bakanlığı'na dayandırarak aktardığı bilgilere göre, imam hatip okullarının diğer liselere oranı yüzde 10.

Sorularımızı yanıtlayan, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Özer okulların dönüştürülmesi ile ilgili tepki gösterenlerin "kaygılarını anladığını" söylüyor; ancak "bu kaygıların biraz ideolojik olduğu" kanısında.

Özer şöyle devam ediyor:

"Ama çevrede insanların çocuklarını gönderecekleri okul yokken, bir tane okul varken, o okulun alınıp başka okula dönüştürülmesini doğru bulmam. Ama çevreden talep varsa ve bölgede iki veya üç okul varsa bunlardan birinin imam hatibe dönüştürülmesini destekleriz.''

'40 bin abartılı bir rakam değil'

Özer'e göre, son günlerde TEOG sınavı sonucunda hiçbir tercih yapmayan ve imam hatip lisesine yerleştirilen yaklaşık 40 bin öğrencinin sayısı da fazla değil. Özer sistemin genel olarak doğru olduğunu ve bunu savunduklarını söylüyor. Sendika yetkilisine göre, 40 bin öğrenci için başka bir liseye geçiş yolu kapalı değil.

Sınava yaklaşık 1 milyon 250 bin öğrenci girmişti.

Eğitim-Sen ise Pazar günü yaptığı açıklamada yerleştirmede sorunlar olduğunu söylemiş "Milli Eğitim Bakanlığı, TEOG sonuçları üzerinden yapılan yerleştirmeler sonrasında yaşanacak olası mağduriyetleri dikkate almalı ve hiçbir öğrenciyi istemediği bir okul türünde okumaya zorlamamalıdır" demişti.

Meclis eğitim komisyonu üyelerinden CHP Milletvekili Namık Havutça'ya göreyse, "hükümetin hedefi imam hatip liselerini genel liseye dönüştürmek.''

Havutça, ''Bütün öğrencilerin, imam hatip liseleri genel lise gibi kavrayıp başka bir misyon yüklenmeye çalışılıyor. Kriter imam hatip liselerinden imam yetiştirmek değil. Tercih yapmadığı için imam hatip liselerine kaydedilen öğrencilerin sayısı ise kesinlikle az değil'' diyor.

CHP milletvekili, Anadolu'da çok sayıda kentte imam hatip okullarının yaygın olduğunu, alternatif normal lise seçeneğinin azaldığını savunurken, şöyle devam ediyor:

"Böyle bir şeyin, öğrencinin isteği dışında bir seçeneğin dayatılmasını çağdaş eğitim sistemlerinde, kabul etmek mümkün değil. Sadece imam hatip liseleri değil mesele. Öğrencilerin tercih yapmadıkları ve Anadolu lisesine giremedikleri durumlarda 'meslek liselerine' mecbur kalmaması ve normal liselerin yaygınlaşması gerekiyor.''

'Velilerin görüşü önemli'

Meclis Eğitim Komisyonu'nun Adalet ve Kalkınma Partili Başkanı Mehmet Naci Bostancı ise imam hatiplerin geçmişinin 1948 yılına ve bir CHP iktidarına dayandığı hatırlatıyor ve "halkın yoğun ilgisiyle hızla yayıldığını'' belirtiyor.

İmam hatip okullarının hem iyi din eğitimi veren hem de kaliteli okullar olarak görüldüğünü kaydeden Bostancı, 40 bin öğrencinin "emrivaki ile imam hatiplere yerleştirildiği" yönündeki eleştirileri ise kabul etmiyor:

"Emrivaki olmaz. Kim nasıl bir eğitim istiyorsa o şekilde alır. Opsiyonlar açık" görüşünü dile getiren Bostancı'ya göre, dönüştürülen okullarla ilgili olarak çevre sakinlerinin de görüşlerinin alınması gerekiyor.

Bostancı, "Eğer velilerin büyük çoğunluğu veya çevre buna itiraz ediyorsa öyle bir dönüştürme yapılamaz ama talep olursa bu defa da dönüştürme yapılır. Asıl olan orada okuyacak öğrencilerdir. Sivil talepler mutlaka göz önüne alınır. Aksi halde imam hatipler kendi iddiasıyla çelişmiş olur" diyor.